Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DOSTOYEVSKI’NİN uzun zaman önce kullanmış olduğu Rusça bir kelimeydi ‘Poshlost’. Türkçe ya da evrensel bir dil olan İngilizce tarafından tam bir tanımı olmayan bir kelimeydi. Taa ki Alev Alatlı’nın o ‘paçoz’ tanımıyla karşılaşana kadar. Kendisi paçoz kelimesini aynen şöyle açmıştı: “Paçoz, kendi çıkarları için her yolu mübah sayan, küstah, beş para etmez, sokak kurnazı, zevzek, müptezel, basmakalıp, palavracı, rüküş, hoyrat, içtensiz, pespaye, nekes, terbiyesiz, aşağılık, ahlâksız, kalleş.” Poshlost aslında bundan çok daha ileri giden bir kelime. Hiçbir spiritüel tarafı dahi olmayan, kendinden kopuk, materyalistik kimseler bu poshlost’lar...

        KENDİMİ YABANCI HİSSEDİYORUM

        Uzun zamandır insanların bu gidişatıyla ve benim olana tam olarak adapte olamamamla ilgili düşünüyordum. Bunu daha çok kendi bire bir ilişkilerim ve özel yaşantım için düşünmüştüm. O kadar çok insanla tanışıp, o kadar tuhaf şeyler duyuyorum ki; bu zamana kadar sorunun benden mi onlardan mı kaynaklandığını çözemiyordum. Ne de olsa ‘sürü psikolojisi’ denen bir şey var. Şimdi karar verdim ki bizler bütün dünya olarak bir paçozluk döneminden geçiyoruz. Buna ben karar vermedim elbet, tam olarak çıkış noktası olmayan bir kabullenme sürecine yeni girdim. Oysa bu paçozluk 80’lerden beri aramıza yavaş yavaş sızmış bile. Yani anlayacağınız ben paçoz bir dünyaya gelmişim zaten. Bunun dışındaki her şeyi kitaplardan, birtakım entelektüellerden ve aile büyüklerimden öğrenmişim. Keşke anlatmasalarmış da, ben de bu paçozluğun içerisine rahatça dalıverseymişim. Böyle olunca kendimi yabancı ve garip biriymiş gibi hissediyorum.

        HER ŞEY UÇUCU VE GEÇİCİ!

        Paçoz biri gibi davranmayınca geriye iki seçenek kalıyor. Ya çok kibirli ve snob biri gibi görünüyorsun ya da muhallebi çocuğu gibi! Hiçbiri işine gelmeyince de yalnızlığı tercih ediyorsun. Benim gibi arada kalan çok insan var. Bir gün paçozuz, öbür gün değil. Paçozlaşmaya başlayınca da üzülmüyor değiliz. Kimliği sapıtmış karakterleriz. Aslen paçozlar aslında yırttı. Biz, içi çatışmalarla dolu, gelgitli insanlara döndük. Çizginin hangi tarafında dursak olmuyor çünkü! Bir o tarafa geçiyorum, bir bu tarafa. Hiçbiri yakışmıyor. Hadi ben kendimi anlıyorum da, derdimi anlatamıyorum. Bu yüzden, “Beni bu ülkede anlamıyorlar, istediğim şeyleri burada yapamıyorum” klişesi artık saçma geliyor. Çünkü burada memnun olamadığımız paçozluk bütün dünyaya hâkim. Hatta o paçozluk bize taa Amerika’lardan geldi. Entelektüeller de zaten pılısını pırtısını topladı çoktan kaçtı. Birkaçı hâlâ tutunmaya çalışıyor fakat nafile. Devir basitlik devri artık! Ne komplike düşüncelere, ne komplike duygulara, ne de komplike işlere yer var artık. Anlayacağınız Bebek’te tur atıp, 10 ay evli kalma devri. Her şeyin yapılabildiği, her şeyin son derece uçucu ve geçici olduğu bir devir. Balon gibi şişip sönen insanlar ve geçici ruh esintileri devri. “Yahu ne olacak yaa” devri. Olmaz bir şey tabii, sende öyle paçozluk varken!

        İNSANLARIN İŞİNE GELİYOR

        İşin tuhaf yani, bu paçozluk insanlara bir rahatlık vermiş durumda. Bu durumdan son derece mutlular. Neredeyse işlerine geliyor diyebilirim. “Kasma ya” diye bir ideoloji var sonuçta. “Takma kafana tokadan başka, yenisini bulursun, hallederiz, bir şey olmaz” devri bu. Yani öyle sittinsene düşünmeni gerektirecek bir durum yok. Bugün düşündüğün bir şeyi yarın farklı düşünsen de olur zaten. Mütevazılık, kibarlık, ağırbaşlılık neredeyse klişe ve retro olmuş. Yeni nesil kızların ve erkeklerin lehçelerinin de nasıl geniş ve gelişigüzel olduğunu da fark etmişsinizdir herhalde. Tıpkı baktıkları, gördükleri ve hissettikleri bu hayat gibi. Daha iyi anlaşılabilmek için şöyle söyleyeyim: Ben 50 yaşında bir kadın olarak kurmuyorum bu cümleleri. Ben 29 yaşında, bir kadın olarak yazıyorum bu satırları. “Kapitalizmin hızına yetişemeyen dünya paçozlaştı” diye ana haber bülteninden girilmeliydi bu, seneler evvel. Bu dönemin sonunun nereye varacağı konusunda birkaç teorim var. Fakat bunu açıklamadan önce hepimizin mutsuzluktan teker teker ölüp, yeni ruhsuz bedenlerimizde can bulmamızı bekliyorum.

        Diğer Yazılar