Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

IQ testi ne işe yarar?

Giriş: 27.09.2015 - 13:33 | Güncelleme:

Çocuğunuz zeki ama çalışmıyor mu? Eh, zekâ denen şey aslında hiç de o kadar basit bir yapı değil çünkü. Hem ne biliyorsunuz cevap bulmanız gereken başka sorular olabilir. Çocuğunuzun hangi konuda yetenekli olduğu belki de onun IQ’sundan çok daha önemlidir...

Neşe ŞENOL / GAZETE HABERTÜRK

Öğrenciler bu yıl da sınavlar ve ödevlerle dolu “büyük maraton”a başlıyor. Anne ve babaların en merak ettiği şeylerin başında çocuğunun IQ seviyesi ve hangi konularda yetenekli olduğu meselesi geliyor. Bu konu gerçekten önemli. O kadar ki “Aslında herkes dahidir. Ama siz bir balığı ağaca tırmanma yeteneğine göre değerlendirirseniz, bütün hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir” diyen Albert Einstein’ı hatırlamakta yarar var.

Gerçekten de IQ testi bir araç aslında ve sadece doğru amaçla kullanılırsa fayda sağlıyor. Sınıfta veya evde mutlu, dikkat sorunu yaşamayan, sosyal, okulu ve arkadaşlarını seven bir çocuğunuz varsa teste falan gerek yok. Sorun yaşanıyorsa, elbette test yaptırmalısınız. Ama yanılmamaya dikkat edin. Çünkü bazen sorunlar çok ileri düzeyde IQ’dan da kaynaklanabiliyor. Ayrıca IQ skorunun sonucunda çocuğu “üstün zekâlı” ya da “ümitsiz vaka” diye etiketlemek de hata. Bunun yerine onun ihtiyaçlarına uygun bir eğitim alması için çaba göstermelisiniz. İşte bunun için hazırladığımız rehberimiz...

 



IQ TESTİ NEDİR?


1912’de Alfred Binet ve Theodore Simon’un birkaç farklı standartlaştırılmış testten çıkararak zekâyı değerlendirmek için tasarladığı yöntem. Dünyada ve ülkemizde, bu testten 126 ve üstü puan alanlar üstün zekâlı kabul ediliyor.

IQ TESTİ ZEKA ÖLÇER Mİ?


 Zekâ, tek bir testle ölçülemeyecek kadar çok boyutlu ve karmaşık bir yapı. Çocuğun dil ve matematik becerileri iyi olsa bile bu onun yaşıtlarından zeki olduğunu göstermiyor. Bu yüzyılda yaratıcılık, takım çalışması, empati kurabilme, pratik düşünebilme, beyin fırtınası, problem çözme, farklı fikirler arasında orijinal bağlantılar kurabilme ve birden çok şeyle ilgilenebilme gibi beceriler gerektiriyor.





IQ SONUCU ÖMÜR BOYU AYNI KALIR MI?


Bundan yüz yıl önce zekâ testlerinin babası Alfred Binet şöyle demiş: “Zekânın sabit olduğunu ve geliştirilemeyeceğini iddia edenler var. Bu zalimce kötümserliği protesto etmeliyiz ve tepkimizi ortaya koymalıyız.”

 Yani ilk IQ testini yapan Alfred Binet bile zekânın geliştirilebileceğini söylüyor. IQ skoru ne doğuştan, ne de sabit. 1869’dan beri varlığını sürdüren en eski bilim dergilerinden Nature, 2011’de bir araştırma yayımlıyor. Buna göre nörogörüntülemede büyük aşamalar kaydeden Profesör Cathy Price, çocukların 4 yıllık dönemde IQ’larının nasıl değiştiğini inceliyor. Sonuçta, çocuklardan bir kısmının skoru, 4 yılda ortalama 21 puan artıyor. Bir kısmınınki de ortalama 18 puan düşüyor.

 Özetle zaman her şeyi değiştirdiği gibi beyni de değiştiriyor. Beyindeki yapısal değişiklikler de sonuçları etkiliyor. Yani zekâ doğuştan gelen bir şans değil. Kas gibi o da çalıştırınca güçleniyor, çalıştırmayınca tembelleşip geriliyor, çöküyor. Bir başka deyişle kimse gönül rahatlığıyla, “Çocuğum şu kadar puan aldı, zaten zeki” diyemiyor. Çocukların çalışmaması zekâ puanlarının düşmesine neden olduğu için de “Zeki ama çalışmıyor” sözü tarihe karışıyor.

IQ'SU EN YÜKSEK 15 İNSAN!




DÜŞÜK IQ'LU DAHİ DİYE BİR ŞEY VAR MI?


Gerçek bir dahi olan Albert Einstein yıllar önce şöyle söylemişti: “Aslında herkes dahidir. Ama siz bir balığı ağaca tırmanma yeteneğine göre değerlendirirseniz, bütün hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir.” Howard Gardner tarafından 1983’te “çoklu zekâ kuramı” yaratıldı. Bu kuram, zekâyı tek ve baskın bir yetenek olarak görmüyor, çeşitli özel boyutlardan oluştuğunu gösteriyor. IQ’nun bir zekâ testi olduğu düşünülüyorsa bile diğer zekâ testleriyle koalisyon yapmak zorunda. Gardner’a göre insan zekâsı 8 türe ayrılıyor: Sözel, matematiksel, görsel, içsel, sosyal, doğal, müzikal ve kinestetik... Gardner, insanların farklı yönlerde kendilerini geliştirdiğini savunuyor. “Ne kadar zekisin?” demek yerine “Hangi alanda zekisin?” sorusunu soruyor. Bu bence daha insana özgü. Ve çok daha demokratik! Bir çocuk büyüdüğünde yetenekli bir ressam ya da sporcu olabilir. Ama bunun için IQ skorunun yüksek olması gerekmiyor. Hatta IQ skoru düşük olan ama muhteşem müzik ve sanat eserleri yaratan çocuklar bulunuyor. İşte herkesin bildiği bir örnek: Matematikte korkunç sonuçları olan Picasso, IQ’su düşük bir deha!



IQ TESTİ YARATICILIĞI TEST EDER Mİ?


Test sorularının tek doğru cevabı vardır. Hayat sorularınınsa birden çok doğru cevabı ve çözüm yolu olabilir. Test soruları yaratıcılığı, kültürel farkları, çocukların hayata bakışını ve çok yönlü düşünceyi yansıtmakta yetersiz. Ayrıca hayal gücünü reddediyor. Üstelik farklı bir düşünme biçimiyle yaratıcı ve çok değişik bir cevaba ulaşabilir, ama bu cevap testin doğrusuna göre pekâlâ yanlış sayılabilir.

IQ TESTİNİ VAZGEÇİLMEZ YAPAN NEDİR?


Test, dilsel ve matematiksel yeteneği ölçtüğü için çocuğun okuldaki başarısını gösterir, klasik eğitim sisteminin odaklandığı alanları destekler.



3 YAŞINDA ÇOCUĞUN ZEKASI ÖLÇÜLEBİLİR Mİ?


3-10 yaş arası çocukların beyin gelişimleri devam ettiği için üçte ikisinin IQ skoru değişkenlik gösteriyor. Bu yüzden 6 yaşın altındakilere IQ testi önerilmiyor. Son dönemdeki araştırmalara göre, 11 yaşına kadar yapılan testler akademik başarıyı gösteremiyor. Ortaokuldaki testler lisedeki başarıyı daha iyi öngörüyor, dolayısıyla daha mantıklı.

ZEKA GELİŞİMİ İÇİN NELER YAPILABİLİR?


* Çocuğunuzla oyun oynayın. Sohbet edin. Birlikte gezilere gidin. Doğada zaman geçirin.

* Bol bol kitap okuyun. Beynini bilgiyle beslesin. Yaratıcılığına, hayal gücüne engel olmayın.

* Çalışmasını ve sorumluluk almasını sağlayın, hayata merakını canlı tutun.

* Çalışma motivasyonunu sürdürün. TV ve bilgisayar zamanını sınırlayın.

* Sosyalleşmesini sağlayın.

* Duygularını, endişelerini, sorularını önemseyin.

* İlgi duyduğu alanlarda destek verin.

* Birey olarak ona saygı duyun.

* Bol bol sevgi verin.




20 SORUDA OKUL NASIL GEÇTİ?


Okuldaki çocuklarından bütün gün haber alamamak ebeveynleri biraz endişelendirir. Günlerinin nasıl geçtiği sorulduğunda da çocuklar bunu “İyi” veya “Eh işte”diyerek savuşturuyorlar. O halde soruyu çaktırmadan sormak gerek... İşte bunun için 20 soru örneği...

1- Okuldaki en iyi şey neydi?

2- En çok neye güldün?

3- Sınıfta kiminle oturmak isterdin?

4- Okulda en sevdiğin yer neresi?

5- Bugün öğrendiğin bir şeyi benimle paylaşır mısın?

6- Öğretmenini arasam hakkında neler söyler?

7- Kimseye yardımcı oldun mu?

8- Sana kimse yardım etti mi?

9- En mutlu olduğun an ne zamandı?

10- En çok ne zaman sıkıldın?

11- Teneffüste daha önce hiç oynamadığın kimle oynamak isterdin?

12- Okuldaki en ilginç şeyi anlatsana!

13- Öğretmenin en çok hangi kelimeyi kullandı?

14- Okulda daha da öğrenmen/ yapman gereken neler var?

15- Okulda daha fazla öğrenmek/ yapmak istemediğini düşündüğün şeyler neler?

16- Teneffüste neler yaptın?

17- Sınıfta en komik kim?

18- Öğle yemeğinde neler yaptın?

19- Kurşun kalemini en çok ne zaman kullandın?

20- Sınıfa bir uzay mekiği girse ve birini uzaya ışınlayacak olsa, kimi götürmesini isterdin?

BAŞARILI ÇOCUK AİLELERİNİN 9 ORTAK ÖZELLİĞİ Başarısızlığın tüm faturasını çocuklara yüklememek gerek. Anne-babalar üstüne düşeni yapıyor mu? Çeşitli araştırmalar, başarılı çocukların anne ve babalarının “9 ortak özelliği” olduğunu ortaya koyuyor. İşte onlar...


BAŞARILI ÇOCUK AİLELERİNİN 9 ORTAK ÖZELLİĞİ


Başarısızlığın tüm faturasını çocuklara yüklememek gerek. Anne-babalar üstüne düşeni yapıyor mu? Çeşitli araştırmalar, başarılı çocukların anne ve babalarının “9 ortak özelliği” olduğunu ortaya koyuyor. İşte onlar...

1- Sosyal becerileri destekliyorlar


700 çocuğun bulunduğu araştırma grubu seçiliyor. Çocuklar anaokulundan 25 yaşına kadar izleniyor. Başarılı çocuklar arkadaşlarıyla yardımlaşıyor, diğer insanların duygularını önemsiyor ve kendi sorunlarını kendileri çözebiliyor. Sosyal becerileri geliştiği için başkalarından destek beklemiyor ve sorunları ailelerine yansıtmıyorlar. Bu çocukların üniversite diploması ve tam zamanlı işe sahip olma oranı da diğer insanlara göre daha yüksek. Özgüvenli, kendine yetebilen ve bağımlılık duygusunu dozunda yaşayan çocuklar daha başarılı görünüyor.

2- Beklentilerini yüksek tutuyorlar


7000 kişi gözlemleniyor. Bir grubun ebeveynleri, üniversiteyi zorunlu görüyor. Çocukların geleceği için bunu amaç olarak belirliyorlar. Sonucunda kısıtlı maddi imkânlar ve diğer olumsuzluklara rağmen, onların çocukları diğerlerinden daha başarılı oluyor.

3- Anneleri çalışıyor


Annelerin çalışması birçokları için dezavantaj sayılıyor. Ama yapılan Araştırmalara göre annesi çalışanlar, daha başarılı oluyor. Öğretim süreleri daha uzun ve yönetici pozisyonundaki yerleri sağlam oluyor, ayrıca annesi çalışmayanlara göre ortalama yüzde 22 daha fazla kazanıyorlar.

4- Sosyal ve ekonomik düzeyleri yüksek

Bunu söylemek adaletsiz olabilir ama araştırmalara göre, sosyal ve ekonomik düzeyleri yüksek ve çocuklarını manevi olarak da destekleyen çiftlerin çocukları diğerlerinden daha başarılı oluyor.

5- Yüksek öğretimi tamamlamışlar

856 kişilik araştırmaya göre, lise ya da üniversite bitiren annelerin çocukları da lise veya üniversite bitiriyor. 14 bin çocuğun incelendiği araştırmada, 18 yaşından küçük doğum yapan annelerin çocuklarının lise veya üniversite bitirme ihtimalinin daha düşük olduğu görülüyor.

35 bin çocuğun incelendiği araştırmada ortaya çıkmış ki çocuğun matematik becerilerinin küçük yaşta gelişmesi ileride büyük bir avantaja dönüşüyor. Sayı saymayı ve sıralamayı bilerek okula başladıklarında sadece matematikte değil, okumada da yüksek performans gösteriyorlar.

243 düşük gelirli aile, çocukların hayatlarındaki ilk 3 yılda iletişime önem veriyor. Ve bu çocuklar 30’larına geldiklerinde akademik başarıya ve sağlıklı ilişkilere sahip oluyorlar.

8- Stres yok

Çocuğunu sürekli takip ederek her sorununu çözen ebeveynler sorunları artırıyor. “Duygusal bulaşıcılık” adı verilen durum ebeveyn-çocuk ilişkilerinde de geçerli.

9- Çaba göstermek başarıdan daha önemli

İki tür zihniyet var. İlki “sabit zihniyet”. Buna göre insanların zekâ, beceri gibi temel nitelikleri sabit oluyor, başarı beceriden kaynaklanıyor ve çabanın önemi yok sayılıyor. İkinci zihniyet ise “gelişim zihniyeti”... Nitelikler zamanla sıkı çalışarak geliştiriliyor, başarısızlık gelişim için bir fırsat olarak görülüyor.

LONDRA BELEDİYE BAŞKANINA IQ TESTİ


Londra Belediye Başkanı Boris Johnson, "Fakirler IQ seviyeleri düşük olduğu için zengin olamaz" diyerek ülke gündemine oturmuştu. Ardından bir radyonun canlı yayınında IQ testine tabi tutulan Johnson, testten beklenilen sonucu alamayarak, kendi tezini çürütmüştü.

Değerli Haberturk.com okurları.

Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.

Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.

Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.

Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.

Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.

Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.

Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.

SEN NE DÜŞÜNÜYORSUN?
Misafir - 6 yıl önce - Cevapla
1 1 0
BENCE