Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Yüzyılın soyguncusu Ronnie Biggs!

        Elif Key, yüzyılın soyguncusu Ronnie Biggs'i kaleme aldı. İşte bizim hikayenin kahramanı Ronnie Biggs mekanı terk etmemiş. Mekan İngiltere, yıl 1963, plan da şu: Londra-Glasgow posta trenini soymak... Bir rivayete göre, soygun planı, Ronnie’ye “Gel soyguna katıl” diyen arkadaşı Bruce Reynolds’a bile ait değil. Reynolds bu planı, başka bir dahi soyguncudan satın almış. Kurduğu ekipte de yok yok; araba yarışcısı, antika satıcısı, avukat, marangoz gibi çeşitli mesleklerden oluşan 15 kişilik bir soyguncu grubundan bahsediyoruz. Kahramanımız Ronnie Biggs’in ise öyle çok parlak bir zekası filan yok. Sıradan bir marangoz ve tek derdi, karısıyla iki çocuğunun karnını doyurmak. İşin ucunda, 5 milyon dolar olunca Ronnie de işin ucundan tutayım diyor ve işi “Treni kullanacak makinisti ben getiririm” demeye kadar vardırıyor.

        REKLAM

        Ekibin elemanları, soygun vakti yaklaşırken, “Benim birkaç hafta yakın köyleri dolaşmam lazım” bahanesiyle; karılarını, çocuklarını öpüp, bir servetle dönecek olmanın hayaliyle evlerinden çıkıp gidiyor. Trenin durdurulacağı, para dolu çuvalların kamyonlara doldurulacağı noktaya yakın bir yerde, sahte kimlikle çiftlik evikiralıyorlar. Evin sahibine, bütün ekibin çiftliği adam etmeye geldiğini söylüyorlar. Akşamları, biraiçip Monopoly oynayarak soygun gününü bekliyorlar.

        MONOPOLY OYNADILAR, YAKALANDILAR

        6 Ağustos 1963 tarihinde, sabaha karşı 03.30’ta, sinyalizasyon ışıklarını değiştirerek treni durduran soyguncular, makinisti ve güvenlik görevlilerini yaralayarak etkisiz hale getirdikten sonra, toplam 12 çuvalda duran 5.2 milyon doları alarak kayıplara karışıyor. Kırmızı sinyali gören makinist ne olduğunu anlamak için treni durdurunca, kafasına demirle öyle bir vuruyorlar ki, adamcağız 1970 yılında hayatını kaybedene kadar başağrısı çekiyor.

        Yüzyılın en müthiş tren soygunu arasına girecek operasyon, 28 dakika sürüyor vesoygun sırasında tek bir kurşun atılmıyor. Ekip, çiftliğe dönüyor. Hayatlarında bir daha bir arada göremeyecekleri paralara bakıp, paylarını emanet aldıktan sonra, kutlama amacıyla son bir kez ama bu defa gerçek paralarla Monopoly’ye oturuyorlar. Monopoly oynarken, her yere ama her yere parmak izi bıraktıklarının farkında bile olmadan... Zira eve bıraktıkları parmak izleri hepsinin günler ve aylar içinde teker teker enselenmesine yol açıyor.

        REKLAM

        Yakayı birer birer ele veren elemanlar arasında Ronnie Biggs de var tabii ki... 1964’te hapse düşen ekip, dikenli tellerin ardında tutukluluğun ilk gününden itibaren hapisten kaçma planları yapmaya başlıyor. Biggs tam 15 ayını plan yaparak geçiriyor ve duvarlardan ip sarkıtarak, cezaevinden çıkan bir mobilya aracının içine zıplıyor ve yeniden özgürlüğüne kavuşuyor.

        Londra-Glasgow trenini sabah karşı durdurarak soydu Biggs ve arkadaşları. Trenin boş vagonları inceleme için Cheddington İstasyonu'na çekilmişti.

        Büyük soygundan sonra yakayı ele verenler arasında Ronnie Biggs de var elbette, 1964’te hapse düşen ekip, mahkumiyetlerinin ilk gününden itibaren kaçış planları yapmaya başlıyor ve bunu başaranlardan biri yine Ronnie Biggs oluyor.

        YENİ YÜZ, YENİ HAYAT

        Son derece acılı geçen bir ameliyatın ardından yeni bir surat ve yeni bir pasaportla önce Belçika’ya kaçan Biggs, oradan Avustralya’ya geçiyor ve karısı Charmaine ile iki oğlu Farley ve Chris’i de yanına alıyor. KarısıAvustralya’ya kaçak girmekten tutuklanıp ülkesine geri gönderilince, Biggs Brezilya’ya geçiyor ve Rio’da ikinci hayatına başlıyor. Burada, üçüncü oğlunun annesiyle tanışıyor. Brezilya’da parasızlık ve Scotland Yard’ın dedektifleri peşini bırakmıyor. Biggs, 1974 yılında, kendini İngiliz Daily Express muhabiri olarak tanıtan adama hikayesini 35 bin pound’a satacağını söylüyor ve başına geleceklerden habersiz anlatıyor da anlatıyor... Röportaj esnasında otel odasının kapısı İngiliz polisi tarafından çalınıyor ve Biggs bir kez daha ele geçiriliyor. Ancak Brezilyaİngiltere arasında mahkum değiş-tokuşu anlaşması olmadığından Biggs tekrar özgürlüğüne kavuşuyor.

        BREZİLYA TOPRAKLARINDA MUTSUZ OLDUĞUNU ANLIYOR

        Biggs’in kapısının önünde kuyruk olan film yapımcıları, kahraman olduğunu düşünen rock’çılar, fotoğraf çektirmek isteyen turistler azaldıkça Biggs’in paralar da suyunu çekiyor. Biggs, iki kere kalp krizi geçirmesi üzerine artık Brezilya topraklarında mutsuz olduğunu anlıyor ve ölmeden önce bir İngiliz barında bira içmek istediğini söylüyor. Kendi el yazısıyla, İngiliz İstihbarat Servisi Scotland Yard’a bir mektup kaleme alarak, “İngiltere’ye geri dönebilmem için gerekli kağıtları yollayın. Heathrow Havaalanı’na indiğimde tutuklanmaya hazırım” yazıyor. Havaalanına ayağını basar basmaz tutuklanan Biggs, cezasının geri kalanını çekmek üzere gönderildiği hapishanede, serumla beslenerek, hafızasını yitirmiş bir halde yaşamını sürdürdü. Biggs, 18 Aralık 2013 yılında yaşamını yitirdi.

        REKLAM

        Soygun, kuralı değiştirdi

        Bu soygunun ardından İngiliz Demiryolları makinistlere asla değişmeyecek kurallar getirdi. Bu yeni kurallara göre makinistler, kırmızı sinyal gördüklerinde dahi kabini terk edemez hale geldiler.

        Sex Pistols’a şarkı yaptı

        Ronnie Biggs, 1978’de İngiliz punk grubu Sex Pistols için ‘No One is Innocent’ (Kimse masum değil) adlı bir şarkı yaptı. Parça, listelerde altıncı sıraya kadar çıktı ve bu single yedi milyon adet sattı.

        Hayatı film gibi

        Ronnie Biggs’in hayatı ‘Oceans 13’i andırıyor. Filmin yönetmeni Steven Soderbergh’in oluşturduğu çete; Brad Pitt, George Clooney, Matt Damon ve Andy Garcia’dan oluşuyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ