Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Merkez Bankası faizi değiştirmeyeceği ve sıkıcı geçeceği beklenen toplantısını renklendirdi. TL kredilerin durgunluğuna karşılık hızlanan döviz kredilerine de fren konuldu. TL ve KKM mevduatların zorunlu karşılıkları artırıldı.

        ➔ Döviz kredilerine Para Politikası Kurulu toplantı metninde “Son dönem kredi büyümesi ve mevduat gelişmeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrarı koruyacak ve parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek ek adımlar atılacaktır” dedi ve ardından önlemler de açıklandı.

        ➔TL ticari kredilere uygulanan aylık yüzde 2’lik büyüme sınırı aynı şekilde ticari döviz kredilerine de getirildi. Sınırı aşan kredi tutarı kadar Türk lirası cinsinden zorunlu karşılığın bir yıl boyunca bloke olarak tesis edilmesine karar verildi.

        CARRY TRADE Mİ?

        ➔ TL kredileri sınırlandırma getirilerken muhtemelen döviz kredisine ilgi yoktu ve bu krediler zaten azalıyordu.

        ➔ Ancak TL’nin değerlenmeye başladığı ve bu eğilimin süreceği iyice anlaşılınca şirketler bu kez döviz kredisine yüklendi. Geçen yılın ekim ayında 125.5 milyar dolara inerek son yılların en düşüğüne gerileyen döviz kredileri son olarak 144.7 milyar dolara yükseldi.

        ➔ TL kredi artışı yıllık yüzde 40 artarken döviz kredilerindeki artış yüzde 80’i buldu. Sonunda da Merkez Bankası yüzde 2'lik aylık büyüme sınırına döviz kredilerini dahil ettiğini dün açıkladı.

        ➔ Döviz kredilerindeki büyümeye karşı, yurtiçi yerleşiklerin carry trade diye bilenen, faizi düşük paradan borçlanarak yüksek faizli paraya yatırımı özendirdiği eleştirileri yapılıyordu.

        ➔ Türkiye’deki bankalardan faizi yüzde 10’un altında dolar ve euro kredisi alıp faizi yüzde 50 civarında TL’ye yatırım yapmak, vade boyunca döviz kuru artışının düşük kalacağı ve faiz maliyeti ile birlikte alınan pozisyonun kazandıracağına güvenmeyi gerektiriyor. Buna da taşıma ticaret anlamında carry trade deniliyor.

        AÇIK POZİSYON 121.6 MİLYAR DOLAR AZALMIŞTI

        ➔ Dövizle borçlanmanın tehlikesi kur riskini üstlenmek ve dövizde pozisyon açmak. Türkiye’de şirketler dövizde açık pozisyonlarını 195.5 milyar dolara kadar çıkarmışken 2018 yılında getirilen düzenlemeyle bu gidiş kısıtlandı.

        ➔ Zaten aradan geçen 5 yıldan fazla zamanda da üç büyük devalüasyon niteliğinde kur sıçraması yaşadık. Şirketler de hem dış hem içerideki döviz borçlarını azaltma yönüne gittiler.

        Mart 2018’de 195.5 milyar dolara varan reel şirketlerin döviz varlık ve yükümlülükleri arasındaki fark yani açık pozisyon tutarı Ekim 2023’de 73.9 milyar dolara kadar indi.

        ➔ Açık pozisyonda 121.6 milyar dolarlık ve yüzde 62’lik azalma şirket bilançolarındaki kur riskini önemli ölçüde azalttı.

        DÖVİZ KREDİLERİNDE 20 MİLYAR DOLAR ARTIŞ

        ➔ Ancak Ekim 2023 sonrası 4 ayda açık pozisyon yine döviz kredilerinin gerek yurtiçi gerekse yurtdışından artışı sonucu döviz açık pozisyonu da yüzde 15 artışla Şubat 2024’te 84.8 milyar dolara yükseldi.

        ➔ 4 ayda açık pozisyon 10.9 milyar dolar arttı. Mayıs ayının ikinci yarısına kadar döviz kredileri artışını sürdürdü. Dolayısıyla açık pozisyonun büyümeye devam ettiğini söylemek mümkün.

        ➔ Türk bankacılık sektöründen kullandırılan döviz kredilerinin stoku da Ekim 2023’te 125.5 milyar dolara kadar gerilemişken 17 Mayıs itibariyle 144.7 milyar dolara vardı. 7 aya varan dönemde döviz kredi stoku 19.2 milyar dolar ve yüzde 15 oranında arttı.

        TL DEĞERLENMEYE DEVAM EDECEK

        ➔ Yerli ve yabancıların dövizden TL’ye geçişlerine paralel olarak piyasalardaki likidite de arttı. Merkez Bankası buna karşılık “Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirası finansal varlıklara talebiyle oluşan likidite fazlası ilave tedbirlerle sterilize edilecektir” diyerek zorunlu karşılıkları TL mevduatlar için 4-8 puan artırdı.

        ➔ KKM’ler için de zorunlu karşılıkları 8-12 puan artıran Merkez Bankası daha az faiz verilmesi yoluyla çözülmeyi hızlandırıcı bir adım attı.

        ➔ Para Politikası Kurulu faizi değiştirmemekle birlikte şahin duruşunu da şu cümleyle hatırlattı: “Kurul parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir.”

        ➔ Merkez Bankası açıklamasında enflasyonun nasıl düşeceğini açıklarken de şu ifadeyi kullandı: “Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon yılın ikinci yarısında tesis edilecektir.”

        ➔ Yani döviz kredilerine fren konulmasına karşılık TL’nin enflasyonu düşürecek şekilde değerleneceği ifade ediliyor.