Ankara oyun havaları bana ekranlardaki gündüz kuşaklarını anımsatıyor. Hani gündüz kuşaklarında ağlarken, dertlenirken bir anda kalkıp göbek atılıyor ya.
İşte Ankara oyun havalarında da hem göbek atıyor hem giderleniyoruz icabında.
2024'e girerken de "Gemileri Yakarım" ile hem göbek attık hem giderlendik. Dilimize dolandı. Bu demek oluyor ki, Ankara'dan nur topu gibi bir popüler oyun havamız, giderli şarkımız daha oldu.
Malum Ankara'nın meşhur yüzleri Beren Saat, Özge Ulusoy, Nil Karaibrahimgil, Cansu Dere, Erdal Beşikçioğlu, Mazhar Alanson, Ahmet Mümtaz Taylan gibi ünlülerimiz var. Fakat Ankara'nın müzik dünyasının starları da tartışmasız oyun havaları, şarkıları ve onları seslendiren Ankaralı Namık, Coşkun Direk, Çubuklu Cem, Çubuklu Yaşar gibi isimleri. İşte bu isimlere şimdi de bir dizinin fragmanıyla tanınan ve söylediği "Gemileri Yakarım" ile Erkal Sonel katıldı.
Peki Ankara'nın diğer dillere dolanan ve her duyduğumuzda bizi coşturan, eğlendiren, giderlendiren meşhur şarkıları neler; ilk akla gelenler tabii ki "Erik Dalı" yıllardır vazgeçilmezimiz. "Erik dalı gevrektir" diye diye Filenin Sultanları da kupayı kaldırarak tüm dünyayı "Erik Dalı" ile coşturdu. Kim "Erik Dalı" ile oynamamış, coşmamıştır ki bu memlekette.
Ankaralı Namık'ın "Kapıcı İzzet"i kim bilmez mesela!!! "Her yanın sallanarak, dudağın bağlanarak, üst düğmemi çöz amman, gerisini bana bırak" diye diye "Kapıcı İzzet" ile coşmuyor muyuz? Ki hala da mekanların vazgeçilmezi.
Peki hangimiz "İp attım ucu kaldı" demiyoruz. "Ankara'nın Bağları" artık kült bir şarkı. Coşkun Direk'in "Ankara'nın Bağları"nda kim oynamadı arkadaş!!!
E şimdi Mustafa Taş'ın "Tü Tü Maşallah"ı unutmayalım. Bilmeyen var mıdır? Sincan'dan bir aşk doğdu hala da mekanların vazgeçilmezi oldu "Tütü Maşallah".
Ve "La Bize Her Yer Ankara", "Hayatı Tespih Yapmışım", "Hap Koydum", "Entarisi Dım Dım Yar", "Bir Taş Attım Pencereye" gibi bir sürü oyun havası ile hepimizin dillerine dolanmaya devam ediyor. Eğlencemize ortak oluyor.
E bir de giderli ve mesajlı olunca bu havalar tadından yenmiyor. O sebeple yeni seneye girerken de dilimize "Gemileri Yakarım" bir dolandı pir dolandı.
Çoluk, çocuk, genç, yaşlı günlerdir "Ankaralıyım yüzmeyi bilmem çok pis gemileri yakarım" diye diye bir hal oluyoruz.
***
Ankara'nın gece hayatı
E Ankara başkentimiz o ayrı. Evet güzel memlekettir. Genellikle biz İstanbullular, "Ankara'nın en güzel yanı İstanbul'a dönüşü" desek de, Ankara'yı severiz. Gitmeden olmaz. En başta Atamızın huzuruna koşarız. O yüzden illa ki, "Dönüşü" desek de koşa koşa gideriz.
Evet siyasi tavrının, duruşunun yanında Ankara insanları denince aklıma her zaman "Dost, kadir kıymet bilen, misafirperver iyi insanlar" olarak gelir. Ankara insanının bir tavrı bir duruşu vardır hep öyle hissederim. Ankaralı dostlarıma, arkadaşlarıma baktığımda hep farklı bir yan görürüm ve severim o ayrı. Ama gece hayatını da es geçemem, aşırı severim.
Mesela siyasi duruşu, Atamız evet çok büyük etken ama Ankara'ya gece hayatı için de her zaman giderim. Mesela "Ankara'nın nesi meşhur" diye sorulduğunda "Pavyonları" derim. Elbet bunu yok sayamayız.
Ki zamanında İstanbul Geceleri yazı dizisi yaparken 90'lı yıllarda pavyonları da yazmış o yazı dizisinde çok kez bahsetmiştim. Ankara bu anlamda da çok farklı. Yani "Ankara'nın gece hayatı ve pavyonları bir başkadır" diyebiliriz
Farklıdır, yaşar, anlatır geceleri.
Oyun havalarında ve şarkılarında da bunu anlıyor ve dinliyoruz elbet. Bu sebeple ne biz Ankara oyun havalarından koparız, ne de kopmak isteriz.
"Bazıları dinlemiyorum, çok kötü" dese de siz onlara inanmayın. Gizli gizli dinliyor göbek falan atıyorlar. Ki çok kez buna şahit oldum. Tecrübeyle sabit.
