Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet Berlin'deki Türkiye detayı

        Malumunuz son zamanlarda gerek Dilangiller, gerek futbol dünyasını karıştıran Seçil Erzan vakası, gerek eşini, dostunu, okul arkadaşlarını dolandıran Talu çifti derken sağımız, solumuz, etrafımız dolandırıcı haberleri ile dolup taştı. Memlekette her an bir yerden dolandırıcı haberi çıkacak gibi. Tam da böyle günlerden geçerken merakla beklenen Netflix dizisi "La Casa de Papel - Berlin" de görücüye çıktı. Pedro Alonso, Michelle Jenner, Tristán Ulloa, Begoña Vargas ve Julio Peña Fernández gibi ünlü isimler yer aldığı dizide 44 milyon Euro'luk soygunun Türkiye ayağından bahsediliyordu.

        Mücevherler ve değerli takılar Paris'ten kaçırılıyor. Türkiye'ye yeniden şekillenmeye gidiyor. Ve dizinin son bölümünde Berlin, kendisinden para isteyen sevgilisine "Bildiğin gibi bu mücevherler çok değerli olduğu için vitrine koyup satılamaz. O yüzden bunların hepsi Türkiye'de yeniden şekillendiriliyor. Malum çalıntı mal satarken yakalanmamak için hepsini değiştirmek gerekiyor. Bu da Ankara'dan gelen ilk ödemeler. Yeni teslim aldık" diyerek sevgilisi Camille'ye Ankara'dan gelen ilk taksit olan 3 milyon 800 bin avro parayı veriyor.

        Dizide Türk bağlantısı olarak Burak ve Ercan isimleri yer alıyor. Tabii bu isimler senaryo gereği, kimseler çıkartmasın başka bir detay, isim isimdir. Fakat dünyanın izlediği bir dizide, tam da ülkemizde yaşanan sorunları görmek kötü bir şans mıdır, yoksa kötü bir tesadüf müdür bilinmez ama bu konuyu biz daha çok konuşuruz onu biliyorum.

        ***

        Herkes bir kopya olmasa daha iyi değil mi?

        Mert Ramazan Demir'in photoshop ile kaşlarının alındığı bir kare sosyal medya hesaplarında dolaşıyor. Hatta bazıları bununla da yetinmiyor WhatsApp gruplarında dolaştırıyor fotoğrafı.

        Bir rahat bırakın şu çocuğun kaşlarını.

        Ezberlenmiş gerçeklerden uzaklaşsanız mı artık? Bu resmen şekilcilik. Adamın kendi doğuştan kaşı ve çok mutlu. Ayrıca ona da yakışıyor. İlla ki, herkes aynı mı olmalı? Şahsen o kaşları beni hiç rahatsız etmiyor. Bu takıntılarınız nedir Allah aşkına.

        Hoş yıllardır insanlık özellikle kadınlar o kadar çok aynı olmaya alıştı ki, herkesi de bir kopya görmek istiyor.

        Malum uzun saç, upuzun bir çene, kaşlar yukarıya, kedi gözü, kocaman dudaklar derken millet aynı. Pardon pardon büyük popoyu unuttum. Kardashian etkisi... Ama sakin olun ve herkesin aynı olmaması gerektiğini kendinize sessizce fısıldayın.

        ***

        Selda Bağcan'ın da tarzı bu

        Mesela kaşlar, çeneler, saçlar, gözler falan diyoruz da Selda Bağcan'ın tarzı da milletin dilinde. Selda Bağcan önemli bir isim ve sahneye çıktığında kimse onun kıyafetine, saçına, başına, ayakkabısına bakmıyor. Sesini dinliyor.

        Şarkılarını, yorumlarını dinliyor...

        Fakat bazıları prova esnasında giydiği kıyafeti eleştiriyor. Diline dolamış hatta cipsler falan yapılmış.

        Çok komik geliyor bana.

        Arkadaş illa ki, insanlık aynı mı olacak?

        Mesela Selda Bağcan uzun kaynak saçlar, abartılı makyaj, art yapılmış tırnaklarla çıksaydı memnun mu olacaksınız?

        İnsanların bir tarzı vardır.

        Duruşu vardır...

        Seçtiğin kıyafetler ile değil karakterleri ile var olurlar. Ki Selda Bağcan'ın tarzı şahane. Şarkılarına, yaşam tarzına, fikirlerine göre tam da olması gerektiğini gibi. Memleketi anlatan bir kadın. Budur yani.. Rahat bırakın Allah aşkına.