Yüz yıl önce yüz yıl sonra...
Tüm bunların rüzgâr gibi gerçekleşmesinin ardında tam olarak ne var onu anlamak istiyor herkes şimdi…
Neden modern zamanların “on binlerin göçü” kavramı hayatımızın ve coğrafyamızın göğüs kafesine kaya gibi oturdu?
Kafamızda binlerce deli soru var. Kimi uzman diyor ki “Rusya Esad’ı Ukrayna savaşından koz olarak kullanıp sattı”…
Kimisi Esad’ın ne ülke yönetmekten ne de liderlik vasıflarından haberdar olmadığını iddia ediyor. “Bu yaşananlar da çağını okuyamamanın bir sonucu” diye ekliyor…
Kimisi de “Amerika ya da İsrail, artık hangisi büyükse; istedi ve oldu” diyerek kestirip atıyor…
Bizdeki genel durum “Anahtar Ülke” olma iddiamıza odaklanmış durumda. Bu yüzden Esad’ın gitmesinde özne olduğumuzu söyleyenler bile var…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret ettiği “iki ya da üç aylık süreç” tüm bu sorulara sarih yanıtlar verebilecek mi?
Ve aslında geride bıraktığımız bir kaç aylık süreçte neler yaşandı, biri çıkıp anlatacak mı? Bilemiyorum…
Tek bir temennim var. 100 yıldır çıkar çatışmasıyla kaynayan şu coğrafyada yıkıcı bir savaşa girmeyişimizin, sıkılı bir yumruk gibi çözülmeyişimizin teşekkürünü yüz yıllar sonra çocuklarımızın da edebilmesi…
İsim, şahıs ya da taraf ayırt etmeksizin hem de. Nokta!
Altın Kelebek Ödülleri dağıtıldı. Alanları kutlarım. 40 yıldır medyanın içindeyim. Çok aday gösterildim hiç teveccüh görmedim. Çok da istemiştim alabilmeyi…
Olmadı bir türlü. Neyse, bu beni daha mı başarısız kıldı? Reytinglerimi mi düşürdü, itibarsızlaştırdı mı? Hayır!
Bizde ya da dışarda ödül sistemlerinin nasıl döndüğünü genellikle ödülü alanlar değil reddedenler iyi bilirler. Onlar da kıskanç olmakla suçlandıkları için prestijli bir ödülü herkes için makul ve sürdürülebilir kılmak çok zordur…
Mesleğin ilk yıllarında dağıtılan meslek ödüllerinin birkaçı hariç, bugüne kadar aldığım ödüllerin birçoğunun sadece ödülün adını yüceltmekle ilgili olduğunu gördüm…
Son 10 yıldır “katılacaksanız ödül vereceğiz” şerhli çeşitli kurum, üniversite ya da STK ödüllerine de kibarca “oldu, size başarılar” yanıtı veriyorum…
Keza dağıtılan magazin ödüllerinin birçoğunun da sponsorluk karşılığında edinildiğini cümle âlem biliyor artık. E, ne yapacağız?
Ödülün üstündeki gri bulutu kaldırıp, torpil lakırdısına izin vermeyeceğiz. Ve bunda tarafsızlık ısrarını koruyacağız…
Kelebek kondurmak daha kolaydır ama biz gelin zor ve dürüst olanı seçelim!
Çok tartışılıyor. Bir başka ülkenin oturumunu almak ya da vizesiz seyahat hakkı için bir başka ülkenin pasaportuna başvurmak toprağına ihanet midir?
Bu konuda giderek kapıları içeri doğru kapatan bir eğilim var. Son olarak İtalya öğrenci vizelerini kaldırarak “yok artık” dedirtti. ABD ya da İngiltere vizesine kimi başvuruların süresi bir yılı da geçiyor, ya da hiç geçit yok…
Avrupa Birliği’ne turist vizesine bile başvurduğunuzda ret yiyorsunuz. Üstelik aklınızdan bile geçmeyen ülkeler tarafından. Bunu “bizden nefret ediyorlar” diye içselleştiremeyiz. Dünyada çok ciddi bir düzensiz göçmen furyası ve endüstrisi var…
Keza şu günlerde özellikle orta hacimli ihracatçıların, yatırımcıların filan dolaşım zorluğu aşılabilirse, kendilerine yeni pazarlar memlekete de artı değer yaratabilirler…
Bir sürü pozitif sonuç daha eklenebilir buna. Meseleyi en azından “ihanet” parantezi içindeki manevi baskı boyutundan çıkarmamız lazım…
Biliyorum ki “Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın. Bu şehir arkandan gelecektir. Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın, aynı mahallede kocayacaksın” dizeleri ağır ve gerçekçidir…
Bahsi geçen isimlerin birçoğu çeşitli suçlardan soruşturulmuş ya da skandalı bol isimler. Cinsel taciz meselesi de ilk sırada…
İnsan ister istemez düşünüyor. Şimdi içinde Musk gibi fantastik isimlerin de bulunduğu bu kabine ülkeyi yönetmeye mi geliyor yoksa dünyayı zorbalamaya mı?
Yanıtını bilen varsa hemen söylesin de vaziyet alalım.
Haksız mıyım?
- Bazen tarih kendini kaleme alır!6 dakika önce
- Trump için erken bir mola fırsatı!40 dakika önce
- Deprem Çalıştayı hemen şimdi!24 dakika önce
- İnsan insan derler idi...4 hafta önce
- Pusulanın aklındaki Ortadoğu...4 hafta önce
- Bir diplomat olarak simit!1 ay önce
- Korsan gemileri batarken...1 ay önce
- Nafakayı da hesaplasın bari!1 ay önce
- Bu fikri menüden çıkarın!2 ay önce
- Tur otobüsü olamaz değil mi?2 ay önce