Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Nagehan Alçı Türkiye'nin rengi neden değişti?

        Siyaset bilimi açısından bir laboratuvar işlevi görecek sonuçlarla karşı karşıyayız.

        Bu seçimin öngörülmesi çok zor bir seçim olacağını hem yazılarımda hem de katıldığım yayınlarda söylüyordum ancak CHP’nin bu denli yükselmesi, AK Parti’nin 22 yılın ardından ilk kez ikinci parti çıkması, onca tartışma, aday krizi, küsme, parti içi eleştiriye rağmen böyle bir başarı elde etmesi öngörülemeyen bir sonuç.

        Son haftalarda İstanbul ve Ankara özelinde aradaki farkın açıldığı yönünde çalışmalar yapılsa da Anadolu’nun büyük bir kısmının kırmızıya dönmesi CHP açısından da beklentinin ötesinde bir başarı.

        Şimdi esas mesele başlıyor.

        Bakalım siyasiler, başta CHP bu sonuçları doğru okuyabilecekler mi?

        Toplum ne diyor?

        Bu rakamlar neyin alkışı ya da neye kırmızı kart?

        Kim neyi doğru yaptı?

        Oylar vaatlere mi gitti yoksa bir rahatsızlığın dışa vurumu mu?

        Benim çıkardığım ilk sonuçlar şunlar:

        Ekonominin faturası yeni çıktı

        • 1) Mayıs genel seçimlerinde ekonominin ve depremin iktidara vuracağı düşünülüyordu. Öyle olmadı. Başta emekliler olmak üzere geçim sıkıntısının yarattığı rahatsızlık bu sandıkta patladı.

        Fakat bu bir birikim. Önceki dönem alınan yanlış kararların orta vadeli etkileri bunlar. Orta sınıfın erimesi, gelir dağılımındaki dengesizlikler, faiz ve döviz politikası ve EYT’nin seçim yatırımı olarak çıkarılması kambur oluşturdu.

        Mayıstan sonra Mehmet Şimşek yönetiminde doğru rota bulundu ama dengeler bir bozuldu mu kolay düzelmiyor.

        Yani bu sonuçları mevcut ekonomi politikasına değil, öncekine bağlamak gerek. Umarım iktidar bunu doğru okur.

        Türkiye ittifakı varsa…

        • 2) CHP’nin 1989’daki SHP başarısına benzer bir sonuçla çıkması Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştiri dalgasını yine kabarttı. Bakıyorum eleştiri de değil, hakaret, karikatürize etme, aşağılama sosyal medyayı kaplamış durumda.

        Hem bu dil yanlış hem de bence haksızlık. Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi dönüştürme ve ittifak siyasetinin tabandaki meyveleri bu sonuçlarda yadsınamaz. 6’lı Masa başarılı olamadı ama şayet birleşme fikri olmasa Türkiye ittifakı kavramı da büyük olasılıkla olmayacaktı.

        İYİ Parti’nin hezimeti

        • 3) Komplolara inansam bir çok kişinin aksine Meral Akşener’in CHP’ye çalıştığını söylerdim. Sayın Akşener istese bu kadar faydalı olamazdı herhalde CHP’ye. Keskin bir dönüş ile İmamoğlu ve Yavaş’ı kendine hedef seçip ittifak yaptığı partiyi karşısına alması seçmende ters tepti. İYİ Parti eridi, varlığı dahi tartışmalı hale geldi. Halbuki son günlerde yapılan anketler Türkiye genelinde oy oranını büyük oranda koruduğunu gösteriyordu, öyle olmadı.

        En büyük hezimeti Akşener yaşadı.

        DEM’in oy kaybının sonuçları

        • 4) DEM için de sonuç pek farklı değil. DEM’in kendi başına seçime girmesi başta iktidara yarar gibi görünse de Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın en önemli kozu olan ‘terör ile işbirliği’ argümanını etkisiz hale getirdi. Hem DEM seçmeni bu karara tepki gösterdi hem de İYİ Parti seçmeninin eli rahatladı.

        DEM de İYİ Parti kadar olmasa da ciddi bir hezimet yaşadı.

        YRP ve DEM Parti’nin benzeştiği nokta

        • 5) Bu seçimin en çok merak edilen partisi YRP bu yazıyı yazdığım an itibarı ile yüzde 6 bandında. Fazla bir değişiklik beklemiyorum bundan sonra. YRP açısından Türkiye genelinde çok dengesiz bir dağılım var. Bu da bekleniyordu ancak aradaki farklar öyle büyük ki bir bölge partisi izlenimi veriyor. Orta Anadolu, Şanlıurfa, Elazığ’da AK Parti’ye büyük zarar verdi. Yozgat ve Şanlıurfa’yı kaybettirdi. Öte yandan İstanbul’da oyu tahminlerimin de altında. Batı ve güneyde neredeyse yok YRP. Bu bana DEM’i hatırlatan bir tablo.

        İlk izlenimler bunlar. Ancak sandıktan çıkan daha çok sonuç var.

        Devam edeceğim…