Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "mülkiye" yapılanmasına ilişkin İstanbul eski Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın da aralarında bulunduğu 15 sanığın yargılandığı davada, taleplere ilişkin görüşünü açıklayan savcı, Çapkın ve Mutlu'nun da aralarında bulunduğu 4 sanığın tahliyesine karar verilmesini istedi.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanık avukatlarının talepleri alındı.
HÜSEYİN ÇAPIN TAHLİYE EDİLDİ
Habertürk Haber Merkezi'nden Serdar Kulaksız'ın haberine göre, FETÖ'nün "mülkiye" yapılanmasına ilişkin 15 sanığın yargılandığı davada mahkeme, İstanbul eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile Feyzullah Özcan, Haluk Nadir, Yılmaz Kurt'ın tahliyesine karar verdi. Özcan, Kurt ve Nadir hakkında yurt dışına çıkış yasağı koyan mahkeme heyeti, oy çokluğu ile tahliyesine karar verilen Çapkın'a ise ev hapsi uygulanmasına hükmetti.
İstanbul eski Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun da arasında bulunduğu 7 sanığın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi. Bir üye hakim, Mutlu'nun adli kontrol uygulanarak tahliye edilmesi gerektiği yönünde karşı oy kullandı.
ÇAPKIN CEZAEVİNDEN ÇIKTI
AA'nın haberine göre, Silivri Cezaevi'nden minibüsle Kınalı gişelerine getirilen Çapkın'ı eşi Nurten Çapkın karşıladı. Çapkın, eşine sarılarak hasret giderdi.
TAHLİYE SONRASI İLK AÇIKLAMA
Burada gazetecilere konuşan Hüseyin Çapkın, "Türk adaletine inandık, çok şükür tahliye olduk. Başka söyleyecek bir şeyim yok." dedi. Çapkın, bir gazetecinin, "Mehmet Ağar'ın hakkınızda ifade vermesiyle ilgili ne söyleyeceksiniz?" sorusuna, "Teşekkür ederim, o mahkemenin işi" yanıtını verdi.
"Mehmet Ağar'ın kendisine kefil olduğu iddialarının" sorulması üzerine ise Çapkın, "Kefil yok bu işte. Sağ olsun kim ne biliyorsa onu söyledi. Bizi nasıl tanıyorlarsa öyle söylediler." diye konuştu.
Çapkın, daha sonra eşi ve avukatıyla otomobile binerek buradan ayrıldı.
TANIK İFADELERİ
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Ses Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanan Yunus Dolar, tanık olarak ifade verdi.
AA'nın aktardığına göre, Dolar, FETÖ ile küçük yaşlarda tanıştığını, Polis Akademisi'nden 1992'de mezun olduğunu belirterek, 17-25 Aralık operasyonlarının ardından örgütle irtibatını kestiğini öne sürdü.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde 2010-2014 yılları arasında şube müdürlüğü ve emniyet müdür yardımcılığı görevlerinde bulunduğunu dile getiren Dolar, sanıklar Mutlu ve Çapkın'ın FETÖ ile ilgisinin bulunmadığını, bulunması halinde bunu bilebileceğini iddia etti.
Tanık Dolar, şunları kaydetti:
"Türkiye çapında Ergenekon, Balyoz, MİT Müsteşarlığı konuları gündemdeydi. İstihbarat, TEM, Kaçakçılık Şube Müdürleri FETÖ'cü olduğu için emniyetten çok FETÖ'nün talimatlarıyla hareket ederlerdi. Operasyonlar için il emniyet müdürünün ikna edilmesi gerekiyordu. Erol Demirhan'ın laptopu olurdu. O laptop ile emniyet imamı ile irtibatlı olup, diğer şube müdürlerine 'Şunu söyleyeceksin, bunu söyleyeceksin.' derdi. 'Toplantılarda bizim istediğimiz gibi sonuç çıkacak.' dediğine şahidim. Çapkın, bu taleplerin adliyeden geldiğini düşünerek 'Hukuki çerçevede gereğini yapın.' diyordur herhalde. Böyle bir organizasyon karşısında bir kişinin farklı bir tepki göstermesi, farklı bir şekilde davranması mümkün değil. Şube müdürleri her şeyi kanun çerçevesinde yapıyor gösteriyorlardı."
"RÜTBELİLERİN YÜZDE 70-80'İ CEMAATTENDİ"
Çapkın'ın FETÖ'cü emniyet personellerinin baskılarına maruz kaldığını anlatan tanık Dolar, ifadesinde şunları söyledi:
"Çapkın ile Mutlu'nun isimleri sohbetlerde geçmedi, geçseydi bilirdim. Sayın müdürümüzün algısı belli bir çerçevede tutulmaya çalışılıyordu. Toplam 120'ye yakın 'sarı yıldızlı' dediğimiz müstakil müdür vardı. Bunlardan 75-80'i cemaattendi. Bunların tamamı Çapkın'ın döneminde gelmedi, önceden de gelenler vardı. Türkiye genelinde rütbelilerin yüzde 70'i, polis memurlarının da yüzde 50'sinden fazlası cemaatçiydi."
FETÖ'nün kritik önem verdiği İstanbul, Ankara, İzmir gibi illere kendilerinden olan müdürlerin atanması için de özel gayret sarf ettiğini vurgulayan Dolar, Çapkın, başka yerde de olsa altında yine ''cemaatçi'' polis ve memurların olacağını söyledi.
Örgüt mensubu müdürlerin, söz konusu dönemde PKK'ya yönelik operasyonlara çok istekli olmadıklarını anlatan Dolar, Oslo görüşmelerinden bir şekilde haberdar olduklarını, "Biz mücadele ediyoruz. Onlar müzakere ediyor. Onlar müzakere ederse biz mücadele etmeyiz." şeklinde bir tutumların olduğunu belirterek, "Hüseyin Çapkın düz bir yurdum insandır. PKK ile mücadele edilmesi taraftarıydı. Bu yöndeki taleplerini istihbarat ve terör müdürlerine iletiyordu." dedi.
"SUS, KES SESİNİ, SENİ BURADAN GÖNDERİRLER"
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Halil Güneş ise İstanbul'da bir huzurevinde kaldığını anlatarak, "Vali Hüseyin Avni Mutlu'nun ziyarete geldiği bir gün huzurevinde kalanlardan para toplandığını ve bunun Fetullahçılara gönderildiğini valiye söyledim. Bana 'Sus, kes sesini. Seni buradan gönderirler.' diyerek azarladı. Bu konuyla ilgili birçok kez farklı yerlere şikayette bulundum." iddiasında bulundu.
Tanığın ifadesini üzerine söz alan sanık Hüseyin Avni Mutlu, "İstanbul'da birçok huzurevimiz var. Sosyal hizmet kurumlarına ziyaretlere önem verdim. Kendim ve eşim ziyaretlerde bulunuyorduk. Halil Bey'in söylediklerine bir yorum getirmek istemiyorum. Ziyarete gittiğimizde göstermelik değil, saatlerce orada kalan, şarkılarına eşlik eden bir valiyim. Bir gönül valisi olmaya çalıştım. Halil Bey'in böyle bir iddiasına kayıtsız kalmam mümkün değil. Zannedersem yanlış bir hatırlama olmuştur." dedi.
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.