Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Analiz Düzeyi Nedir?

        Analiz düzeyi, uluslararası ilişkilerde ortaya çıkan olay, olgu, fikir veya süreçlerin bilimsel olarak çözümlenmesi için sistem, devlet ve bireyler biçiminde katmanlara ayrılarak incelenmesidir. Uluslararası ilişkiler disiplininde analiz düzeyine dair tartışmalar, 1950'lerin sonlarına doğru literatürün gelişiminde önemli bir yere sahip akımlar olan Davranışsalcılık-Gelenekselcilik tartışması üzerinden şekillenmiştir. İlk olarak Kenneth N. Waltz, 1959 yılında yayımladığı Man, The State and War adlı eserinde savaş ve analiz düzeyi üzerine sistematik bir kavramsallaştırma oluşturmuştur. Ona göre savaşın sebeplerini açıklamak için üç ayrı imaj (analiz birimi) kullanmak mümkündür: birey, devlet ve devletler sistemi. Bu sınıflandırma sadece savaş konusu için değil bütün uluslararası ilişkiler analizleri için elverişlidir. K. J. Holsti ve Joseph Frankel de benzer bir biçimde uluslararası politika incelemelerinde aynı üçlü sistemi kullanmayı önermişlerdir. Analiz düzeyi meselesini başlı başına bir araştırma konusu yapan ilk sosyal bilimci J. David Singer olmuştur. Singer, ilk başlarda olguların analiz edilmesi ve mikro/makro düzeyde sınıflandırma yapılabilmesi için uluslararası sistem ve ulusal alt sistemler olmak üzere iki analiz seviyesi belirlemiştir. Sonraki yıllarda ise üçlü bir ayrıma giderek karar alıcılar seviyesi (birey), ulusal seviye ve sistemik seviye olarak yaklaşımını çeşitlendirmiştir. Uluslararası ilişkiler disiplininde çalışanlar çoğunlukla bu üçlemeyi ya da türevlerini kullanmayı tercih etmektedirler. Küreselleşmenin yükselişi ve devlet dışı aktörlerin etkinliğinin artmasıyla birlikte "küresel sistem analizi" son dönemlerde daha çok ön plana çıkmıştır. Özellikle Joshua S. Goldstein'in birey, devlet ve uluslararası sisteme ilave olarak "dünya sistemi" kavramsallaştırmasını geliştirmesi ve dünya seviyesindeki analizi uluslararası olandan ayrıştırması önemli bir katkıdır. Ona göre uluslararası seviye tek tek egemen birimlerin etkileşiminden oluşmakta iken, dünya sistemi yekpare bir bütündür.

        Bireysel analiz düzeyi, dış politika ve uluslararası ilişkiler analizlerinde bilinen en eski yöntemlerden birisidir ve odak noktasına sürmekte olan politik ilişkileri belirleyen veya etkileyen bireyleri almaktadır. Bu kişilerin davranışları, kişilikleri, tercihleri ve tutumları, politik sonuçları bakımından değerlendirilmektedir. Devlet ve hükûmet başkanlarının, dini liderlerin, ideolojik ve siyasal sembol niteliğine sahip kişilerin, dış politika bürokratlarının ve alana özgü bazı düşünür/entelektüellerin düşünsel üretimlerinin analiz birimi olarak kullanılması bu çerçeveye girmektedir.

        Analiz düzeyinin devletler bazında ele alınmış olması, ulusal sınırlar içerisindeki farklı etnik, dinsel, mezhepsel, kültürel vs. sosyolojik toplulukların, çıkar ve baskı gruplarının, siyasi partilerin, kamuoyunun, medya ve iletişim araçlarının, farklı ekonomik sektörlerin vs. tutum ve davranışlarının ön plana çıkartılması anlamını taşımaktadır. Bu grupların kendi içlerindeki rekabet, çatışma ve pazarlıkların, seçimlerin, oy verme davranışlarının devletlerin dış politikalarına yansıması ve uluslararası süreçleri etkilemesi dolayısıyla, uluslararası meselelerin devletsel alt grupların etkileşimi üzerinden şekillendiği iddiası, analizin temelini oluşturmaktadır.

        Analiz düzeyinin "uluslararası ilişkiler sistemi" olarak ele alınması iki temel mantık üzerinde şekillenmektedir: a) Egemen devletlerin monolitik/tek sesli aktörler olduğu ve karar alma/ uygulama açısından tek merkezden hareket edebildiği b) Ekonomik, siyasal, kültürel vs. düzlemde uluslararası ilişkilerin temel aktörlerinin devletler olduğu. Bu bakış açısıyla dünya üzerindeki devletleri büyük-küçük, gelişmiş-gelişmemiş, kuzey-güney vs. gibi ayrımlara göre sınıflandırmak mümkün olsa bile, temelde analiz düzeyi değişmemektedir. Devletler arasındaki ilişkilerin, diplomatik etkileşimin ve devletlerin temsil edildiği uluslararası örgütlerin tutum ve kararlarının analiz edilmesi, dünya politikası olarak tanımlanan ilişkiler bütününü incelemek için yeterli kabul edilmektedir.

        Analiz düzeyinin küresel sistem çerçevesinde alınması, küresel politik ilişkilerin, devletlerin ve devlet dışı aktörlerin - küresel şirketler, finansal kuruluşlar, küresel ve bölgesel örgütler, sivil toplum kuruluşları, organize suç örgütleri vs.- bütünleşik bir ağ içinde davrandığı varsayımından hareket etmektedir. Bu analiz yönteminde tümdengelim metoduyla öncelikle sistemin bütünündeki eğilimler ve politikalar değerlendirilmekte ve burada şekillenen yapının, bölgesel, devletler arası, ulusal ve bireysel tüm alt birimlerin davranışlarını etkilediği düşünülmektedir. Küresel analiz düzeyinde uluslararası örgütler, küresel yönetişim, bölgesel entegrasyonlar, uluslararası terör, kalkınma, çevre ve sosyal medya gibi konular yoğun olarak çalışılmaktadır.

        YAZAR

        Deniz Ülke Arıboğan

        KAYNAK

        • Frankel, Joseph. The Making of Foreign Policy: An Analysis of Decision Making. London: Oxford University Press, 1963.
        • Goldstein, Joshua S., ve Jon C. Pevehouse. International Relations. London: Pearson, 2014.
        • Holsti, Kalavi J. International Politics: A Framework for Analysis. 7.Baskı. London: Pearson College Div, 1994.
        • Sönmezoğlu, Faruk. Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika Analizi. İstanbul: Der Yayınları, 2019.
        • Singer, J. David. "Uluslararası İlişkilerde Analiz Düzeyi Meselesi." Uluslararası İlişkiler 3, Sayı: 11 (Güz 2006).
        • Temby, Owen. "What Are Levels of Analysis and What Do They Contribute to International Relations Theory?" Cambridge Review of International Affairs 28, Sayı:4 (2013).
        • Waltz, Kenneth N. Man, the State and War. New York: Columbia University Press, 2001.