Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Pozitif Ayrımcılık Nedir?

        İnsanların cinsiyetlerine veya etnik gruplarına göre ayrımcılığa maruz kalmadığından emin olmak amacıyla kaynak (zaman ve para dahil) ayrılarak gerçekleştirilen aktif bir ayrımcılıkla mücadele biçimidir. Pozitif ayrımcılık "fırsat eşitliği" fikriyle temelde aynı hedefe sahiptir, ancak pozitif ayrımcılık aktif bir politika olması yönüyle fırsat eşitliğinden farklı bir yerde durmaktadır.

        Pozitif ayrımcılık kavramsal olarak aktif bir politika ya da program olarak değerlendirilmektedir. Pozitif ayrımcılığın bu aktif yönü birçok farklı alanda farklı anlamlar kazanmakta ve farklı politikalar vasıtasıyla gündeme gelmektedir. Örneğin kadın hakları kontekstinde pozitif ayrımcılık politikaları özünde kadınların da istihdamda ve eğitimde erkeklerle eşit hak sahibi olmalarını amaçlayan bir dizi program ve politika önerisini içerse de uygulama alanı, biçimi ve formu itibarıyla ırka ve etnisiteye dayalı ayrımcılığa karşı geliştirilen pozitif ayrımcılık programlarından farklı olabilmektedir.

        İlk olarak ABD'de gündeme gelmiş olan pozitif ayrımcılık tartışmaları, ırkçılığın ve ABD'de yaşayan beyaz Amerikalılar dışında kalan tüm etnik grupların ve kadınların ayrımcılığa dayalı maruz kaldığı şiddetin önlenmesini amaçlayan bir program ve politikalar bütünü olarak ortaya çıkmış ve günümüze kadar çeşitli formlarda uygulanmıştır. Pozitif ayrımcılık literatürü bu nedenle yoğunlukla ABD'deki uygulamalar üzerinden çeşitlilik kazanmıştır. Bugün global ölçeğe yayılmış olan pozitif ayrımcılık tartışmalarında referans noktası olarak ele alınan "case study"/ vaka incelemeleri ABD'deki örneklerden yola çıkılarak tartışılmaktadır. Yine pozitif ayrımcılığın savunucularının hipotezlerinin yanında pozitif ayrımcılık programlarının eleştirmenlerinin hipotezleri de pozitif ayrımcılık literatürünün hatırı sayılır büyük bir parçasını oluşturmaktadır.

        Kabaca ABD'de uygulanan formuyla pozitif ayrımcılık, ayrıcalıklı olarak belirlenen bazı azınlık grupların istihdam ve eğitim alanlarında etnik kimliklerinin ya da cinsel kimlik ve eğilimlerinin artı puan olarak değerlendirilmesini sağlamaktadır. Ancak ABD'de artı değer sayılan kategoriler, Siyahlar, Hispanikler, Yerli Amerikalılar, Asya ve Pasifik kökenliler, kadınlar ve LGBTİ+ bireyleri kapsarken, Arapları, Ortadoğu kökenlileri ve diğer birçok azınlığı kapsamamaktadır.

        Pozitif ayrımcılık uygulamaları sosyal bilimlerde ihtilaflı bir tartışma alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin aynı değere sahip unsurların birbirinden farklı muamele görmesi ayrımcılık olarak tanımlanmaktadır. Öte yandan farklı değere sahip unsurlar arasında birinin diğerinden farklı muameleye maruz kalması ayrımcılık olarak tanımlanmamaktadır. Dolayısıyla bu yönüyle pozitif ayrımcılığın savunucuları, pozitif ayrımcılığın, fırsat eşitliğinin işe yaramadığı birçok durumda adaletin insanlar arasında tesis edilmesinin aracı olduğunu iddia ederler. Adaleti sağlamak ve toplumsal çeşitliliğin sağlanması amacıyla pozitif ayrımcılık uygulamalarını savunanlar pozitif ayrımcılık uygulamalarının bir zorunluluk olduğunu ifade etmektedirler. Diğer yandan ise pozitif ayrımcılık programlarının eleştirmenleri, pozitif ayrımcılığın insan haklarını ıskaladığı ve bu nedenle yeni ayrımcılık türleri ürettiği iddiasıdır. Bunun yanında birçok eleştirmene göre pozitif ayrımcılık programları azınlıklara karşı ayrımcılığın kaynağı olan stereotipler/kalıp yargılar ve grup aidiyeti gibi konularda problem yaratmakta ve ayrımcılığı derinleştirmektedir.

        Pozitif ayrımcılığın savunucularının çalışmalarından elde edilen kanıtlara göre pozitif ayrımcılığın azınlık öğrencileri ve pozitif ayrımcılığın doğrudan faydalanıcıları olan azınlık çalışanları için hem fırsatları hem de sonuçları iyileştirdiğini göstermektedir. Buna ek olarak, pozitif ayrımcılığın, azınlıklar ve yoksullara olduğu kadar başkalarına da (yoksul beyazlar) olumlu dışsal faydalar sağladığı görünmektedir. Benzer şekilde bu çalışmalarda sunulan verilere göre işin ekonomik boyutu değerlendirildiğinde savunuculara göre beyazlar tarafından yüklenilen maliyetlerin büyüklükleri, yüklenici işyerlerindeki kayıp iş gücü, işverenlerin daha düşük verimlilik nedeniyle üstlendiği maliyetler veya elit kolejler ve üniversitelerde kaybedilen pozisyonlar da oldukça sınırlıdır.

        Buna karşılık eleştirmenlerin pozitif ayrımcılığa karşı ampirik olarak tespit etmesi daha zor olan iddialarından biri, pozitif ayrımcılık fikrinin azınlıklara bir yandan becerileri anlamında, diğer yandansa üniversiteler ve iş gücü piyasasında azınlıklardan beklenilenler anlamında zarar verdiği tezidir. Bu görüşe göre, kanıtlar pozitif ayrımcılık politikalarının, pozitif ayrımcılıktan faydalanan azınlıklara haksız kazanç sağlama eğiliminde olduğudur

        Sosyal Bilimler literatüründe önemi haiz çalışmaların yapıldığı ve hala güncelliğini koruyan bir konu olarak pozitif ayrımcılık fikri sosyal adalet, fırsat eşitliği vb. konular kontekstinde post-modern dönemin en önemli tartışma alanlarından birisidir.

        YAZAR

        Mustafa Kemal Şan