Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Video Ekonomi 2021 Asgari ücreti bugün belli oluyor! Peki asgari ücret ne kadar olur? İşte asgari ücrette konuşulan rakamlar

        Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2021'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dördüncü ve son toplantısını bugün yapacak. Milyonlarca çalışanı ilgilendiren rakam, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından açıklanacak

        ASGARİ ÜCRET NE KADAR OLACAK?

        İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2021'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dördüncü ve son toplantısını bugün yapacak.

        Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ev sahipliğindeki toplantıda, milyonlarca çalışanın merakla beklediği yeni asgari ücret rakamı belirlenecek.

         

        İşçi kesimini Türk-İş'in, işveren kesimini Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) temsil ettiği toplantıda, 2021'de geçerli olacak asgari ücret rakamı Bakan Zehra Zümrüt Selçuk tarafından açıklanacak.

        TOPLANTILAR ÇEVRİM İÇİ YAPILMIŞTI

         

         

        Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında bu yıl ilk toplantısını 4 Aralık'ta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nda düzenlemişti.

        İkinci toplantısını 15 Aralık'ta TİSK'in, üçüncü toplantısını ise 22 Aralık'ta Türk-İş'in ev sahipliğinde yapan komisyon, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan tedbirler doğrultusunda üç toplantıyı da çevrim içi gerçekleştirmişti.

        ASGARİ ÜCRET NET 2 BİN 324 LİRA

        Asgari ücret, halen bekar bir işçi için aylık brüt 2 bin 943 lira, vergiler ve kesintiler düşüldüğünde net 2 bin 324 lira 71 kuruş olarak uygulanıyor. Apartman görevlileri için ise normal işçilerden farklı olarak gelir ve damga vergileri kesilmediği için net 2 bin 501 lira 55 kuruş olarak hesaplanıyor.

        Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 3 bin 458 lira 3 kuruş. Bunun 2 bin 943 lirasını brüt asgari ücret, 456 lira 17 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 58 lira 86 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

        Asgari ücret tespit komisyonu, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un başkanlığında bugün dördüncü toplantısını yapacak. Önceki üç toplantı internet üzerinden gerçekleştirilirken, saat 10.30’da başlayacak son toplantı bakanlıkta yüz yüze yapılacak. Komisyonun üçüncü toplantısında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bekar bir işçinin gıda ve gıda dışı harcamalarından oluşan geçim tutarını geçen yıla göre yüzde 20 oranında artırarak 2.792 TL olarak açıklamıştı.

         

         

         

        TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, son toplantı öncesi hafta sonunda durum değerlendirmesi yaptı. Sendika başkanlarının ortak açıklamasında, TÜİK’in bir işçi için hesapladığı net 2 bin 792 TL tutarındaki yaşama maliyetinin içinde aile unsuru olmadığına dikkat çekildi. Açıklamada, hükümetin tercihini iktisaden dar ve sabit gelirli kesimler için kullanması çağrısı yapıldı.

        Ergün Atalay, dün yaptığı açıklamada da işveren ve hükümete "3 bin liranın altında teklif getirmeyin" diye seslendi.

        SANAYİCİNİN TAHMİNİ YÜZDE 20 ARTIŞ

        Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, bir grup gazetecinin sorularını yanıtlarken asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Asgari ücretin sıkıntılı bir konu olduğunu, dengeli artırılması gerektiğini belirten Özdebir, diğer taraftan ücretler düştükçe, işçinin ücretinden gıdaya ayrılan pay arttıkça işçilerin enflasyonunun yükseldiğine dikkat çekti. Asgari ücretteki artışın yüzde 20 olacağı tahmininde bulunan Özdebir, “Yeterli değil ama işletmelerin de şartları var” diye konuştu.

        Özdebir, sanayi sektöründe fabrika meydanlarını süpüren işçiler dışında, olması beklenen yeni asgari ücretle bile çalışan olmadığını, ücretlerin daha yüksek olduğunu ifade etti.

         

         

        “DOLAR 7.50’NİN ALTINA İNMEMELİ”

        Merkez Bankası’nın faizleri 2 puan artırmasının olumlu olduğunu, bunun yabancı yatırımcılar açısından asıl etkisinin yıl başından sonra görüleceğini belirten Özdebir, dolar için 7.50’nin normal seviye olduğunu söyledi. Bunun altına da inebileceğini ama o zaman TL’nin yeniden aşırı değerlenmeye doğru gidebileceğini kaydeden Özdebir, şöyle devam etti:

        “(Ali) Babacan’ın yaptığını Naci (Ağbal) Bey’in yapmayacağını düşünüyorum. Değerli TL ile insanlar hak etmediği lükse alıştı. Arabalar değişti. Hatırlarsanız Babacan 1.18 TL’ye getirmişti doları. Değerli TL cari açığı tetikledi. Sanayici üretimden çıkıp inşaatçı, ithalatçı oldu. Mehmet Şimşek’e de Ali Babacan’a da söyledim bunu defalarca. O hatayı tekrar yapmamamız lazım. Dolar 7.50’nin altına inmemeli.”

         

         

        “FAİZ İLAÇTIR”

        Özdebir, Merkez Bankası’nın faiz kararının sanayicilere etkisini değerlendirirken, faize ilaç benzetmesi yaptı. Özdebir, “İlaç yerinde ve dozunda kullanılırsa fayda sağlar. Dozunda kullanmazsan, eksik kullanırsan fayda sağlayamazsın. Cari işlemler açığı var. Ülkeye döviz çekmek için faizi biraz daha yüksek tutmaya ihtiyaç var” diye konuştu.

        Özdebir, jeopolitik riskler olmadığı takdirde faizlerde yılın ikinci çeyreğinden itibaren yumuşama beklediğini ifade etti.

        “AKTİF RASYODA KREDİLER İHTİYACI OLMAYANA GİTTİ”

        Nurettin Özdebir, ekonomi yönetiminde değişikliğin ardından bankaları kredi kullandırmaya zorlayan aktif rasyo uygulamasına son verilmesini de değerlendirdi. Özdebir, aktif rasyo gibi ekonominin kurallarını zorlayıcı politikaların bir yerlerden açık verdiğini, nitekim aktif rasyo dolayısıyla bankaların parayı ihtiyacı olana değil geri ödeyebilecek olan kişilere verdiğini, onların da aldıkları krediyi dövize ve altına yatırdıklarını belirtti. Bankaların, kredi talebi olmayanlara kredi açtıklarını, bu nedenle doktorların bile buğday stokçusu olduğunu kaydeden Özdebir, “Bankalar krediyi doktora değil uncuya verseydi kredi amacına ulaşabilirdi” dedi.

         

         

        “SANAYİDE İŞÇİ ÇIKARMA İHTİYACI YOK”

        Nurettin Özdebir, pandemi döneminde global üreticilerin Türkiye’den tekrar fiyat teklifi almaya, sipariş vermeye başladıklarını söyledi.

        İşten çıkarma yasağı sonrasında işçi çıkarmaların artabileceği endişelerini değerlendiren Özdebir, sanayide işten çıkarma ihtiyacı olmadığını, bilakis istihdam ihtiyacı bulunduğunu belirtti.

        ASO’nun kurduğu sürekli eğitim merkezinde 16 yaş üzerindeki gençler için 3’er aylık kurslar düzenlediklerini belirten Özdebir, bu eğitimlere üniversite mezunu gençlerin de katılıp tornacılık öğrendiklerini, sonrasında da işe yerleştirildiklerini anlattı.

         

        BAKMADAN GEÇME