Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Video Çifte cinayette kızını yitiren acılı baba konuştu

        Aydın'ın Efeler ilçesinde, 3 ay önce yaşanan olayda, Muhammet Gürsoy, doğum günü kutlamak için bir araya geldiği kız arkadaşı Merve Kotan ile ortak arkadaşları Ekim Türkmen'i pompalı tüfekle vurarak öldürdü. Muhammet Gürsoy çifte cinayetten 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanırken, sanığın en üst cezayı almasını isteyen Merve Kotan'ın babası Salih Kotan, Kızıma yapılan bu vahşetin cezasız kalmasını istemiyoruz. Yargılandığı gibi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini istiyoruz. Yapılan planlı bir cinayettir. Adalete güveniyorum. Adalet yerini bulacak. Kızım suçsuz yere katledildi. Zanlı sürekli ifade değiştiriyor dedi.

        Olay, geçen 15 Ağustos'ta saat 04.00 sıralarında, Efeler ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'ndeki Nevzat Biçer Parkı'nda meydana geldi. Muhammet Gürsoy, bir süredir arkadaşlık yaptığı Merve Kotan ile Ekim Türkmen'i pompalı tüfekle ateş açarak öldürdü. Olay sonrası kaçan Muhammet Gürsoy, daha sonra yakalanarak tutuklandı. Gürsoy, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde çifte cinayeti tasarlanarak ve planlanarak işlediği gerekçesiyle 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmaya başladı. Geçen çarşamba günü ilk duruşması görülen dava, tanıkların dinlenmesi için 23 Ocak 2020'ye ertelendi.

        NAMUS CİNAYETİ GİBİ GÖSTERİLMESİNE TEPKİ

        Neredeyse her gün kızının mezarı başına giderek gözyaşı döken acılı baba Salih Kotan, DHA'ya açıklamalarda bulundu. Öldürülen 2 gencin de sanığın arkadaşı olduğunu belirten Salih Kotan, Kızımla katilinin 8 aylık bir arkadaşlığı vardı. Katil çok problemli birisiymiş. Biz bunu yaşanan olaydan sonra öğrendik. Hırsızlık, nitelikli yağma, tehdit, şantaj, resmi evrakta oynama ve buna benzer 11 ayrı suçtan sabıkası olduğunu öğrendik. Bu insan, enteresan bir şekilde dışarıda dolaşıyor. Ne yapması bekleniyormuş. Kızımı ve Ekim Türkmen'i öldürmesi gerekiyormuş ki tutuklansın dedi. Davanın ilk duruşmasında sanığın olayı bir namus cinayeti gibi göstermeye çalıştığını söyleyen Kotan, Kendisini kurtarabilmek ve cezadan kurtulabilmek için olayı namus cinayetiymiş gibi göstermeye çalışıyor. O gün Muhammet Gürsoy'un doğum günü. Kızımla aynı işyerinde çalışıyorlardı. İşyerinden birlikte geç çıkıyorlar. Gürsoy, arkadaşı olduğu Ekim Türkmen'i de arayarak, doğum günü olduğunu, 'sende bizim ağabeyimizsin katıl' diyerek saat 03.00 sıralarında onu da alarak buraya geliyorlar. Burada bir süre oturduktan sonra birlikte alkolde alıyorlar. Katilin ifadesine göre, tuvalet ihtiyacı için uzaklaştığını geriye döndüğünde, kızımla Ekim'in öpüştüklerini gördüğünü söylüyor. Duruşmadan önce ve duruşmada verdiği ifadeler tamamen çelişkili ve yalandır. Olay tamamen tasarlanmış bir şekilde yapıldığı çok net bir şekilde ortadadır. Buna da bir kılıf uydurması gerekiyordu onu da uydurdu. Mahkemesindeki ifadesinde parktaki diyalogda, Ekim 'bu kız ikimize de yeter' demiş. Merve'de buna 'seviyorum' gibi bir cümleyle karşılık vermiş. Sürekli ifade değiştiriyor. Bunların olma imkanı yok dedi.

        'BİZİMLE PAYLAŞSAYDI, BU BÖYLE OLMAZDI'

        Kızının Muhammet Gürsoy'un problemlerini gördükten sonra ayrılmak istediğini belirten Kotan, Bunları olaydan sonra kızımın arkadaşlarından öğreniyoruz. Bizim en büyük sıkıntımız, kızımızın bizimle hiçbir şeyi paylaşmamış olmasıydı. Paylaşmayışıyla adeta katili korumuş oldu. Tabii ki bu korkudan ve tehditten olduğunu biz sonra öğreniyoruz. Kendisi halledebileceğini düşündü. Bizimle paylaşmış olsaydı olay bu noktalara gelmezdi. O gecede katil zanlısı ile ayrılmak istediğini söyleyince, o da çözüm olarak böyle bir şey düşündü. İftira atarak bu cinayeti gerçekleştirdi. İlk duruşmada katil, 'Ben sevdiğim iki insanı öldürecek kadar cani değilim' dedi. Ben duruşmada 11 suç işlemiş bir insanın bir insanın namusundan bahsedemeyeceğini öğrenci olan kızımın harçlıklarına göz dikecek kadar acizleşmiş birinin namustan söz edemeyeceğini söylediğimde, jandarmaların arasından bana saldırmaya çalıştı. Oğlum Ahmet Kotan ise beni koruma amaçlı hareket edince, duruşma salonu dışında sanığın olan anne- babası salona girerek, oğlumun boğazını sıkarak darp etmişler. Bunların raporları da var, şikayetçi olduk. Biz adalete güveniyoruz. O ne kadar yalan söylese de ne kadar kendini kurtarmaya çalışsa da adaletten kurtulamayacağına inanıyoruz. Olay tasarlı ve planlı bir şekilde gerçekleştirilmiş. Önceki ifadelerinde silahı 1.5 yıl önce internetten aldığını söylese de, silahı temin edenin ortaya çıkmasıyla duruşmada olaydan 2 gün önce teslim aldığını söylüyor. İki gün işyerinde tutuyor. Olay günüde otomobilin içine koyuyor. Av merakından dolayı tüfeği temin ettiğini söylüyor. Şimdiye kadar ne ava gittiği ne de domuz avladığı görülmüştür dedi.

        'BAŞKA MERVE'LER VE EKİM'LER ÖLMESİN'

        Gerekli cezanın verilmesini istediklerini ifade eden baba Kotan, Hazırlanan iddianameye göre iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanıyor. Bence bu yetersiz ama şu anda en yüksek ceza kanun budur. Ağırlaştırılmış müebbet hapis almasını istiyoruz. İnşallah yaptığı yanına kalmayacaktır. Adaletin tecelli etmesi ve toplumun bu konuda daha duyarlı olması, başka Merve'ler ile başka Ekim'lerin ölmemesi için, başka baba, annelerin evlat acısı yaşamaması için ciddi bir çalışmamız var. Kötülükleri bitirmek ancak iyilikleri çoğaltmakla mümkündür. Bizler iyilik ve iyi insanları çoğaltıp bir araya getirerek, organize edip birlikte ses çıkarabilirsek inşallah bu kötülükler azalacaktır. Biz bu kötülüklerin bitmesi taraftarıyız. Herhangi bir sözlü, evli ve nişanlı olmayan bir insanı kalkıp ta 'namus cinayeti işledim' deme lüksüne sahip olduğunu düşünmüyorum dedi.

        'TAM BİR HAYVANSEVERDİ'

        Kızının çok merhametli biri olduğuna vurgu yapan Kotan, Kızım liseyi tamamladı. Geçen yıl üniversite sınavına girdi. İstediği yer olmadı. Ek tercihlerden birini de yapmayı düşünüyordu ama nasip olmadı. Sanata düşkün biriydi. Aynı zamanda hayvan severdi. Sokakta bulduğu yaralı bir kediyi iyileştirdi. Kedi halen evimizde yaşıyor. Merhametli bir insandı haksızlığa hiç tahammül edemezdi. Katil zamanında işlemiş olduğu suçlardan dolayı cezaevine alınmış olsaydı, bugün bunlar gerçekleşmeyecekti. Neden böyle olmuş onu da bilemiyoruz. Hak ettiği cezayı inşallah alır dedi.

        BAKMADAN GEÇME