Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İlk açıklama Malezya’dan geldi. Malezya’nın yeni seçilen Başbakanı Mahathir Muhammed, Çin’in 22 milyar dolar büyüklüğündeki meşhur Kuşak Yol Projesi dahilinde Malezya’da yapılacak yatırım projelerini iptal ettiğini açıkladı. Başbakan Mahathir Muhammed, Malezya’nın yüzde 5,2’lerin altına düşen büyüme oranı ve 1 milyar doların altına inen cari fazlası ile bir borç kapanının altına girmesinin mümkün olmadığını belirti. Çinli şirketlerin Malezya’da yatırım yapmasına karşı olmadıklarını belirten Mahathir, “Bizim için şu an elzem olmayan ve artan borçlanma maliyetleriyle artık oldukça maliyetli hale gelen projeleri yapmak istemiyoruz” dedi.

        Malezya’nın açıklamalarından 1 ay sonra bu sefer Pakistan’ın yeni seçilmiş hükümeti adına Başbakan İmran Khan, Çin ile “Kuşak Yol Projesi” kapsamında içerisinde köprüler, demiryolları, liman projelerinin bulunduğu 62 milyar dolarlık anlaşmada ciddi değişiklikler yapılmasını istedi. Khan “Şu an acil ihtiyacımız olan bizi yüksek miktarda borçlandıracak büyük projeler değil yeni fabrikalar, sulama ve kanalizasyon projeleri” dedi.

        KUŞAK YOL PROJESİ NEYDİ?

        Çin’in 71 ülkeyi hedefleyen ve tahmini bütçesi 1 trilyon dolar olarak hesaplanan Kuşak Yol Projesi, Güney Doğu Asya’yı Afrika ve Doğu Avrupa’ya ekonomik olarak bağlamayı hedeflemekte. Dünya nüfusunun yarısı ve toplam GSYH’nın da çeyreği bu projenin kapsamı içinde kalacak. Şu an kadar bu proje kapsamında Çinli firmaların 350 milyar altyapı kontratı aldığı tahmin ediliyor. Bu rakamın 210 milyar dolarının Çin tarafından finanse edildiği tahmin ediliyor.

        Bu projede en önem verilen yapılar demiryolları ve limanlar. Bu sebeple Çin “21. Yüzyılın İpek Yolu“ olarak da tabir edilen bu proje için birçok ülkede birbirinden iddialı anlaşmalara imza atıyor. Ancak bu anlaşmalar Pakistan, Tacikistan, Laos, Kırgızistan gibi alım gücü düşük ve borçlanma kapasitesi sınırlı ülkeleri zor durumda bırakmış durumda. Bu ülkeler bahsi geçen iddialı projelerin finansmanı için yine dönüp büyük oranda Çin’den kredi alıyorlar.

        Yazının başında bahsettiğim iki ülke ; Malezya ve Pakistan Kuşak Yol Projesi'nin dikte ettirdiği yüksek borçlanma gerekliliği ve Çin’e her geçen gün artan finansman bağımlılığı sebebiyle “Biz yokuz” dediler.

        BUNDAN SONRA NE OLACAK?

        Aslında konu sadece proje içindeki ülkelerin yüksek borçlanma zarureti karşısında geri adım atmasından ibaret değil.

        Batı dünyasında Kuşak ve Yol Projesi uzun süredir şüpheyle takip ediliyor. Başta Washington olmak üzere Batı başkentlerinde bu projenin “Pekin’in politik ve askeri nüfus alanını artırmak için birçok ülkeyi finansman anlamında kendisine bağımlı hale getirme” amaçlı olduğu düşünülüyor.

        En son IMF Başkanı Lagarde da “Bu proje gerçekten ihtiyaç duyulan yere doğru seyahat etmeli“ derken , Fransa Devlet Başkanı Macron’da “Kuşak ve Yol Projesi ancak iki taraflı çalışan bir otoban olursa çalışır” diyerek rezervini koymuştu.

        Anlaşılan o ki, bir yandan artan FED faizleri diğer yandan Trump’ın peşini bırakmadığı “Ticaret savaşları” ile Çin’in bu proje için elindeki imkanlar zayıflatılmaya çalışılıyor. Diğer yandan da bu projeye sıcak bakan üye ülkelere “Dikkatli ol!” çağrısı yapılarak farklı alternatifler sunuluyor.

        Çin bu kadar büyük yatırım yaptığı projeden geri adım atar mı? Malezya, Sri Lanka, Pakistan’ı diğer ülkeler takip edip “işi sulandırmaya” kalkar mı? Yaşayıp göreceğiz. Ama bu proje üzerinde büyük bir bilek güreşinin olduğu gün gibi açık.

        Diğer Yazılar