Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu sütunu takip edenler daha önce birkaç kez bu konudan bahsettiğimi hatırlayacaktır. Merkez bankalarının para basmayı bitirdikleri, üzerine faiz artırmaya başladıkları bir dönemde, küresel tahvil faizlerinde mevcut fiyatlamaların makul olmadığını defalarca bu köşede kaleme almıştım. Birden fazla kriterin aynı anda fiyatlandığı ABD tahvil faizlerinin, yukarıda bahsettiğim gelişmelere duyarsız kaldığı, dolayısıyla da artık iyi bir gösterge olmadığından bahsetmiştik.

        Amerikan ekonomisi uzun süredir sinyal veriyordu...

        Uzun vadeli ABD tahvil faizlerinin, Amerikan ekonomisindeki gelişmeler ile korelasyonunun koptuğu dönemlerin sonuna geliyoruz.

        Dün, ABD’de eylül ayı işsizlik verisi açıklandı. Uzun bir süredir Amerikan ekonomisinde istihdam rakamları oldukça iyi geliyor ve sonucunda da işsizlik düşüyordu.

        İşte bu seri, dün açıklanan veriyle taçlandı!

        1969 yılından beri ABD ekonomisinde açıklanan en düşük işsizlik rakamına yüzde 3.7’ ye , 2018 Eyül ayı itibariyle ulaşılmış durumda.

        Bunun yanında maaş artışları sağlıklı bir ivmeyle yıllık ortalama yüzde 2.8 artıyor. ABD’de 250 bin kişiyi istihdam eden Amazon şirketi daha 3 gün önce saatlik asgari ücreti 11 dolardan 15 dolara ( yüzde 35’lik) artış yaptı. Bu hamlenin Amerika’da diğer şirketleri etkilemesi bekliyor.

        Trump yönetiminin ekonomi alanında en büyük projeleri olanvergi indirimleri ve teşviklerin de ekonomideki ivmelenmeyi artırdığını görüyoruz. 2018 yılında ABD ekonomisinde beklenen büyüme oranı yıl başındaki yüzde 2.4’lerden yüzde 2.9’a yükseltildi.

        Sonunda tahvil piyasası da uyandı...

        Bu olup bitene uzun süre tepkisiz kalan bir piyasa vardı tahvil piyasası” . ABD tahvil faizleri özellikle de 10 yıldan uzun olan vadelerde başka bir hikaye fiyatladı. 2020 sonrası ekonomideki bu momentumun hız kaybedeceği hatta ABD ekonomiside stagflasyon olma ihtimali öne çıkartıldı. Bu sebeple kısa vadeli faizler FED’in faiz artırımlarına tepki verip yükselirken, 10 yıldan uzun vadeli tahvil faizlerinde hemen hemen hiç tepki görmedik.

        Ancak geçen hafta gözlemdik ki, içinde tahvil piyasasıdaki ataletin artık sona ermiş.

        10 yıllık ABD tahvil faizleri yüzde 3.20 seviyesine aşarak 7 yılın zirvesine çıktı. Yıl sonunda konuşulan seviyeler yüzde 3.5’in üstü. 30 yıllık tahvil faizlerinde yüzde 3.39’a gördük. Bu da son 4 yılın en yüksek oranı.

        ABD'DE FAİZLERİN YÜKSELİŞİ BİZİ NASIL ETKİLEYECEK?

        ABD Doları’nın değer kazanması, gelişen ülkeler için zaten ciddi bir sorun oluşturuyor. FED faizinin artışı ile birebir ilişkili olan LIBOR faizlerinin yükselmesi de diğer sıkıntılı unsurdu.

        Şimdi de buna gelişen ülke tahvillerinin ortalama seviyesini belirleyecek olan ABD uzun vadeli tahvil faizleri kıpırdanmaya başladı.

        Türkiye özelinde hali hazırda yüzde 25 enflasyon, yüzde 24 TCMB faizi olduğu düşünülürse ABD 10 yıllık tahvillerinde yüzde 3.25 ya da yüzde 3.50 farklı çok önemli olmayabilir. Öncelikli sorunumuz içerisini derleyip toplamak.

        Ancak 10 yıllık ABD tahvili yükseldikçe gelişen ülkeler üzerinde baskı artacaktır. Bu ülkelerin özellikle dolar cinsi tahvillerine sert satışlar gelmesi çok şaşırtıcı olmayacaktır. Bu durumda da bizim çok daha dikkatli hareket etmemiz ve yatırımcıların toleransının çok düşük olduğunu baştan kabul etmemiz gerekir.

        ''Ben yaptım, oldu!'' şeklinde açıkladığımız manevralarlardan uzak durulması gereken günlerden geçiyoruz.

        Diğer Yazılar