Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen sene bütçe 72.6 milyar TL açık verdi. Yani GSYH’nin yüzde 2.1’i kadar. 2018’de bütçe gelirlerini 52 milyar TL artıran ve muhasebe kayıtlarına bir defaya mahsus gelirler olarak yazılan imar barışı ve bedelli askerlikten 26 milyar TL, vergi yapılandırmasından da yine ayrı bir 26 milyar giriş oldu. Eğer geçen seneki 52 milyar TL’lik bir defaya mahsus gelirler olmasaydı açık 124 milyar TL yani GSYH’nin yüzde 3.5’u kadar olacaktı.

        Geçen seneki durum bir miktar anlaşılabilir.

        2018 Temmuz sonrası yaşananlar… Kurda sert yükseliş , tüketimin sert fren yapması ve nihayetinde ekonominin 2 çeyrek arka arkaya daralması ve teknik resesyona girilmesi ve hükümetin de ekonomideki daralmaya karşı teşvikler ve kamu harcamaları ile dengeleyici rol üstlenmeye çalışması.

        Şimdi gelelim 2019’un ilk 3 ayına…

        Bu sene de 2018’de olduğu gibi bir defaya mahsus gelirler var.

        İlki 33.7 milyar TL’lik Merkez Bankası’nın geçen seneki devri. Hatırlayacaksınız her yıl Nisan ayında Hazine’ye devredilen kâr, bu sene olağanüstü kongre kararıyla ocak ayına çekilmişti. Mart ayında da ayrıca 3.7 milyar TL, Merkez Bankası karı olarak Hazine’ye aktarıldı. Ayrıca vergi yapılandırma ve 2019 Haziran’a uzatılan İmar Barışı sayesinde, 3 aydabütçeye 6.7 milyar TL gelir yazılmış

        Kısaca geçen sene 52 milyar TL olanbütçedeki bir kereye mahsus gelirler, 2019 ilk 3 ayında 44 milyar TL’yi bulmuş.

        Ancak gelirlerdeki bu artışa rağmen, Mart 2019 sonu itibariylebütçenin ilk çeyrek açık rakamı 36.2 milyar TL olmuş. Geçen sene bu rakam 20.4 milyar TL.

        12 aylık açık diye hesaplandığında mart sonu itibariyle bütçe, 88.4 milyar TL (GSYH’nin yüzde 2.3’ü) açık veriyor.

        Milyarlarca liralık bir defaya mahsus gelir artışına rağmen bütçe rekor açık veriyor.

        Peki bu açık verilirken başka alanlarda toparlama var mı?

        İşsizlik rakamları bu konu da hiç iç açıcı değil. Ocak 2019 verilerine göre 4.7 milyon rekor işsiz insanımız var. Manşet işsizlik oranı yüzde 14.7, son 10 yılın en yükseği.

        Bütçedeki rekor açığın istihdam tarafına bir katkı sağladığını söylemek pek mümkün değil.

        Sanayi üretimi şubat rakamları da yeni açıklandı. Geçen yılın son 5 ayında arka arkaya daralma yaşayan sanayi üretiminde bu sene ocak ve şubat aylarında küçük de olsa artış görülüyor. Ancak bu sadece daralmanın hız kestiğine işaret ediyor. Kalıcı bir toparlanmadan bahsetmek henüz mümkün değil.

        Konut ve otomobil satışlarında şubat ve mart rakamları toparlanma sinyallerinin hala çok zayıf olduğunu gösteriyor.

        Dengelenme zaman alıyor. Kredi musluklarını açmak daha önce geçici çözümler getirmişti. Ancak bu sefer yaşadığımız durum daha yapısal sıkıntıları barındırıyor. Üstelik İstanbul seçimlerinin geldiği nokta, ekonomi de daha fazla belirsizlik oluşmasına neden oluyor.

        Toparlıyorum…

        Yurt dışından yüklü miktarda borçlanma yapıyoruz, bütçede yüksek açık vererek gidiyoruz, teşvikleri uzatıyoruz, reel sektör borçlarını yapılandırıyoruz, TCMB faizin çok altında mevduat toplatıp, kredi dağıtıyoruz…

        Bunların hepsini bir arada yapmak için güçlü bir döviz rezervi, ihracat odaklı üretim bazlı bir ekonomi alt yapısı ve düşük ülke risk primi gerekir (Bakınız Çin). Biz de bu üçü de maalesef yok. O yüzden elimizdeki sağlam elmaları (Bütçe disiplini, düşük kamu borcu gibi) heba etmeden, sakin ve zamana yayılmışbir yol haritası ile ilerlemek lazım. Aksi takdirde yaptığımız iş “Yangına kova ile su taşımaktan” öteye gitmez.

        Diğer Yazılar