Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen hafta küresel ekonomilerde yaşanan birkaç gelişmeyi hatırlatmak istiyorum.

        Birleşik Krallık’ta 2016 Brexit Referandumunun ateşli savunucusu Boris Johnson, rüyalarını süsleyen Başbakanlık koltuğuna nihayet oturdu. Akabinde verdiği ilk demeç “31 Ekim’de İngiltere öyle ya da böyle AB’den ayrılacak” oldu. Bir önceki Başbakan May’in kabinesinden 5 bakan, Johnson’un anlaşmasız Brexit ihtimalini masada tuttuğu gerekçesi ile görevi bıraktı.

        Johnson, yeni kabinesinde önceliği “Brexit kararını 31 Ekim’de hayata geçirmiş olmak” olarak tanımlayan isimlerden oluştururken, siyasi arenada en büyük desteği içeride Brüksel karşıtı söylemin en büyük taraftarı, Brexit Partisi Lideri Nigel Farage’dan alıyor. Çiceği burnunda Başbakan Boris Johnson’un İngiltere dışındaki en büyük destekçisi ise ABD Başkanı Donald Trump. Trump “Boris, İngiliz halkının aldığı Brexit kararını en iyi icra edecek kişidir” diyerek, hem Johnson’a açık destek verdi hem de Brexit’in takipçisi olduğunu ifade etti.

        Bu arada Birleşik Krallık içinde bulunan İskoçya ve Kuzey İrlanda ulusal meclislerinden Johson’un seçilmesi sonrası sert uyarılar geldi. Özellikle Kuzey İrlanda vekilleri Johson’u “Anlaşmasız Brexit” ihtimaline karşı uyararak “AB’den anlaşmasız ayrılırsanız, biz de bağımsızlık yoluna gideriz” ifadesini kullandılar.

        TRUMP’TAN DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ'NE SALVOLAR

        Trump’ın Başkan olduktan sonra ilk yaptığı işlerden biri, ABD’nin içinde olduğu Serbest Ticaret Anlaşmalarını revize etmek, girmek için hazırlandığı taslak anlaşmaları ise yırtıp atmak olmuştu. Arkasından da Çin’in hedefe oturduğuTicaret Savaşlarını başlattı.

        Trump şimdi de Dünya Ticaret Örgütü'ne(DTÖ) çatmaya başladı!

        Geçen hafta attığı bir tweet’de Trump, DTÖ’nün başta Çin olmak üzere bazı ülkeleri yapay olarak hala gelişmekte olan ülke kategorisinde tuttuğunu belirtip, bu ülkelerin DTÖ’nün gözünün içine bakarak ABD’yi suistimal ettiklerinden şikayet etti.

        Geçen hafta ayrıca ABD’nin ikinci çeyrek büyüme verisi geldi. Yüzde 2’lik beklentinin bir tık üzerinde gelen yüzde 2.1’lik büyüme, büyük oranda Amerikalı tüketicilerin harcamalarının tahmin edilenden daha fazla olmasından kaynaklanıyor. İlk çeyrekteki %3.1’e göre düşüş olsa da belli ki Ticaret Savaşları ya da güçlüABD Doları, ekonominin tüketim tarafını korkulduğu kadar etkilememiş.

        Bu veri, 25 baz puan faiz indirecek FED’in işini zorlaştıracak. Belli ki yılın ikinci yarısında büyük bir şok yaşanmazsa, ABD ekonomisi 2019'u yüzde 2.4-2.6 arasında büyüme ve yüzde 2 civarında enflasyon ile bitirecek. Ben 25 baz puanlık indirim sonrası yılın sonunda bir ihtimal ikinci kez 25 baz puanlık bir indirim olabileceğini düşünüyorum. Ancak piyasa çok iyimser. Bir yıl içinde 100 baz puanlık indirim fiyatlıyor.

        Birileri fena yanılacak ama bakalım kim?

        TRUMP’TAN ÇİN’E “ ELİNİZİ ÇABUK TUTUN”

        Haziran ayında Tokyo’da G-20 zirvesi yapılmış, ABD Başkanı Trump ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping görüşmelerinde Ticaret Savaşları konusunda iyimser bir tablo ortaya koymuşlardı. Ajandaya göre 30 Temmuz’da ABD Heyetinin Pekin’e gitmesi ve müzakerelere orada devam edilmesi bekleniyor.

        Trump, bu ziyaret öncesi attığı tweet ile Pekin Görüşmelerinden çok beklentisinin olmadığını belirtti. Çin tarafının kendisini oyaladığınıdüşünen Trump, "2020 seçimlerini kazanınca Çinliler ne kadar ciddi olduğumu anlayacak" dedi. Çin’e son 1 yılda getirdiği vergileri kaldırmayıdüşünmeyen Trump, 2020 seçimlerini kazanırsa Çin'idaha fazla esneklik göstermesi için ikna edeceğini düşünüyor.

        Kısaca Ticaret Savaşlarında 2. tur 2020 sonrası…

        Görüleceği üzere Brexit cephesinde, FED faiz indirimi ve Ticaret Savaşlarında işler iyi gitmiyor. Küresel oyuncular gelişen bütün ihtimalleri hesaba katıyor.

        Bizde de en büyük oyun kuruculardan biri Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB). Geçen hafta faiz indirim sürecini başlattı ve 425 baz puanlık indirimle cesur bir adım attı. Faiz indirimi için veri vardı, ancak bu kadar büyük bir indirimle başlaması beklenmiyordu.

        TCMB karar tutanağını okuduğumuzda heyetin küresel ekonomideki beklentilerinin 'faiz indirimlerini destekleyecek' yönde olduğunu anlıyoruz.

        TCMB belli ki bu sebeple ilk adımını sert indirimle attı.

        Umarım yanılmaz... Ama geçen hafta hiçbir şey istediği gibi gitmedi!

        Diğer Yazılar