Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tüm göstergeler MHP’nin dışarıdan destekleyeceği “seçim odaklı” AK Parti azınlık hükümetinin kurulması yolunda hızla mesafe alındığına işaret etmektedir.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin, Malezya ve Pakistan seyahatinden dönüşte uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ben kalıcı azınlık hükümetine karşıyım, seçime gidecek azınlık hükümetine değil” şeklindeki sözleriyle TBMM’de temsil edilen siyasi partilerin katılacağı seçim hükümetini değil MHP destekli AK Parti azınlık hükümetini tercih ettiğini göstermektedir. 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra CHP Antalya Milletvekili ve TBMM’nin en yaşlı üyesi olarak “Geçici Başkan” Deniz Baykal’a, “erken ya da tekrar seçim eğiliminde olduğunu” söylemişti.

        Bu arada Davutoğlu’na hükümeti kurma görevini verdiği 9 Temmuz’dan bir gün sonra da 30 gün önce görüştüğü Gaziantep Eski Belediye Başkanı ve HDP Milletvekili Celal Doğan’a koalisyon konusunda “CHP ile zor Başkan. MHP ile tabanımız daha yakın seçim hükümeti olur” demişti.

        SÖZ SÖYLEMEDİ

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiçbir zaman AK Parti-CHP koalisyonunu teşvik eden bir tutum sergilemedi, söz söylemedi.

        CHP heyeti not tutarak Kılıçdaroğlu’na brifing vermeye hazırlanırken hükümeti kurmakla görevlendirilen AK Parti Genel Başkanı Davutoğlu da, “MHP ile görüşmelerimiz devam ediyor” açıklamasını yaptı.

        Bu tablo CHP heyeti not tutarken AK Parti’nin MHP ile azınlık hükümeti görüşmelerini sürdürdüğünü göstermektedir.

        CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da, bu gelişmeler olurken, “Cumhurbaşkanı Erdoğan azınlık hükümetiyle erken seçim, Davutoğlu da koalisyon istiyor” değerlendirmesini yaptı. Ancak bu noktada Davutoğlu’nun Erdoğan’ın çizdiği yol güzergahında yürüyeceğine kuşku yoktur.

        Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Burhan Kuzu yaptığı açıklamada “Seçim barajını % 7’ye indirebiliriz. Tek parçalı hükümet kurmak için bu millete bir fırsat verilmeli. Yakın zamanda Kasım, Aralık gibi... Kokuşmuş İngiliz Parlamenter sisteminde kalacaksak, Allah’ın belası sistemde sürünmeye devam edeceksek ki öyle gözüküyor. Barajı %7’ye indirebiliriz. Bu seçime yetişir. Bu seçimde uygulanması için anayasaya geçici madde konulur” dedi.

        BEYAZ TÜRKLER

        “ HDP’ye oy veren AK Parti düşmanları asla AK Parti’ye oy vermeyecek olanlar, Beyaz Türk’ler, AK Parti’ye oy mu verecekler? Hayır. Kendi partilerine oy versinler yeter” sözleriyle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın asıl rakibinin HDP olduğunu, HDP’nin barajın altına itilmesi için her çareye başvuracağını göstermektedir.

        Ancak HDP’nin barajı aşmasıyla 4 partinin TBMM’de temsil edildiği sürece AK Parti’ye tek başına iktidar yolunun kapalı olduğunu görmek için “siyasi deha” olmaya gerek yoktur. Sadece olayları objektif değerlendirmek yeter.

        Kamuoyuna yerleşen ve giderek de güçlenen algı Başbakan Davutoğlu’nun çözüm süreci, terörle mücadele, hükümet uygulamaları ve koalisyon kurulması konularındaki hareket alanını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinin ve kararlarının oldukça daralttığı şeklindedir.

        Gerçek olan şu ki oluşan bu siyasal ve toplumsal iklim Davutoğlu’nun işini zorlaştırmaktadır.

        Sonuç olarak: Oy hesaplarıyla sürüklenilen bir erken seçimin ülkeye huzur ve istikrar getirip getirmeyeceği siyasi partiler tarafından iyi hesaplanmalıdır.

        Diğer Yazılar