Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Milli iradeye, meşru hükümete ve halkın oyuyla seçilmiş meşru Cum-hurbaşkanı’na darbe girişimini püskürtmek; halkın, demokrasinin ve Cumhuriyet’in zaferidir.

        Halkın demokrasi bilinci, Cumhuriyet’i benimse ve koruma iradesi; ordu içindeki bir azınlığın demokrasiye yönelik katliam girişimini sonuçsuz bırakmıştır.

        Bu arada; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın soğukkanlı, cesur ve kararlı tutumu; demokrasiyi,

        milli iradeyi, laik, çoğulcu, demokratik parlamenter rejimi korumak için halkı meydanlara çağırması ve partili-partisiz vatandaşların akın akın meydanları doldurması ve tanka, silaha, bombaya karşı göğsünü siper etmesi; ordudaki bir avuç azınlığın darbe hevesini ve girişimini kursağında bırakmıştır.

        Erdoğan; sergilediği bu yürekli ve risk almadaki yüksek potansiyeli ile liderliğinin ve gücünün zirveye tırmandırmıştır.

        BAŞARILI YÖNETİM

        Aynı şekilde; Başbakan Binali Yıldırım da başından beri ciddi ve soğukkanlı, ölçülü tutumu, iyi hazırlanmış konuşma metni ve özenli üslubuyla darbe girişimini, “ordu içindeki emir-komuta zinciri dışında küçük bir gurubun kalkışması” olarak değerlendirmesi de; bu demokrasi ve Cumhuriyet düşmanlarının girişimini akim bırakmıştır.

        Öte yandan; basının yurtsever, kararlı, özgürlükçü ve sorumlu bir yayın politikası izlemesi de özellikle ekranlarını, mikrofonlarını darbe karşıtı bir mücadele alanına dönüştürmesi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkı meydanlara çağıran sözlerini ilk andan itibaren görüntülü telefon mesajıyla yayınlaması; basının demok-rasinin 4.gücü olduğunu, özgür basınsız bir demokrasinin asla düşünülemeyeceğini en anlaşılır bir biçimde ortaya koymuştur.

        Ayrıca; tüm siyasi parti liderlerinin, milletvekillerinin F-16 uçakları ile bombalanan milli mücadelenin gazi meclisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çatısı altında amasız, fakatsız tek yürek olarak bir araya gelmeleri, gür bir sesle ve güçlü bir ifadeyle “darbeye hayır” demeleri; demokrasiye yönelik bu hainane saldırıyı tokat gibi darbecilerin suratına geri çarpmıştır.

        BARIŞ VE DAYANIŞMA

        Her şerden bir hayır doğar. Şimdi, geriye değil; ileriye bakma zamanı.

        Kutuplaşma, kamplaşma, gerginlik ve çatışma yerine 78 milyon hepimizin barışma, dayanışma, kaynaşma ve kucaklaşma zamanı.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tartışmasız bir biçimde kanıtladığı güçlü liderliğinin bu kez de, Atatürk’ün “Yurtta barış, Dünyada barış” ilkesini yaşama geçirmede, 78 milyon hepimizi Cumhuriyet ve demokrasi ülküsü etrafında toplayarak ileri hedeflere yönlendirmesi zamanı.

        Bu hainane darbe girişimi; özgür basına, eksiksiz demokrasiye, milli dayanışmaya, ülke ve ulus bütünlüğüne, üniter devlete, uzlaşma ve hoşgörüye her koşulda ihtiyacımız olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur.

        Milletin uçağını, bombasını, silahını milletine çeviren, “EGEMENLİK KAYITSIZ, ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” ilkesinin tecelli ettiği, milli mücadelenin “Gazi Meclisi”ni bombalayan millet düşmanlarının hiçbir ortam ve koşulda başarılı olamayacağını bundan sonra da kanıtlamalıyız.

        Biz; bu Cumhuriyet’i kanla kurduk. Bundan sonra da sonsuza kadar esenlik içinde yaşatacağız.

        Bu irade; milletimizin özünde ve asil kanında var.

        Sonuç olarak: Darbe girişimine karşı kazandığımız bu zafer; halkın, demokrasinin, Cumhuriyet’in, özgür basının ve millet olma bilincinin zaferidir.

        Diğer Yazılar