Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tramvay projesi gündeme geldiği günden beri İzmir’de kızılca kıyamet kopuyor.

        Güzergah kavgasının ateşi söndü derken bir haftadır inşaatın yarattığı trafik sıkışıklığı yüzünden yeni bir tartışma başladı.

        Hem de ne tartışma.

        Seçim dönemindeyiz ya.

        Biraz da bazı siyasilerin gazlamasıyla tramvay İzmir’in kanayan yarası oldu çıktı.

        Eleştirilerin bini bir para.

        Neymiş efendim, bisiklet yolunu kesmiş.

        Neymiş efendim hayatı felç ediyormuş.

        Gürültüsünden rahatsız olan mı ararsın, zamanlamayı eleştiren mi?

        Her kafadan bir ses.

        Bilen bilmeyen almış gazı konuşuyor.

        Baksan, kendilerine göre hepsi haklı.

        Hele araç sahiplerinin gürültüsü ortalığı yıkıyor.

        ***

        Hepsini doğru kabul edelim.

        Herkesin haklı olduğunu varsayalım.

        O zaman birilerinin çıkıp çözüm ortaya koyması gerekmez mi?

        Ama o yok.

        İnşaat bittiğinde toplu taşımaya sağlayacağı katkıyı düşünen hiç yok.

        İstiyorlar ki, Aziz Kocaoğlu burnunu bir oynatsın, kimse çile çekmeden saniyeler içinde tramvay devreye giriversin.

        Anlayacağınız ‘hamama giren terler’ sözü akıllarına gelmiyor.

        4 milyon nüfuslu İzmir’de otomobil sayısı 600 bin civarında.

        Demektir ki, her 100 kişiden sadece 15’i araç sahibi.

        85 kişi ise yaya.

        Yani o tramvayın potansiyel kullanıcısı.

        Yüzde 15’lik kesimin isyanını biraz anlayabiliyorum.

        Ne de olsa onlar için önemli değil.

        Ya proje tamamlandığında ulaşım için tramvayı kullanacaklara ne demeli?

        ***

        Başında da söyledim ya.

        Seçim döneminde iktidarları eleştirmek işin raconundan.

        Ama tramvay yanlış adres.

        Üstelik İzmir’de ters giden giden değil doğru yürüyen bir proje.

        Ayrıca bu kent için dert değil, çözüm.

        ***

        İlla ki İzmir’in sorunlarını gündeme taşıyacaksak kolay.

        O kadar çok ki saymakla bitmez.

        İşletmesinin devri gündeme gelen yeni Fuar’ı konuşabiliriz mesela.

        Ya da yılan hikayesine dönen akıllı kart meselesini.

        İskeleler var, bitmeyen projeler var, var oğlu var.

        Dahası mı?

        Kentin geri vitese takan ihracatı, her geçen gün azalan turisti, sayıları giderek kabaran işsizi...

        Bütün bunlarla yaşarken tramvayla uğraşmak veya inşaatın yarattığı geçici sıkıntıya kafayı takmak ne biliyor musunuz? Abesle iştigal!

        Diğer Yazılar