Call Center
Telekomünikasyon, havayolu şirketlerinin veya bankaların o işkence haline getirdikleri, bir dakikalık işinizi gerilim dolu onlarca dakikada halledemediğiniz çağrı merkezi işinde son noktayı geçen hafta İbrahim Hacıosmanoğlu koydu! Trabzonspor Başkanı, Fenerbahçe maçı öncesi Bülent Yıldırım’ı aradı. İyi de yapmış anlaşılan. Standart hakem hatalarının yaşandığı bir maç oldu, kimse hakemi suçlamadı. Hoş aynı şeyi UEFA Kupası maçından önce yabancı bir hakeme yapsa Trabzonspor kaç yıl men edilirdi Avrupa’dan bilemiyorum.
İletişim çok medeni bir şeydir hatta medeniyet ölçüsüdür. İletişim teknolojilerinin bu kadar ilerlediği çağda herkes herkesi arayabilmeli ve konuşabilmeli. Tehdit, şantaj olmadan ve hakaret etmeden...
Mevzu futbol olunca kafalar hemen hakemleri baskı altına almaya filan gidiyor. Hakemler bir telefonla, devre arası soyunma odaları koridorlarında edilen hakaret veya eleştirilerden, tribünlerden gelen tepkilerden etkilenecek kadar zayıflarsa bu işi hiç yapmasınlar.
TFF acil bir “Call Center” açmalı. Haftanın belli gün ve saatlerinde hakemler, belli günlerde kurul üyeleri ve belli bir gün ve saatte başkan direkt olarak aransın. Garanti veriyorum, başkan, arayan kim olursa olsun sonunda ikna edecektir. Aradığınıza pişman olarak kapatırsınız telefonu!!!
İşin şakası bir yana bu uygulama kulüplerde ve TFF’de işler mi? Konuşmalar ‘taraftar memnuniyeti’ için kayıt altına alınırsa işlemez. Çünkü kayıt altında ne yalanlar söylenir, ne iltifatlarda bulunulur inanmaz kendinizi bir fabl okumuş gibi hissedersiniz.
BORÇ NE KADAR?
Türkiye’de bırakın maliyeti, yeminli müşavir, denetleme kurullarını filan kulübünün net borcunu bilen başkan sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Ama gelir hesabını başta taraftar, onunla eş değer bilanço okuyabilen hadi geçtim hesap makinesi kullanabilen başkan yok!
Beşiktaş’ın borcu bir milyarı aşmış Divan Başkanı öyle demiş! Ne var bunda! Stadı bir açılsın her sezon 300 oradan, 200 Demba firmasından, iki yılda kapanır. Diğer gelirle kulüp zaten döner! Bu yazdıklarıma inanan taraftarlar olduğu gibi buna yakın mali projeksiyonlar yapan yöneticiler var. Şaka değil gerçek.
1 MİLYON ÜYE
Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe’nin bence en büyük projesidir. Eğer doğru kurgulanırsa Fenerbahçe hem daha demokratikleşir hem gelir açısından Avrupa’nın zirvesini zorlar. Benim önerim iki tip üyelik yapmayın başkan, 10.000 TL’lik üyelik bedelini 20 yılda tahsil edecek şekilde yıllık 500 TL’ye indirin ve yıllık üyelik aidatını 500 TL’ye çıkarın. Beş seneye gelirlerinizi ikiye katlarsınız.
2003’te Beşiktaş için 100.000 kongre üyesi projesini hazırladığımda başıma neler geldiğini başka bir gün yazarım belki.
