Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KEŞAN Müftüsü Süleyman Yeniçeri, Noel Baba'nın aleyhinde konuştu diye ortalık karıştı. Hem de öylesine bir karıştı ki, Diyanet İşleri Başkanlığı bile Noel Baba'nın avukatlığına soyunup müftü hakkında inceleme başlattı.

        Hiç kıvırmadan, sözü eğip bükmeden, öyle "çokkültürlülük", "çokulusluluk", "diyalog" yahut "Türk turizminin geleceği" gibisinden garabetlerin arkasına saklanmadan açıkça söyleyeyim:

        Keşan Müftüsü Süleyman Yeniçeri, baştan sona haklıdır! Üslûbunda belki biraz "huşunet" yani "sertlik" ve "kabalık" vardır ama söyledikleri doğrudur!

        Önce, Süleyman Bey'in Noel ve Noel Baba konusundaki sözlerini maddeler halinde sıralayayım:

        ■ Noel Baba diye birisi yoktur.

        ■ Aziz Nicholaos vardır ama uyduruk bir kişidir.

        ■ Noel Baba evlere bacadan ve pencereden girer.

        ■ Kur'an-ı Kerîm, "Evlere kapıdan girin" der.

        ■ İslamiyet'in dışarıdan bayram ithal etmesine ihtiyacı yoktur!

        MEĞERSE NEYMİŞ?

        Diyanet İşleri ise, bu sözler üzerine inceleme başlattığına göre, şöyle düşünüyor demektir:

        ■ Noel Baba diye birisi vardır!

        ■ Aziz Nikolas da vardır, üstelik uyduruk bir kişi değildir!

        ■ Noel Baba evlere bacadan yahut pencereden girmez.

        ■ İslâmiyet dışarıdan, özellikle de Hristiyan dünyasından bayram ithal etmek zorundadır!

        ■ Kur'an-ı Kerîm'de de "Evlere kapıdan girin" diyen bir âyet bulunmaz!

        Bu durumda, Diyanet İşleri Başkanlığı'na çok büyük bazı görevler düşüyor: Noel Baba'nın ne zaman ve nerede yaşadığı konusunda sadece Türkiye'yi değil, bütün dünyayı irşad etmek, Aziz Nikola'ya izafe edilen değişik yerlerdeki mezarlar muammasını aydınlatarak gerçek mezarın hangisi olduğunu açıklayıp Katolik ve Ortodoks âleminin yanısıra arkeologları da bilgilendirmek ve "İslâmiyet'te bayram ithali ihtiyacı" meselesini gündeme getirerek yepyeni bir reforma öncülük etmek!

        Ve en önemlisi: Başkanlık, "...ve tûl buyûte min ebvâbihâ" yani "Evlere kapılarından girin" şeklinde bir ifadenin Bakara Suresi'nin 189. âyetinde "hâşâ" bulunmadığını açıklamaya mecburdur ve bütün bunları yapmak Keşan Müftüsü hakkında inceleme başlatanlar için vecibedir.

        ŞİRİNLİK MUSKASI

        Diyanet'in "Noel" kavramı ile yılbaşını karıştıran Keşan Müftüsü'nü "teolojik konularda bir müftüye yakışmayan yanlış bilgiler verdiği" gerekçesi ile uyarması hem görevi icabıdır, hem de gereklidir. Ama bu gerekçeden kaynaklanan bir uyarıda bulunmak başka, müftü hakkında dinî bahislerde doğruyu söylediği için inceleme başlatmak bambaşkadır ve aralarında dağlar kadar fark vardır!

        Unutmayalım: Cumhuriyet'te eski Meşihat Makamı'nın yani şeyhülislâmlığın yerini almış olan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın vazifesi Türk turizmini kollamak ve etrafa şirin görünmek için Noel Baba'nın bile avukatlığına soyunmak değil, dinî konulardaki doğruları hiç çekinmeden dile getirmektir.

        Keşan Müftüsü hakkında inceleme başlatan vedolayısı ile Noel Baba'nın mevcudiyetini doğrulayan Diyanet'e, yerine getirilmesi artık farz olan bir başka görev daha düşüyor: Başkanlık binasının önüne şıngır şıngır süslerle dolu ve ışıl ışıl aydınlatılmış şöyle irisinden bir Noel çamı dikmek!

        Diğer Yazılar