Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Sanırım son haftaların en çok tartışılan konusu bu... Ama atlanan bir detay var ve bakış açısı bu sebeple soğuk savaş iklimini derinleştiriyor. O da Ukrayna'nın zaten 2014'te bir tür işgale uğradığının unutuluyor olması! Kırım Ukrayna'nın toprağı idi. Artık Rusya'nın en büyük askeri üssü haline geldi. Neredeyse "Donbass'tan vazgeçin Kırım'ı unutalım." şeklinde bir noktaya gelindi. Öyle ki Türkiye de Kırım'daki mevcut durumu yasadışı ilhak olarak tanımlıyor.

        Ve Rusya'nın blöf yaptığını düşünmek yanıltıcı olur.

        Evet o günden bu yana belki askeri anlamda bir cephe savaşı yaşanmadı ancak teknolojinin, sosyolojinin ve daha birçok aracın içerisinde yer aldığı hibrid bir savaş süregeliyor.

        Zaten Putin ve Moskova'nın istediği de bu iklimin sağlanması idi. Hem tek kutuplu dünyanın sona geldiğinin altı çizilecek hem de karşı kutbun bağımlılıklarının ve açmazlarının alabildiğince hatırlatıldığı bir güç kalkanı oluşturulacaktı.

        Putin’in 10 Şubat 2007’deki meşhur Münih konuşması hatırlanacak olursa burada vurguladığı en önemli cümle: "NATO’nun genişlemesi karşılıklı güveni hedef alan ciddi bir provokasyondur.” olmuştu. O zamandan beri bir çok ülke NATO'ya kabul edildi. Gürcistan’da malum olaylar yaşandı.

        Şimdi ise Ukrayna-Rusya arasındaki askeri savaş ihtimali ilginç ve bir o kadar tehlikeli bir noktaya ulaştı. Petrol fiyatları, piyasalar derken savaşın karanlık ve yıkıcı etkisi, başından bu yana sanırım ilk kez önceki gece hissedilmeye başlandı.

        Gelinen aşamada diplomasiyi ayakta tutabilecek mekanizmalar ve ikili görüşmeler müzakere masasını güçlendirecek sonuçlar üretemedi. Normandiya formatından bir netice çıkmazken, arabuluculuk girişimlerinde olumlu bir gelişme yaşanmadı. Bir çoğu zaten Putin tarafından önemsizleştirildi. Örneğin Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un girişimi...

        Öte yandan yarın gerçekleşmesi planlanan Almanya Başbakanı Scholz'un Moskova ziyareti çok daha önemli...Kuzey Akımı 2 projesi belki de Putin'in bu süreçte masada yer almasını istemediği birkaç başlıktan birisi olsa gerek. Orada da Almanya'nın kilit rolü malum. Bakalım bu görüşmeden yansıyan fotoğraflar nasıl olacak?

        Çarşamba günü kritik bir gün olacak!

        Savaş ihtimalinin gerçekleşmesi durumunda pek çok alanda etkilenecek ülkelerin başında Türkiye geliyor. Gerek Karadeniz’in güvenliğini sağlamak gerekse çatışan taraflar arasında dengeyi kurabilmek Türkiye’yi oldukça zorlayacak. Enerji arzı güvenliğinde sıkıntılı bir konumda olan Türkiye açısından bu kıskaçta içerde de sıkıntıların artacağını söylemek zor değil.

        Birkaç gündür ABD’den yapılan açıklamalara bakıldığında, “Çin’deki Kış Olimpiyatları bitince saldıracaklar” denildi, bu kez 11 Şubat’ta Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı J.Sullivan “Büyük askeri operasyon Olimpiyatlar bitmeden de herhangi bir gün başlayabilir.” dedi. Rusya'nın ABD Büyükelçisi A.Antonov , "Bu tür açıklamalarla sadece ülkemize yönelik propagandanın derecesini en üst düzeye çıkarma arzusunu görüyoruz" cevabını verdi.

        Bir diğer adım, ABD’nin ardından, İngiltere, Kanada, Avustralya, Hollanda, Japonya, G.Kore Ukrayna’daki diplomatlarını geri çağırdı. Birçok ülke seyahat uyarısı yapıyor. Oysa bu ülkelerin ifade ettikleri gibi müttefik sayılan bir ülke nezdinde bu en son başvurulacak yöntem! Ukrayna tarafı bu yöntemin kendilerine zarar verdiğini dile getirmesine rağmen bu yönde alınan hızlı ve peş peşe kararların iyi irdelenmeli.

        Krizin merkezindeki Ukrayna ise panik yapılmaması ve soğukkanlı olunması çağrısından bulunuyor. Zira Ukrayna halkı da hareketlenmeye, sokaklar ısınmaya başladı.

        Bu arada Rusya da kendilerine yönelik bir provokasyonu dikkate alarak Kiev’deki diplomatlarının sayısında düzenlemeye gideceğini açıkladı. Rusya’nın Donbass gerginliği üzerinden asıl hedefi ABD’nin ve Batının güvenlik mimarisini değiştirmektir. Ukrayna burada ikincil hedeftir. Gerginlikten ve savaş ihtimalinden bu hedef yönelik kazanımlar elde edebildiği ölçüde saldırmayacaktır.

        Şu mevcut konuşlanmada Ukrayna ve Rusya’nın, her ikisinin de ciddi kayıpları olacağı görülüyor.

        Bir hafta öncesine göre saldırı veya çatışma söylemi diplomatik girişimlerin önüne geçmeye başladı. Ancak bu noktada ABD ve NATO tarafından yapılan açıklamalar hem düşündürücü hem kaygı verici. Rusya cephesinde “bir saldırı planlamadığı” hemen her düzeyde vurgulanırken ABD’nin saldırı için tarih vermeye başlaması iki ihtimali öne çıkarıyor.

        Birincisi ABD’nin elinde buna dair net ve somut bilgiler var ve bu açıklamalarla olası bir saldırının önüne geçilmek isteniyor. Böyle bakıldığında yanlış bir strateji sayılmaz. En azından saldırıyı ötelemek ve zaman kazanmak için kullanılabilir. Fakat 2014’de Kırım’ın ilhakı ve ardından Batının bugüne kadar olan süreç yönetimi hatırlandığında Rusya’nın harekat planını ne ölçüde tespit edebildiklerini anlamak zor! Üstelik sınırın Rusya tarafında tespit edilen hareketlilikler ve özellikle Rusya-Belarus arasındaki tatbikattan kaynaklanan konuşlanmalar bu kaygıyı artırmış olabilir mi?

        İkinci ihtimal dünya için daha tehlikeli. Zira ABD’nin bu bilgiye sahip olmadan ve yukarıdaki strateji dışında adeta çatışmayı körükleyerek jeo-stratejik hedeflere alan açılmasını sağlamak çabası… Kabul etmek gerekir ki savaşın ihtimali bile NATO-AB arasındaki etkileşimi yeniden artırdı. ABD ise bu güvenlik şemsiyesinde ana gövde olduğu tezini uzun zaman sonra yeniden gündeme getirdi.

        İşte bu ikinci senaryoyu en çok da Ukrayna’nın düşünmesi gerekiyor! Zira böyle bir propagandadan asıl zararı Ukrayna ekonomisi, dış politikası ve Ukrayna halkı görüyor. Şimdiden büyük kayıpları söz konusu… Bir de savaş durumunda ABD’nin Ukrayna’ya herhangi bir asker göndermeyeceğini ısrarla vurgulaması asıl dert Ukrayna mı yoksa çevresinde meydana getireceği yeni fırsatlar mı, sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor.

        Son tahlilde diplomasi kanalları tıkanırken Ukrayna gerginliği uçurumun kenarına gelmiş gözüküyor!

        Diğer Yazılar