Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Ukrayna’daki gelişmelerin uluslararası ticarete etkisi ve Rus ekonomisinin Avrasya’da meydana getireceği dalgalanma Azerbaycan-Ermenistan-Türkiye arasındaki olası hedefleri daha konuşulur hale getiriyor. 2008 yılından bu yana Türkiye’ye üst düzeyde ilk ziyareti gerçekleştiren Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Antalya Diplomasi Forumu’nda Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun önemli konuklarından biriydi.

        Mirzoyan, Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesini, sınırların açılmasını ve bu bağlamda diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesini istediklerini ifade etti. "Genel olarak Ermenistan halkı Türkiye’yle ilişkilerin normalleşmesini istiyor. Bu durum kamuoyu araştırmalarına da yansıyor." ifadelerini kullandı.

        Bu konuda yapılmış en güncel kamuoyu araştırması Mirzoyan’ın ifadesine benzer veriler ortaya koyuyor. Aralık ayında Uluslararası Cumhuriyet Enstitüsü tarafından 1512 kişiyle yapılan bir ankette Ermenilerin %70'i, Türkiye ile ikili ilişkilerin kurulması gerektiğini düşünüyor. Ancak bir önkoşul burada dikkat çekiyor. Türkiye "Dağlık Karabağ” konusunda engel teşkil etmemeli. Ayrıca Ermenilerin %35’i Türkiye ile ulaşım yollarının ekonomik açıdan olumlu bir etkisi olacağına inanıyor.

        Ancak burada sağlanabilecek ilerleme artık sadece Türkiye-Ermenistan değil Azerbaycan-Ermenistan arasındaki ateşkes ve uzlaşma sürecinin akıbetine de bağlı. Karabağ’daki işgalin tamamen son bulması ve Zengezur hattının açılması bölgede kapsamlı bir barış ikliminin önünü açacaktır.

        Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ve ardından gelen Batı yaptırımları Rus ekonomisinin yanı sıra onunla ilişkili/entegre diğer ülke ekonomilerini de vurmaya aday gözüküyor.

        Bunlardan biri de Güney Kafkasya sahası ve dolayısıyla Ermenistan’dır. Erivan aynı zamanda Rusya öncülüğünde ilerleyen Avrasya Ekonomik Birliği'nin bir üyesidir.

        Para birimi Ermeni dramı son günlerde ABD doları karşısında %10’a yakın bir değer kaybı yaşadı. Rublede yaşanan düşüş ile Rusya’daki işçi dövizlerinde ve ihracatta da gerileme olacak. Ülke ekonomisi gıdada Rusya’ya bağımlı. 2020 yılında buğdayın %70'ini ithal ederken bunun %99'u Rusya'dan gerçekleşiyor. Rusya, Birlik üyesi ülkelere tahıl ihracatını da durdurdu. Şimdiden ekmek fiyatlarında artış oldu.

        Söz konusu koşullarda Hankendi merkezli Karabağ sahası (Dağlık Karabağ) Ermenistan’ı daha da zorlayacak. Nüfus azalırken buradaki insanların gelecek beklentisini yönetmek kolay olmayacak. Üstelik 5 yıllık anlaşma süresi dolmaya başladığında Laçin koridoru ancak Zengezur koridorunun varlığı ile anlamını koruyabilir.

        Öte yandan savaş sürecinde avantajları öne çıkan Azerbaycan, enerjideki olası yaptırım kararlarıyla birlikte bu sürecin bölgedeki kazanan ülkelerinden birisi olabilir.

        Ermenistan yönetiminin şu iki ihtimali gerçekçi biçimde irdelemesi gerekiyor. Birincisi ekonomik sorunların derinleşmesi, ikincisi de yeni enerji ve ulaşım hatlarının bu süreçte öne çıkacak olması. Her iki hususta da bölge imkanlarının harekete geçirilmesi kritik bir hal alacak. Dolayısıyla süreci baltalamaya yönelik çıkışlardan ve ateşkes ihlallerinden uzak durulması bölgenin geleceği için en rasyonel tercih olacaktır.

        Diğer Yazılar