Barış arayışları sürerken Pentagon'un savaşın süresi ve geleceğine ilişkin yaklaşımı çok daha farklı gözüküyor!
Bugünlerde cevabı en çok aranan soru Ukrayna’daki savaşın kalıcı bir ateşkese dönüşüp dönüşmeyeceği… Türkiye’nin çabaları zaman zaman umutları artırsa da Rusya karşısında savaşın asıl tarafı sayılabilecek ABD nezdinde daha uzun bir zaman olduğu görüşü hakim!
Bu görüş, verilere ve gelişmelere dayalı gerçekçi bir öngörü mü yoksa yeni soğuk savaşın devamından yana bir arayışın tezahürü mü? Belki de barış için çaba harcayan tüm kesimlerin dikkat etmesi gereken en önemli noktalardan biri burası!
ABD'nin eski Moskova büyükelçisi ve aynı zamanda eski NATO temsilcisi Alexander Vershbow, “Rusya ile sürekli bir çatışma çağına giriyoruz” diyerek diyalog zemininin askıya alınıp, NATO’nun askeri gücünün öne çıkarılması gerektiğini ifade etmişti.
Şimdi bu yaklaşım doğrudan Pentagon cephesinden seslendiriliyor. ABD’deki yaygın yaklaşıma bakıldığında Rusya’nın Ukrayna’nın ötesinde bir saldırı planının varlığına dikkat çekiliyor. Putin’in bu saldırıya başlarken Ukrayna’nın NATO üyeliği ve Batıya yakınlaşması dışında Doğu Avrupa’daki ABD/NATO varlığını da bir tehdit olarak değerlendiriyordu.
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, Salı günü Kongre’de yaptığı açıklamada savaşın süresi için “on yıllar değil ama birkaç yıl süreceğini tahmin ediyorum” dedi. Milley’e göre Rus saldırganlığına karşı korunmak için Doğu Avrupa'da daha fazla askeri üs geliştirilmeli ve en önemlisi de bu üslerde kalıcı konuşlandırmalar yapmak yerine tüm üsler arasında sürekli güç transferleri tercih edilmeli.
Pentagon’un raporlarına göre SSCB’nin dağıldığı 1991 yılında, ABD’nin Avrupa’da 300 binin üzerinde askeri vardı. Bunun 224 bini sadece Almanya’da konuşluydu. Soğuk savaşın sona ermesinin ardından bu rakam geriledi 2005'te 101.000'e, 2020'de ise yaklaşık 64.000'e inmişti. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile yeniden 100 bin düzeyine geldi.
ABD Savunma Bakanı Austin de Milley’in görüşünü destekleyerek, Doğu Avrupa'da güvenliği genişletmeye yönelik çabaların Haziran'daki NATO zirvesinde tartışılacak temel konulardan biri olacağını söyledi.
Kongre üyelerinden gelen sorular üzerine her iki isim de Rusya’nın Ukrayna’yı tamamen kontrol etmek için zamana yayılmış bir stratejiyi geliştirdiğini ve bunu önlemenin en etkili yolunun ABD askerinin Ukrayna topraklarına girişinden geçtiğini belirttiler. Ancak böyle bir adım yeni dünya savaşının başlangıcı demek.
Anlaşılan o ki 1997’de Fransa'nın başkenti Paris'te NATO ile Rusya arasında imzalanan ve tarafların birbirlerini düşman olarak görmediklerini beyan eden ilkelerle başlayan anlaşma metni geçerliliğini yitirmek üzere. Pentagon’daki bu eğilim sürerse ABD, Avrupa’nın doğu kanadında çok daha fazla asker bulunduracak ve buralarda üs sayısını artırarak tehlikenin yoğunlaştığı ülke ve bölgelerde güçlerini değiştirecek. Yani 2-3 yıl gibi sürelerle görev yapacak daimi birlikler yerine rotasyon özelliği bulunan daha kısa süreli askeri birlikler…
Bu tablo, Türkiye’nin çok daha kırılgan ve riskleri artmakta olan bir tür çok kutupluluğa hazır olması gerektiğini bir kez daha gösteriyor.
