Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Yaklaşık 20 gündür yapılan müzakerelerin ardından Avrupa Konseyi, Rusya’ya yönelik altıncı yaptırım paketi üzerinde anlaşmaya vardı. Buna göre Rusya'dan petrol ithalatı yasaklanıyor.

        Tabi belirli koşullar ve istisnalarla…

        Zira bazı ülkeler doğal gaz konusunda tam bir muafiyet isterken petrol ithalatında da miktar ve süre bakımından muafiyet talebini ortaya koymaktaydı. Son pakette muaf tutulan Macaristan, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyetinin muafiyet süresi henüz belli değil.

        Ve altıncı yaptırım paketindeki petrol kararı deniz yoluyla ithal edilen petrolü kapsıyor, boru hatlarını kapsamıyor. Buna rağmen Rusya'nın petrol ithalatının %75'inin etkileneceği ve yıl sonuna kadar Avrupa'ya ithal edilen Rus petrolünün %90'nın yasaklı hale geleceği belirtiliyor.

        Ayrıca yaptırım paketinde en büyük Rus bankası Sberbank ‘ın SWIFT sisteminden çıkarılması ve bazı kişilere yasak getirilmesi de var.

        Kararın ardından Sberbank “Temel kısıtlamalar zaten mevcut. SWIFT ile bağlantının kesilmesi, mevcut durumu değiştirmez. Yurtiçi işlemler SWIFT'e bağlı değil ve standart şekilde uygulamalar devam edecek.” açıklamasında bulundu.

        Peki bu ambargonun Rusya’nın ekonomisine etkisi ne olabilir?

        Doğrusu bu konuda savaşın başından bu yana batıda bir tartışma var. Rus ekonomisinin kısa vadede istenildiği ölçüde etkilenip etkilenmeyeceği irdeleniyor. Alım miktarları azalsa da fiyatlar artarken vurucu etki oluşturulamadı. Rusya’nın Ruble bazlı karşı hamlesi ve içe kapanarak bazı sektörleri sürdürülebilir kılması Putin yönetimine zaman kazandırmış gözüküyor.

        Avrupalı bazı uzmanlar Rus finans sistemi ilk şoku atlatmış olsa da gayri safi yurtiçi hasıladaki (GSYİH) düşüş ve girdi kıtlığının, günün sonunda Moskova'yı gerilimi düşürmeye zorlayacağını iddia ediyorlar. Donbas meselesi halledilirse ben de mümkün görüyorum...

        Öte yandan geçen ay sonunda Rusya Federasyonundaki gözlemlerim sırasında Ruble’nin nasıl değerlendiğini ve dış ticaret boyutu dışındaki kişi ve kuruluşların henüz bu yaptırımları batının beklediği ölçüde hissetmediğini fark etmiştim.

        Dolayısıyla Avrupa’nın şunu görmesi de gerekiyor: Yaptırımların orta ve uzun vadeli etkilerine güvenerek savaşı uzatmaları halinde bu durum hem Rus ekonomisine yeni bir hazırlık imkanı, hem de Ukrayna’nın daha fazla yıkımına sebep olabilir.

        Yine de Bloomberg'in haberine göre, Rusya’nın Druzhba petrol boru hattından Polonya ve Almanya'ya yapılan teslimatlarının durdurulması Rusya'nın petrol gelirlerinde 12 milyar; dolar ve deniz yoluyla Avrupa'ya petrol ihracatı yasağından ise yılda yaklaşık 10 milyar dolar olmak üzere 22 milyar dolara varan bir gelir kaybına sebep olacak.

        Ancak bu durumda Rusya’nın alternatif arz güvenliği Asya-Pasifik hattında sağlayabilmesi mümkün. Ya da Avrupa’nın bu kısıtladığı petrol miktarı için yeni bir tedarik zinciri bulması gerekecek. Örneğin Azerbaycan...

        Öte yandan ilginç bir haber The Times'taydı geçtiğimiz gün... Buna göre İngiltere'de yakında enerji kesintileri başlayabilir. En kötü durum senaryosuyla verilen haberde altı milyon hane elektrik dağıtımıyla karşı karşıya kalabilir. Tabii fiyat artışları da beraberinde gelecek.

        Şunu da eklemek gerekir ki, Rusya'ya yaptırım uygulamamaya karar veren birçok ülke için Rus pazarı yeni fırsatlar sunuyor. Bizzat yerinde gördüm bunu. Rusya bu ülkelerle olan işbirliğini artırdıkça bazı sektörlerde ve bölgesel bazda yaptırımlarla mücadele etmeyi sürdürülebilir.

        Diğer Yazılar