Passolig'i kaldırın kurulları değiştirin
Spor Bakanı Sayın Osman Aşkın Bak. Hoş geldiniz. Hayırlı uğurlu olsun. “Sporda Şiddetin Önlenmesi” ilk konu başlığınız idi. Sırasıyla İçişleri Bakanı Soylu ve Adalet Bakanı Gül ile görüştünüz. Çabalarınızı görüyorum ve size basit ve kesin çözüm getirecek 3 ana madde sunmak istiyorum.
* TFF’nin adaletsiz, beceriksiz ve hatta şaibeli disiplin-tahkim ve hukuk kurullarındaki herkesi değiştirin. Yıldırım Demirören devrinin bittiğini siz de, ben de biliyoruz ama bu zamanlama süresince bu ahlak eksikliği olan kurul üyeleriyle lige başlamayınız. Kupa finalinde çıkan olaylar sonucunda Konyaspor’a 1 maç ceza; TFF 1. Lig Play Off Finali’ndeki olaylar nedeniyle Göztepe’ye 3 maç ceza, sizin de şahit olduğunuz Süper Kupa maçındaki olaylar nedeniyle Konya’ya 5 maç ceza veren, neyi neye göre verdiği belli olmayan Fikret Orman ve Göksel Gümüşdağ’dan açıkça korkan TFF yönetiminin etkisindeki bu kurullarla adalet sağlanamaz.
* Passolig iflas etmiş bir projedir. 8 yaşındaki çocuktan bile kimlik bilgisi istenen; milyon dolarlık loca sahiplerinin bile misafirlerini bu saçma sapan kart olmadan locasına sokamadığı bu uygulama bireysel cezalandırmayı sağlayamadı. Oysa bize “Artık kulüplere değil, olay çıkaranlara ceza verilecek” demişlerdi. Sizi de kandırıyorlar sayın bakan, çünkü kupa finalinde ya da Süper Kupa finalinde Passolig uygulanmadığı için olay çıktığını söylüyorlar. Açıkça yanıltıyorlar. Çünkü TFF 1. Lig Play-Off finalinde bu ucube sistem vardı da ne oldu? Ayrıca kupa finallerinin biletleri TFF tarafından zaten kimlik numarası karşılığı satılıyor. Hani bu Passolig denen ucube sistem kişi tespiti yapabilecekti? Tamamen iflas etmiş bu sistemi kaldırın. Hüsnü Güreli başta TFF’nin gönüllü Passolig savunuculuğuna inanmayın efendim.
* Son olarak da sayın Cumhurbaşkanı’ndan, tüm partililerden TFF üzerinde etki girişimi yapılmaması talimati vermesini istirham edin. Şimdi Konya’nın ne kadar vekili bakanı varsa sizleri arayacak. İşte adaletin sağlanmasını istiyorsanız bunun da engellenmesi gerek. Sayın bakan çok zor olmayan bu 3 işlemi yapın, şiddetin yüzde 70’i biter, tamamının bitmesi için de ne yapılması gerektiği ile ilgili fikirlerimi de başka bir yazıda yazarım.
*******************
TERİM MİLLİYET'İ BASSA BUGÜN HALA HOCAYDI
Bu kadar tiyatroya ne gerek vardı? Fatih Terim’in bir diğer hatası da TFF Başkanı’nın gazetesinde çalışan bir gazeteciye “Seni buraya alanın anasını karısını...” diye sinkaf edip dövmemesiymiş demek ki... Demek ki Terim, kebapçı yerine Milliyet gazetesini bassa hala milli takımın başındaydı... Yazık, Demirören sadece kendi patronluk itibarını “çalışma arkadaşlarını koruyamayan adam” düzeyine çekmedi; koskoca Milliyet markasıni da “dövülebilecek-sövülebilecek adamlara sahip, üstelik patronlarının anasına karısına da sövsen sorun olmaz” noktasına getirdi. Milli Takım’daki itibar kaybının aktörlerinden biri olan Terim gitti. Ama Demirören ile Turan (özür dilememesine rağmen) yerli yerinde.. Üstelik kaptanlık pazubandını takacak yine.. Bu yapı ile sporseverlerin en az yüzde 30-35’i Milli Takım’dan soğumuştur. Bu yapı değişmeden de bu soğuma giderilemeyecektir. Biz Cengiz’in Enes’in Çağlar’ın Çalhanoğlu’nun; yetenekli ve büyük takımlarda oynayan sakin güçlerin; ‘efendi adamlar’ın milli takımı mı olmalıyız, yoksa ‘adam’sın lafının anlamını boşaltmış kerameti kendinden menkul yarı mafyozların mı? Tekrar edeyim; başkanı Demirören kaptanı Arda olan takım beni temsil etmiyor. Benim gibi düşünenleri de...
