Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Chelsea, UEFA Kupası finalinde Arsenal'i yenip kupayı müzesine götürdü.

        Böylece hem takımın yıldızı Hazard, taraftarına ve camiasına bir kupa ile veda etti hem de Maurizio Sarri, ilk kez bir kupa alarak hem filozof hem winner olma yolunda ilk adımını attı.

        Bu kupayı 3 kez kazanan Unai Emery ise Arsenal ile bir kez daha UEFA Kupası'nı kaldırıp Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkının peşindeydi ama olmadı. Arsenal bir kez daha Şampiyonlar Ligi'nde olamayacak ve bu durum ekonomik olarak Londra temsilcisini iyice geriye götürecek.

        Bu güzel final, yıllar sonra 2 İNGİLİZ kulübünün karşılaştığı maç olarak hatırlanacak. Bakü'de tribünlerde binlerce İNGİLİZ takımlarını desteklediler. Ama oynayan iki takımın başlangıç kadrolarındaki 22 oyuncun sadece 1'i İNGİLİZ'di..

        REKLAM

        Sonradan oyuna girenlerden de sadece ikisi İNGİLİZ'di.

        Hatta kulübelerdeki teknik adamlardan biri İspanyol, kazanan hoca ise İtalyan'dı. Ama sonunda yazan şuydu: İNGİLİZ Chelsea, İNGİLİZ Arsenal'i yenip kupayı aldı..

        ☆☆

        İngiltere Futbol Federasyonu ya da Premier Lig yönetiminde bir Nihat Özdemir olmadığından kimse "22 futbolcudan sadece 1'i İngiliz'di. Bu durum İngiliz futbolseverleri üzdü" demedi!!!

        Futbol değil sadece.. Hayatın hiç bir alanında dünyaya kapalı yaşayamıyorsunuz.. Globalleşen dünyada buna imkan yok. İçe kapanma bir tercih dahi olamıyor artık. Zamanın tersine davranmaya çalışırsanız alabora oluyorsunuz..

        O nedenle daha 'atanmadan' yabancı sayısını azaltmayı ağzına dolayan Nihat Özdemir, umarım Türk futboluna büyük bir kötülük yapmaz.

        Umarım hayatta bir karşılığı olmayan "11 yabancı ile sahaya çıkan takımlar milleti üzdü" cümlesine göre hareket etmez.

        REKLAM

        Umarım bu maçı, "yabancı sayısını azaltmak isteyen tek kişi"ye örnek olarak göstermek akıllarına gelir.

        ☆☆

        Sevgili dostlar, ben 2 yabancılı dönemden bu yana Türk futbolunu seyreden biriyim. Yabancı kısıtının hiçbir işe yaramadığına şahidim. Tersine Türk futbolcuların ve milli takımımızın başarılı olduğu dönemler hep 'dışa açık dönemlerimiz' idi.

        Umuyor ve diliyorum ki Türkiye'yi içe hapsedecek berbat bir karar alınmaz.

        Umarım, Demirören yönetiminin devamı gibi olacak gibi görünen Nihat Özdemir Federasyonu, 'kısa ömründe' kötü anılacak eylemlerinin başına bu kısıtlama hatasını yazdırmaz.

        Diğer Yazılar