Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Son dakika: 13 yaşındaki kız çocuğunu öldürdü, mukavva detayı yakalattı!

        Türk emniyet teşkilatının en önemli ve en meşhur yerlerinden biri olan İstanbul Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü, namı diğer ikinci şubenin bilinmeyen bir yönü vardır.

        Suçluların teslim olmasını tercih etmezler. Aranan birçok suçlunun ‘Gelip teslim olacağım’ sözlerine ‘Biz seni yakalarız’ cevabını vermişlerdir. Bu Gayrettepe’nin bir geleneğidir. Suçlu nereye kaçarsa kaçsın onu bulup yakalamak, onların görevidir. Bu olaylardan biri de 2003 yılında yaşandı.

        CESET BULUNDU İHBARI

        Tarih yaprakları 6 Mayıs 2003 saatler 22.00’yi gösteriyordu. İkinci şubenin koridorları sessiz ama kısımların içindeki odalarda hareketlilik yaşanıyordu. Özellikle nöbetçi amirliklerin odalarında polis telsizlerinin sesi yankılanıyordu. İstanbul geceye girerken, ikinci kısım yani Cinayet Masası’nı ilgilendiren bir telsiz anonsu ekipleri hareketlendirdi. Merkez tarafından yapılan anonsta Cinayet Masası ekiplerinin Kağıthane Gültepe’de bulunan bir dereye gidilmesi istendi. İhbarda bir cesedin bulunduğu belirtiliyordu.

        REKLAM

        KÜÇÜK KIZIN CANSIZ BEDENİ BULUNDU

        Kağıthane polisin diliyle ‘B’ bölgesindeydi. Ve o akşam ‘B’ bölgesinde ‘Doktor’ lakaplı polis memuru İsa Başköy ve ekibi nöbetçiydi. İkinci şubenin özelliklerinden biri de birçok polis memuruna verilen lakaplardı. İsa Başköy de bunlardan biriydi. Başköy ve ekibi hızla olay yerine gitti. Gördükleri manzara çok üzücüydü. Ekip, 14-15 yaşlarına ait bir kız çocuğunun cansız bedeniyle karşılaştı. Üzerinde kimlik yoktu.

        “KAMERALAR BİZİM SOKAKTAKİ TANIKLARDI”

        Bu olayı araştırmaya başlayan o dönemin polis memuru olan emekli polis memuru İsa Başköy, önce cansız bedenin bulunduğu bölgeyi araştırmaya başladıklarını anlattı. Başköy “Ceset üzerinde bir kurşun izi veya bıçak darbesi yoktu. Kafasında bir darbe gördük. Tabi ölüm nedenini Adli Tıp belirleyecekti. Ama bir gerçek vardı bu küçük kızımız cinayete kurban gitmişti. Ve cesedi buraya atılmıştı. İlk işimiz kızımızın kimliğini tespit etmekti. Cesedi kim buraya nasıl getirip atmıştı? O dönem tabi şimdiki dönem gibi her yerde kamera yoktu. Tek kameralarımız sokaktaki görgü tanıkları olacaktı” dedi.

        KARAKOLDA KAYIP BAŞVURUSU

        Olay yerindeki çalışmanın ardından İsa Başköy ve ekibi herhangi bir kayıp başvurusu var mı yok mu araştırmaya başladı?. Bir gün sonra Gültepe Karakolu'na gelen bir baba 13 yaşındaki kızının kaybolduğunu söyleyerek kayıp başvurusunda bulundu. Acılı baba, kızının kırtasiyeye gitmek için evden çıktığını ancak bir daha eve dönmediğini söyledi. Polis onlara Gültepe derede bir genç kıza ait cansız beden bulunduğunu söyleyerek morga gidip bakmalarını belirtti.

        REKLAM

        KİMLİĞİ BELİRLENDİ

        Hastanede cesedi gören babanın dünyası karardı. Karşısındaki cansız beden 13 yaşındaki kayıp Hilal’e aitti. Derede bulunan çocuk kızı çıkmıştı. Bu teşhis üzerine babanın ifadesi alındı. Başköy, babayı dinlediğini belirterek “Kız o gün kaçta evden çıkmış. Nereye gitmişti. Biz hem baba hem de annesini dinledik. Anne ve babanın anlattıklarına göre, Hilal, ödevini yapmak için kırtasiyeye gitmek üzere evden çıkmıştı. Eve gelmemişti. Bizim elimizde artık kızın kimliği ve evi vardı.” şeklinde konuştu.

        Emekli polis memuru İsa Başköy
        Emekli polis memuru İsa Başköy

        KIRTASİYEYE GİTMEMİŞ

        Küçük Hilal’in evinin olduğu bölgede hangi iş yerlerinin olduğuna dair bir harita oluşturduklarını belirten Başköy “Kırtasiyeye gittik. Kırtasiyeci o gün Hilal’in dükkana gelmediğini söyledi. Bize yalan söylüyor muydu? Yüz mimikleri doğru diyordu. Biz mahalleyi mercek altına alırken, cesedin bulunduğu yerde de acaba bir görgü tanığı bulabilir miyiz diye araştırdık. Biri bize bir arabadan bahsetti. Arabayla geçen biri cesedi atmıştı. Ancak plakası yoktu markasını da tam bilemiyordu sadece rengini söyledi bize” dedi.

        MUKAVVA KARTON İZİ

        Cinayet soruşturmasında bazen hiç umulmadık küçük bir ayrıntı cinayetin çözülmesine neden olabilir. Elde şu anda bir kırmızı renkli araba vardı. O mahallede kimlerin aracı var ve renkleri neler araştırmaya başladıklarını anlatan doktor lakaplı İsa Başköy, “Bu arada küçük kızın sınıf arkadaşlarıyla da konuştuk. Hani Hilal'e takılan biri var mı yok mu? Şüpheli kimseden bize bahsetmediler. Ne ödevi vardı dedik. Biri bize bir mukavva kartondan yapılacak bir ödevden bahsetti. Mukavva mı? Kafamızda bir soru işareti daha oluştu?" şeklinde konuştu.

        REKLAM

        MAHALLENİN MARANGOZU

        Kırmızı renkli bir araç bilgisinin yanına mukavva kartonu koyan Başköy, mahallede bir marangozun da olduğunu tespit etti. Mukavva karton kırtasiyeden çok marangozdan temin edilirdi. Mahallenin marangoz dükkanı olan Hayrettin P.’yi mercek altına aldıklarını anlatan emekli cinayet uzmanı İsa Başköy, marangozunun kırmızı renkli bir aracı olmadığını tespit etti. Başköy “Bizim için bu adam şüpheli geldi. Bunu sorgulamalıydık” diye ekledi.

        SORGUDA “BU DEĞİL" DEDİ

        Marangoza gittiklerini anlatan Başköy, dükkanda dikkat çeken bir dağınıklık olmadığını anlatarak şöyle devam etti: “Bu adamı alıp şubeye götürdüm. Şubenin girişinde ve cinayet masasındaki sorgu bölümünü görüp yüz mimiklerine dikkat etmek istedim. Bunu bizim polis mukayyitliği yapan arkadaşımın yanına götürdüm. Sorular sorduk dinledik. O gün kızı görmediğini bize söyledi. Ama daha önce arada ders ödevi için dükkana gelip gittiğini söyledi. Onu dinledik sonra odadan dışarı çıkarttık. Ben mukayyit arkadaşıma ‘katil bu ama bunu delillendirmemiz lazım’ dedim. Mukayyit arkadaşım ‘Yok İsa bu adam katil değil bırakalım gitsin’ dedi.”

        KIRMIZI ARAÇ BULUNDU

        Marangozu bıraktıklarını söyleyen İsa Başköy, ama adamın peşini bırakmadıklarını söyleyerek “Sorulara verdiği cevaplardaki mimikleri bana yalan söylüyor gibi gelmişti. Benim şüphelim buydu. Ama delillendirmemiz lazımdı. Bu delil de onun iş yerinde çıkacak” dedi. Çalışmaları devam ederken, mahallede kırmızı renk araç sahibi bulundu. Hikmet adlı kişi hemen alındı. Hikmet adlı kişinin verdiği bir bilgi deneyimli cinayet uzmanı İsa Başköy’ü haklı çıkaracaktı. Hikmet aracını cinayetin olduğu gün arkadaşı marangoz Hayrettin P.’ye verdiğini söyledi. Taşlar şimdi oturmaya başlıyordu. Hemen araç olay yeri inceleme ekipleri tarafından incelemeye alındı.

        REKLAM

        MARANGOZDA İZLER

        Elde edilen bu bilgiler üzerine marangoz dükkanında arama yapıldı. Olay yeri inceleme ekipleri kan lekelerine benzer veriler buldu. Ayrıca iş yerinde bulunan battaniye incelenmek üzere alındı. Tüm elde edilen veriler incelenmek üzere Adlı Tıp Kurumu’na gönderildi.

        DELİL BULUNDU MARANGOZ KAÇTI

        Arabada yapılan incelemede bulunan saç telleri Hilal'e ait çıktı. Battaniyede ve marangozda elde edilen incelemelerde küçük Hilal'e ait DNA’lar çıktı. Artık katilin adını koymuşlardı. Başköy, marangozunun kayıplara karıştığını anlatarak “Adam kaçmıştı. Onu tespit edeceğimizi çok iyi biliyordu. Tahminimize göre küçük kıza bir cinsel saldırı yoktu. Ancak muhtemelen küçük kızla olmak istemişti maktulde karşı gelince öldürmüştü. Öyle düşünüyorduk. Yukarıda büyük baskı gelmişti bize bu olayı çözün katili yakalayın diye. Artık katilin peşindeydik” dedi.

        TESLİM OLUP “BEN YAPMADIM” DİYECEKTİ

        Küçük Hilal'in cesedinin bulunduğu gün ‘Polis şüpheli olarak Hilal'in erkek arkadaşını arıyor” diye haberler yazılmıştı. Yaşama alanı daralan katil zanlısı Hayrettin P., savcılığa teslim olup ‘Ben yapmadım” demek için harekete geçildiği bilgisine ulaşıldı. Bu saatten sonra cinayet ekipleri tarafından yakalansa, konuşturulacağını düşünmüştü. Onun için kurtuluş savcılığa gidip teslim olup “Ben yapmadım” demekti. Ancak böyle bir olayda polisin bunu yakalaması emniyet kayıtları için de önemliydi. Polisten kaçarak savcıya teslim olmak için girişimde bulunan Hayrettin P., Şişli Adliyesi'ne gizli bir şekilde geldi.

        “SENDEN KURTULAMADIM”

        Bu işten kurtulma planını harekete geçirmek isteyen katil zanlısı, adliye girişinde birinin kendi koluna girdiğini gördü. Döndüğünde şoke oldu. Karşısında cinayet uzmanı İsa Başköy vardı. İsa Başköy “Gel bakalım Hayrettin nereye gidiyorsun. Seni bizde bir misafir edelim” dedi. Yakalanacağını düşünmeyen katil zanlısı deneyimli uzman polis İsa’ya “Senden nedir çektiğim kurtulamadım" şeklinde konuştu.

        OLAYI ANLATTI

        Elleri kelepçelenerek cinayet masasına götürülen katil zanlısı cinayeti neden ve nasıl işlediğini anlattı. Kati zanlısı ‘‘Hilal, ödevini yaptırmak için bana geldi. İş yerinde birlikte yemek yedik. Daha sonra onunla birlikte olmak istedim. Direnince kaza sonucu başını makineye çarptı. Cesedini bir battaniyeye sararak yakındaki arsaya bıraktım. Gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra, polisin battaniyeyi atölyeden aldığını görünce paniğe kapılıp kaçtım.” dedi.

        DOKTOR BAŞKÖY BİRÇOK OLAYI ÇÖZDÜ

        Türkiye’yi sarsan bu cinayet vakasının çözümü ve katilin yakalanış hikayesi tam 10 gün sürdü. 10 gün içinde çözülüp yakalanan katili adalete teslim edildi. Cinayet masasında 12 yıl çalışan doktor lakaplı İsa Başköy, birçok önemli olayda yer aldı. Palazlanan mafya babalarını dize getiren operasyonlarda da yer aldı. 2007 yılında emekli oldu.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ