Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, Habertürk'te soruları yanıtladı

        Habertürk'te Eren Eğilmez'in sorularını yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.

        Yalçın'ın sorulara verdiği yanıtlardan öne çıkan başlıklar şöyle:

        Uzun süredir stratejik oy kullanma, o partinin bu partiyle anlaşması, o şehirde uzlaşı vs. Tabii bunlar doğal olarak olacak. Ama mesele siyasallaştıkça, kutuplaşma arttıkça rasyonel tercihlerden ziyade ideolojik tercihler ön plana çıkıyor. Halbuki biz siyasi tartışmalara odaklı, gruplaşmalar, odaklaşmalar, kamplaşmalardan gitmek yerine seçmene şunu söyleyebilelim; ideolojik tutumlarımız, aileden kalma oy alışkanlıklarımız, ekonomik durumla ilişkili oy kullanma alışkanlıklarımız olabilir. Ama yerel seçim dediğiniz şey, gündelik yaşamımızı doğrudan etkileyen bir şey. Dış politikaya dair bir konudan hareketle İstanbul, Ankara, Iğdır, Sivas'ta oy kullanıyorsanız aslında hayatınızı doğrudan etkileyecek bir şeye odaklanmamış olursunuz. 8 ay önce genel seçim geçirdik.

        REKLAM

        "BİZ BELEDİYECİLİKTE GERÇEKTEN İYİYİZ"

        Bu ülkenin vatandaşları siyasi tutumları net bir şekilde zaten ortaya koydular. Vatandaşın iradesi tecelli etti Cumhurbaşkanımız yeniden seçildi ve AK Parti de en büyük parti olarak iktidara gelmiş oldu. Ama bakın biz belediyecilikte gerçekten iyiyiz. Aslında hiçbir hizmet kaygısı olmayan, varlığını ittifaklar üzerinden oy devşirmek gibi çabalara kendi varlığını vakfetmiş, gündelik yaşamımızı etkileyecek icraatları yapmayanlarla vakit geçirmek kaygı yerine gelin hayatınızı kolaylaştıracak, trafik çilesini çözecek, kentsel dönüşümü en iyi yapacak adaylar kim ise, hayat kalitenizi yükseltecek adaylar kimse onlara oy verin. Biz diyoruz ki, koltuk kavgaları, kayıkçı kavgalarından ari olarak 8 ay önce seçim kazanmış parti olarak hizmetlerimizle, yapacaklarımızla ilgili konuşalım. AK Parti'nin belediye başkanları büyük ilerlemeler kat etmişler. Neden gereksiz yere bu siyasi kavgaların bir sonuucu olan meseleye takılıp kalalım. Biz belediyelerde çok başarılı olduğumuza inandığımız yerde bunun mücadelesini vermek istiyoruz.

        "MUHALEFET SİYASETİ HAPSETMEYE ÇALIŞIYOR"

        Murat Kurum bir rakam veriyor. '650 bin konutu 5 yıl içinde dönüştüreceğiz' diyor. Teknik tartışmasını yapabiliriz. Ama şunu söylemezsiniz değil mi; 'hayır yapma gerek yok' demezsiniz. İstanbul'da yaşayan hiçbir insanın kentsel dönüşüme itiraz etmemesi gerekir. 1 yıl önce yaşadığımız deprem beklemediğimiz kadar büyük şekilde geldi. İstanbul'da yıllarca kentsel dönüşüm konuşulur ama bu işi karalamak üzerine konuşulan bir dönemden geçtik biz. 6 Şubat depreminden sonra herkesin söyleyebileceği tek bir şey var; derhal kentsel dönüşüme başlamamız lazım. İstanbul'da kentsel dönüşümü öncelikle sorunu haline getirmeliyiz. Gerçekten yönetmekle, inşa etmekle ilgili derdimiz var. Şamata, gürültü, gereksiz siyasi tartışmaya gitmeden, hepimizin yaşamını etkileyecek icraate ihtiyacımız var. Belediyeler bunun için var. Türkiye önümüzdeki 4,5 yıl boyunca bir iktidar seçti, o tartışmalar bitti. Onu 2028'de görürüz tekrar. Bugün yerel seçimdir. Muhalefet vatandaşı boş söylem siyasetiyle hapsetmeye çalışıyor.

        REKLAM

        "ERDOĞAN KARŞITLIĞI İLE SEÇİMLERE GİDİLDİ"

        Biz 2019'da İBB'yi kaybettiğimizde adayımız aldığı oy oranı yüzde 49'du. Hiçbir seçimde İstanbul'da yüzde 49 almamıştık. Aldığımız en yüksek oyla kaybettik. Burada anlaşılması gereken şey; hiçbir şey vaad etmeyen, doğru düzgün inşa ve icra meselesi gündemi olmayan birileri çıkıp, hikayeyi getirip siyasi kutuplaşmaya hapsetmesin istiyoruz. Büyükşehirlerde genel olarak Tayyip Erdoğan karşıtlığı etrafında seçime gidildi. İstanbul'da HDP, İYİ Parti, CHP ve diğer küçük partileri hepsi bir arada oldu. Bu sadece 'biz kaybettik' meselesinden ziyade 'karşı taraf birleşti ve kazandı' üzerinden okuyoruz. Bugün herşey ortaya çıkacak.

        "CUMHURBAŞKANIMIZ 22 YILDIR ÜLKEYİ YÖNETİYOR"

        Bu konuda kopartılan fırtınanın gerçeklikten ne kadar kopuk ve algı çalışması olduğu belli. Cumhurbaşkanımız 22 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. 30 yıllık hikayesi var. Bu 30 yılda herhangi bir şekilde 'şu şehri cezalandırıyorum' demiş midir? Hayır. Hatay konuşmasından bahsedilerek çıkartılıyor bunlar. Hatay'da, Samandağ'da hastanenin kaç gün süre içerisinde yapıldığını hatırlayın. Deprem döneminde ve sonrasında, inşa faaliyetlerinde ve sonrasında maalesef CHP'li belediyeler bizim oraya götürmek istediğimiz hizmetlere dahi bizimle uyumlu çalışmamak gibi bir şeye düştüler.

        "ENGELLEME SUÇLAMALARI TAMAMEN BAHANE"

        Cumhurbaşkanımız 1994 yılında İBB Başkanı olarak seçildiğinde 3,5 yıl hizmet yapabildi. Sürekli yargılandı, teftişe maruz kaldı. O 3,5 yıl içinde Haliç mi temizlenmemiş, trafik meselesi mi çözülmemiş. Bütün baskılara rağmen bunları gerçekleştirmiş bir Recep Tayyip Erdoğan dönemi var. Başarı hikayesi üretebilmiş Erdoğan döneminden bahsediyoruz. Kadir Topbaş dönemi hakeza sürekli hizmetin arttığı dönemdir. Yerel yönetimlere sadece İstanbul'a değil hepsi katlanarak artış gösterdi bütçeleri. Herhangi belediyeye verilmiş destek bu belediyeye verilmiyorsa onu çıkarıp, göstersinler. Bu tamamen bir ağlanma, sızlanma durumu. İnsanlar başarısızlıklarına ve beceriksizliklerine kılıf arıyorlar. Engelleme suçlaması tamamen bahane.

        REKLAM

        "HERKES O UÇAĞI KİMİN YAPTIĞINI BİLECEK"

        Siyasi partiler iktidardır, iktidarlar vatandaşa hesap verir. İyi hesap veriyorsa oyu artış gösterir veremiyorsa oyu düşüş gösterir. Bu ülkenin kaynaklarıyla uçak yapabiliyorsanız, kimse kusura bakmasın, herkes o uçağı kimin yaptığını bilecek. Recep Tayyip Erdoğan TOGG için siyasi bir irade koymadı mı? Bunlar ufak tefek işler değil. Kaan'ın uçuşu 2 ay önceydi. Teknik aksaklıklar, düzenlemeler çabalar Şubat'ı buldu. İHA'lar, SİHA'lar Suriye'de kullanıldığında seçim mi vardı ortada? Bu ülkede yerli otomobil üretilmiyordu, AK Parti iktidarı döneminde üretildi. Bunu söylemek ayıp mıdır? Siyaset üstü olan kısmı Kaan ortaya çıktığında hepimiz seviniriz, mutlu oluruz.

        "YENİDEN REFAH'IN TAVRI SİYASİ NEZAKETE UYGUN DEĞİL"

        Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi partisi AK Parti'dir. Yeniden Refah onun yanına özür dileyerek söylüyorum, bir çadır kuruyor, bir dükkan açmaya çalışıyor. Bunu söylerim, beis yok, suçlayıcı bir dille söylemiyorum. Siyasi nezakete uygun değil bu tavır. CHP gibi şunu yapmıyoruz. İYİ Parti bizimle ise süper, bizimle değilse lanetlidir, böyle bir söylem kullanmıyoruz. Meral Akşener'in 3 Mart 6 Mart döneminde başına gelenleri hatırlıyor musunuz? Küfürler, hakaretler. Biz Cumhur İttifakı adaylarıyla şehirleri kazanmaya çalışıyoruz.

        "MÜZAKERE BAŞKA AYNI ADAYLA SEÇİME GİRMEK BAŞKA"

        DEM ve CHP ilişkisine gelecek olursak, orada bir cambaza bak hikayesiyle olayın bambaşka yere geldiğine inanıyorum. İstanbul'da 22 ilçede DEM aday çıkarmamış. Neden çıkarmıyor? CHP adaylarına destek vermek için. CHP Esenyurt'ta kendi içinden DEM'e yakın bir ismi koydu. Esenyurt'ta CHP ve 6 Ok'a oy verdiğini düşünenler DEM'e belediye başkanı seçmiş olacaklar. Diğer meclis üyelerinde CHP listelerinde DEM'lilere yerler ayrıldı. Bizim DEM'le herhangi bir ilişkimiz yok, net söyleyebilirim. Görüşmek, müzakere etmek bir şeydir, siyasi pazarlıklar olur. Mesela DEM'le PKK'ya silah bıraktırmak içni müzakere yaparsınız. Müzakere başka şey, aynı adayla seçime girmek başka bir şeydir.

        "KİRLİ PAZARLIKLARIN SONUCU"

        AK Parti'nin hiçbir döneminde HDP, DEM veya onun benzeri hiçbir partiyle seçim işbirliği yapmadı. CHP 2019'dan bu yana seçim işbirliği yapıyor. Beraber aynı yolda yürüyorlar. Çözüm süreci bir müzakere süreciydi. Bunlar bir şehri yönetmek için beraber adım atıyorlar, bir işbirliği yapıyorlar. DEM'in ne yapacağı bir muamma. Hep beraber göreceğiz. Bir aday çıkardılar, hatta iki aday çıkardılar. Adaylarının kampanya yaptığını görmedik. Paravan adaylar olabilir, bilmiyorum, akıl yürütüyorum. Ekrem İmamoğlu'na destek mi verecekler bilmiyorum. Büyükşehirlerde tür kirli pazarlıkların sonucunda CHP'li belediye başkanları seçildi.

        "HATAY'DA SEÇMENİN DUYGUSUNA ALDIRMADILAR"

        Deprem bölgelerinde biz bir ilke kararı aldık. Orada kusuruna veya iyi çalışmış olmasına bakmadan ilkesel olarak deprem bölgesinde belediye başkanlığı için yeni adaylar koyduk. Hatay'da hepimizin gözümüzün içine baka baka CHP hala Lütfü Savaş'ı aday gösterdi. Hatay'a gittiğinizde Lütfü Savaş'a olan tepkiyi herkes görür. İnanmayan varsa bir 10 dakika çarşıda dolaşsın ve dinlesin. CHP Hatay'da seçmenin duygusuna aldırış etmeden ısrarla Lütfü Savaş'ı aday gösterdiler.

        "BIDENE 'RASYONELE Mİ DÖNDÜN' DENİYOR MU?"

        3 yıl önce başka bir uluslararası konjonktür vardı. Başka hedefleriniz, başka planlarınız vardır. O çerçevede hareket edersiniz. Dış politikada bir dönem birisine baskı uygularsınız. ABD'de Biden'e 'Ne oldu rasyonele mi döndün' diyen oluyor mudur? Bu maalesef bizim ülkemizle ilgili, muhalefetin kısırlığı ile ilgili. Yerelde söyleyecekleri bir şey yok. Kentsel dönüşüm, yeşil bölgelerle, trafik sorunuyla ilgili söylediği bir şey yok.

        ÖNERİLEN VİDEO

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ