AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Kırmızı çizgimiz bölünmez bütünlüğümüz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti İzmir İl Başkanlığınca düzenlenen 2023 Şehir Buluşmaları'nda STK'larla buluştu. Çelik burada yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:

Bizden önceki çektiği sıkıntıları tarih kitaplarından okuyoruz, belgesellerde izliyoruz. O sıkıntıların bir kısmını siyasette de gördük. Bu tehditlerin bir kısmı TBMM'de milletvekilleri tarafından yapılıyordu. Nedir suçunuz? Milletten oy almışsınız. Bu milletten başka patron tanımayız, sicil amiri tanımayız, karne almayız diyorsunuz. Bu sizi suçlu ilan ediyor. Bununla defalarca mücadele ettik. Bir kez daha gösterdik ki vatandaştan başka diploma, sicil verecek kuruluş yoktur. Hangi partiden olursa olsun her bir vatandaşımızın emeğine, katkısına ihtiyacımız var. Kırmızı çizgimiz ülkemizin bölünmez bütünlüğü, değerlerimiz, terörle mücadeledir. Onun için diyoruz ki, bazı siyasi partiler çıkıyorlar, Kandil'den PKK'dan kendilerine verilen destek karşısında sessiz kalıyorlar. Terör bu Türk'ün de, Kürdün de düşmanıdır. Hangi terör grubu olursa olsun vatandaşlarımız etnik aidiyetiyle ilişkilendirilemez.

"KÖTÜMSERLİK YAYMALARINA BAKMAYIN"

Bütün bu kaosun içinde dirayetli bir şekilde ülkemiz yönetilerek istikrar korunuyor. Rusya-Ukrayna savaşında iki tarafla da konuşan tek ülke biziz. İki tarafta da nükleer savaştan bahsediyor. İki tarafın destekçileri bir savaş tehlikesinden bahsediliyor. Barıştan bahseden tek bir ülke var o da Türkiye. Cumhurbaşkanımızın yönettiği diplomasi. Seçim zamanında gördük, maalesef içimizde Türk, Kürt, Alevi, Sünni çatışması çıkarmaya çalışanları. Hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bu ülkede ikinci sınıf vatandaş yoktur. Herkes eşittir. Hiç kimsenin bir diğerini ötekileştirmesine müsaade etmeyiz. İçeride idraki büyük işlere ermeyenlerin, Türkiye'yi ve milletimizi küçük görenlerin sürekli kaos ve kötümserlik yaymasına bakmayın. Gerçekten geleceğimiz çok iyidir. Sağa sola bakmayacağız, işimizi yapmaya devam edeceğiz.

"BETON DÖKENLERİN ÜLKEYE NE FAYDASI VAR?"

Adana'da şöyle bir olay oldu. Bir ilçede kuyuyu açtılar. Oradan petrol çıktı. Bu kuyular 30-40 yıl evvel açılmış, petrol yok diye üstüne beton dökülmüş. O zamanki teknoloji ile bu petrolün olduğu yere ulaşamamışlar diye düşünebilirsiniz. Merak ettim, sordum. Bu petrol 5 metreden çıkmış. Su için kazma vursan petrol çıkar. Bilerek görmezden gelenler, bu ülkenin kaynaklarının üzerine beton dökenler bu ülkeye ne faydası var? Dün olmayan kaynak bugün ortaya çıkarılıyorsa Cumhurbaşkanımızın dirayeti sayesinde oluyor. Biz gittik Afrika ülkesini mi sömürdük? Türkiye demokrasiye, millete dayanan, Cumhuriyetin değerlerine saygılı yönetimle yol yürüdüğü müddetçe, güçlenir, büyür ve zenginleşir.

"TÜRKİYE YÜZYILI HER KESİMİN YÜZYILI OLACAK"

Ekonomik olarak yaşanan sıkıntıların farkındayız. Orta vadeli program şimdiye kadar alınan pozitif sonuçlarının daha fazla güçlenmesi için sağlam bir yol haritası sürüyor. Türkiye Yüzyılı kadınların, gençlerin, esnafın, köylünün, çiftçinin yüzyılı olacak. Her bir kesimin yüzyılı olacak. Bundan 100 yıl evvel zor şartlarda 9 Eylül'de bu zaferi meydana getirenlerin azim ve iradesiyle bugün daha iyi şartlarda çok daha büyük işler başarabilecek durumdayız. İlk siyasete girdiğimizde, 2002'de ilk milletvekili seçildiğimde o zamanki Türkiye'nin şartlarını, önümüze çıkarılan engelleri biliyorum. Bugün geldiğimiz yeri biliyorum.

"SEÇİMLER ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK KUVVETİDİR"

İşin içine Türkiye girmeden, Recep Tayyip Erdoğan'a referans verilmeden bir meselenin çözülmesi mümkün değildir. Türkiye kilit bir ülkedir. Büyük dönüşümler gerçekleşti. Esasında buradaki şanssızlık merkezi hükümetin çok büyük bütçelerle İzmir'e sahip çıkmasına rağmen yerel yönetimlerin vizyonsuzluğu sebebiyle bunların katmerlenememesi, kıymetlenememesidir. Yerel yönetim vizyonsuzluğu olduğu zaman ortaya çıkan tablo sadece ideolojik istismardan ibaret oluyor. Ülkenin en büyük gücü seçimdir. Seçimler yoluyla yönetimin belirlenmesi ülkemizin en büyük kuvveti ve kudretidir.

"İZMİR'İN DAĞLARINDA ÇİÇEKLER AÇACAK"

Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin kıymetini bileceğiz. Farklı partilerdeki arkadaşlarımızın arasında rekabet olmalı, husumet olmamalı. Birbirimizin rakibi olmalıyız, hasmı olmamalıyız. Bu anlayışla hareket etmeliyiz. Vizyonumuz ortada, İzmir'imize nasıl sahip çıktığı ortada. Cumhurbaşkanımızın İzmir'e nasıl önem verdiği ortada. Gelin bunu yerel yönetimde gerçekleştirelim. Adamın biri köyünden uzaklaşmış, gezinti yaparken kaybolmuş. Birisine rast gelmiş, 'şu dağların arkasında benim köyüm var, buraya nasıl ulaşabilirim' demiş. Yaşlı adam hiçbir şey dememiş. Soruyu tekrarlamış hiç ses vermemiş. Kızmış '3 kere sordum cevap vermedin' diye yürümüş. Bu kez adam yaşlı adam cevap vermiş. Adam 'Daha önce niye cevap vermedin' deyince yaşlı amca 'önce bir yürüyüşünü göreyim' demiş. Siz Cumhur İttifakı'nın yürüyüşünü gördünüz. İzmir'in dağlarında çiçekler açmaya devam edecek, ülkenin her yerinde çiçekler açmaya devam edecek.