HT Masa haftanın magazin olaylarını değerlendirdi

‘Bu kavgaya Kaan el koysun’

Bu haftaya Kıvılcım Ural ile Seçkin Piriler arasında yaşanan söz düellosu damgasını vurdu. Ural’ın gündeme getirdiği “Seçkin Piriler çocuğunu evden kovdu” iddiası sonrası olay büyüdü. Piriler, Ural’ı mahkemeye vererek 6 ay uzaklaştırma kararı aldırdı. Daha neler göreceğiz sizce?

İpek Durkal: Her ikisiyle de empati yapmaya çalışıyorum, olmuyor. İkisi de ayrı arıza. İkisi de birbirini kışkırtıyor. Son olayda Kıvılcım Ural çizmeyi aştı. Kaan’ın gözünü ‘duman’ bürüdü herhalde, olan biteni hiç görmüyor gibi.

Kadir Kaymakçı: Bu üçlü, aralarında yaşananlarla ilgili her “Yok artık, pes!” dediğimizde çıtayı daha yukarı çıkarıp nihayet “Oha!” düzeyine çıkarmayı başardı! Sanat camiasında böyle bir tartışmanın ortasında kim kalır diye sorsalar adını en sona yazacağım Kaan Tangöze’nin ‘televole’ malzemesi olması şaşkınlığımı artırıyor.

Oben Budak: Ayrılık hikâyesi konusunda gittikçe dibe batıyorlar, sinirler gerildi, durmazlarsa bir rezalet çıkacak gibi duruyor. Seçkin’in çocuğunu evden kovması olayına inanmıyorum, en fazla bir an dayanamamış ve “Babana git” demiş olabilir. Çok yaramaz bir çocuk, onlarla bir hafta sonu geçirdim ve Seçkin’i ne kadar zorladığını gözümle gördüm.

Esin Övet: Korkunç! Daha ne kadar çirkinleşecek durum bilmiyorum ama Kıvılcım’ın acilen susması gerekiyor. Kaan susturamıyor ama artık iş çığırından çıkmak üzere. Kadın, gazetelerde kendini göremeyince başlıyor konuşmaya. Ben mi yanlış gözlemliyorum.

Reşat Balcıoğlu: Artık bıkkınlık verdi bu kadınların ego savaşları! Oturup 3 medeni insan gibi konuşamayacak mısınız? Çocuklara yazık! Piriler, çocuğunu evden niye kovsun? Hiçbir anne bunu yapmaz. Kıvılcım, neyin peşinde anlamıyorum. Kadının yuvasını yıktın, bir de ortalığa çıkıp konuşuyorsun.

Bülent İpek: HT Magazin’in el ele çektiği fotoğrafla ilişkiyi ilk kez duyurduğu Kıvılcım Ural-Kaan Tangöze ilişkisinde, seviyenin buralara gelebileceğini tahmin etmiştim. Tangöze artık yönetemediği bu karmaşanın altında kalıp ‘duman’ olmadan, inisiyatifi alıp kadınların kavgasını bitirmeli. Yoksa ne oluyorsa çocuklara oluyor.

‘Çehre’nin olduğu proje merakla beklenir’

Yakında SHOW TV’de ekrana gelecek olan “Yuvamdaki Düşman” için geri sayıma geçildi. Nebahat Çehre uzun yıllar sonra ekrana dönecek. Çehre’ye dizide, Ece Çeşmioğlu, Pamir Pekin ve Aslı Tandoğan eşlik edecek. Dizi ve Çehre’nin ekrana geri dönüşü hakkında neler söylersiniz?

İ.D.: Nebahat Çehre yaz aylarında bir açıklama yapmış ve kendisine sürekli aynı rollerin gelmesinden sıkıldığını, oyunculuğu bırakacağını açıklamıştı. Demek sıra dışı bir senaryo ve karakter geldi ki bu rolü kabul etti.

K.K.: Nebahat Çehre’yi izleyici özledi... Onun adı ‘Yuvamdaki Düşman’ı merakla beklenen bir dizi yapmaya yeter...

O.B.: Nebahat Çehre’nin olduğu her iş heyecanlandırır tabii. Ne zamandır zengin aile dizisi yoktu ortalıkta, entrikası bol olsun...

E.Ö.: Ben Nebahat Çehre’yi ekranda görmeyi çok ama çok özledim. O zarif duruşu, kıyafetleri, hali, tavrı... O yüzden benim için en başından tamamdır bu dizi. Ama tabii izleyip göreceğiz. Merakla bekliyorum.

R.B.: Nebahat Çehre’nin oyunculuğu tartışılmaz. Dizinin kadrosunu ve senaryosunu da çok beğendim. Ortaya bir şaheser çıkacağını düşünüyorum.

B.İ.: Burada bir özelliğin altını çizmek istiyorum. Nebahat Çehre’den başka uzun süredir dizilerde başrol oynayabilen Yeşilçam starı çok az. Çehre, sırf bu özelliğiyle yeni dizisinde ne yapacağını merak ettiriyor. Onun olduğu her iş merakla beklenir.

Yuvamdaki Düşman’, çocukluğundan beri uğruna her şeyi göze aldığı hayata ulaşmaya bir adım kala tüm elde ettiklerini kaybeden genç bir kadının ve bu kadının hayatını yeniden kurmak için gözünü diktiği varlıklı bir ailenin hikâyesini konu alıyor.

‘Dizisi yapılsa reyting rekoru kırmaz mı?’

Gülben Ergen, tehdit mesajları almasının ardından eski eşi Erhan Çelik’e dava açmıştı. Kabul edilen iddianamenin ardından Çelik’in 5 yıla kadar hapsi istendi. Sedef Orman’la yeni bir ilişkiye başlayan Çelik’i bu karar nasıl etkiler?

İ.D.: Gülben Ergen ile Erhan Çelik’in boşanma sebebi olduğu iddia edilen Tolga Duğles de hapisteymiş. Çok acayip işler.

K.K.: Ya o büyük aşk nasıl böyle 5 yıl hapis cezası istenecek bir drama dönüştü! Bunun dizisi yapılsa reyting rekoru kırmaz mı sizce de?

O.B.: Tehdit mesajları konusunu anlamadım, ortada bir aldatma varsa haklı rolündeki Erhan Çelik kendi kendini haksız yere düşürmüş. Sedef Orman’la olan ilişkisiniyse pozitif yönde etkiler, bağı kuvvetlendirir.

E.Ö.: Bu da tam bir şeytan üçgeni! Bu üçgene girersek çıkamayacağız diye telaşa kapılıyorum. O yüzden izleyip göreceğiz.

R.B.: Bu dava nasıl sonuçlanır bilmiyorum ancak kaybeden Erhan Çelik olur. Her şey ortalığa döküldüğü için Sedef Orman’ın, Çelik’le ilişkisini devam ettireceğini düşünmüyorum açıkçası. Orman, polemiklerden uzak yaşamak isteyen biri.

B.İ.: Ergen ile Çelik’in ortak çocukları, bölüşemedikleri ortak bir mal varlığı yok. 7 ay sonra ortaya çıktı ki meğer kozlar paylaşılamamış. Bir şeyler kalmış, yer etmiş. Her ne yaşandıysa can acıtan, kavga uzadıkça can acıtmaya devam edecektir. Bence karşılıklı mesajlar alınmıştır. Bunlar mahkemelerde çözülecek meseleler değil. Bitirsinler bence, zaman ikisine de iyi gelir.

‘Yeni Sezen Aksu’muz hayırlı olsun’

Sıla’ya ‘Yılın En Çok Bilet Satan Sanatçısı’ plaketi verildi. Konserlerinde yaklaşık 10 milyon TL değerinde 100 bin bilet satılan Sıla’nın diğer sanatçılara fark atması sizi şaşırttı mı? Ahmet Kural’la ilişkisi kariyerine pozitif mi etki etti?

İ.D.: Ahmet Kural’ın Sıla’nın kariyerine etkisi olduğunu hiç sanmıyorum. Sıla vokalistlik yaparken de, söz yazarken de başarılıydı. Sıla bu ülkenin en önemli sanatçılarından biri. Her koşulda dimdik durduğu için hayranlık duyuyorum kendisine.

K.K.: Bu konsersizlik ortamında 100 bin bilet iyi rakam gibi görünüyor. Ama ben Sıla ayarında bir sanatçının 80 milyonluk bir ülkede 500 bin, 1 milyon bilet satmasını bekliyorum. Bu yüzden de 100 bin bileti, müzik sektörünün içinde bulunduğu durumu gösteren acıklı bir şarkı gibi dinliyorum! İlişkiye gelince Sıla’nın, Ahmet Kural’a pozitif etkisi olmuştur.

O.B.: Sıla’nın kariyeri zaten bu yönde ilerliyordu, aşk hayatının iyi gitmesi ufak bir jest oldu sadece. Bir de Sezen Aksu’nun artık sahneye çıkmaması Sıla’ya yaradı gibi geliyor bana. Sıla, ‘ulaşılabilir Sezen’ modeli olarak âşık insanların duygularına tercüman oluyor.

E.Ö.: Nereye gitsem herkes Sıla’yı konuşuyor. 90’larda Sezen Aksu’lara, Nilüfer’lere gösterilen ilgi ve talep Sıla için gösteriliyor. Bu demek oluyor ki uzunca bir dönem Sıla devri başlamış bulunuyor. Yeni Sezen Aksu’muz hayırlı olsun.

R.B.: Bir sanatçı daha ne isteyebilir ki? Albümü yok satıyor, konserleri izleniyor. Bana kalırsa Sıla hem duruşu hem de şarkılarıyla doğru yolda ilerliyor.

B.İ.: Sıla iyi bir şarkıcı ama konserde bilet satmak için daha fazlası gerekli, o da Sıla’da var. Markasını doğru konumlandırıyor. Sosyal medyada gelişigüzel paylaşımlarla değerini düşürmüyor. Davetlere kırmızı halı yerine mal kabulden gelip gitmiyor. Basınla ilişkisini ihmal etmiyor. Mesela Ahmet Kural’la aşkını hemen kabul etti, arkasından da basına el ele poz vererek adının gizem yaratma adına yıpranmasına meydan vermedi.

‘Sorunlarını aile içinde halledeceklerdir’

Mustafa Sandal’la 9 yıllık evliliğini noktalama aşamasına gelen Emina Sandal, yaptığı son paylaşımda, “Gerçek bir adam kadını asla incitmez” ifadesini kullandı. Her yıl evini yeniden dekore ettirdiği konuşulan Emina Sandal’ın bir dekorasyon mağazasında alışveriş yaparken görüntülenmesi de kafaları karıştırdı...

İ.D.: Bir kadın sürekli evinin dekorasyonunu değiştiriyorsa bu, kendi hayatını değiştiremediği içindir. Bu ayrılığın altında mutlaka bizim görmediğimiz, bilmediğimiz başka sebepler vardır.

K.K.: İçinde bulundukları durumu şu ana kadar güzel yönettiler. Umarım Kıvılcım-Kaan-Seçkin üçlüsü gibi ellerine yüzlerine bulaştırmadan hallederler sorunlarını.

O.B.: Mustafa Sandal’ın cimri tutumu bilinen bir gerçek, bu yüzden her sene evin dekorasyonunu değiştirmesine izin vermesi iddiası fazla ütopik geldi bana. Nedenler başkadır. Ya da 9 yılın ardından artık bardak değiştirmek istese göze batıyor olabilir.

E.Ö.: Bir kere ne yani şimdi Emina Sandal’ın “Gerçek bir adam kadını asla incitmez” lafı? Böyle bir paylaşım yapıyorsan tabii ki oklar Mustafa Sandal’a yönelecek.

R.B.: Mustafa Sandal gerek duruşu gerek özel hayatıyla yıllardır örnek teşkil ediyor. Her ailede sorunlar olabilir, bunu aile içerisinde halledeceklerdir. Mustafa Sandal boşanacaksa hiçbir olumsuzluğa izin vermeden boşanmasını bilir.

B.İ.: Emina’nın dekorasyon harcamalarının Mustafa’yı bezdirdiği söyleniyor. Dekorasyon sevmek suç değil ama bu kadar söylenti varken Emina Sandal’ın 2 gün önce yine dekorasyon mağazasında alışveriş yaparken görülmesi, insana “Acaba Mustafa haklı mı?” dedirtiyor.