Jüpiter'de büyük soğuk leke bulundu
Leicester Üniversitesi gökbilimcileri Jüpiter üzerinde yaptıkları incelemelerde "Büyük Kırmızı Leke" ismiyle bilinen nokta ile aynı boyutlarda "Soğuk Leke" bulduklarını açıkladı.
Güneş Sistemi'nin en büyüğü olan Jüpiter gezegeninde, uydu fotoğraflarında hemen dikkati çeken ve "Büyük Kırmızı Leke" ismiyle bilinen meşhur leke ile aynı ebatlarda yeni bir noktadaha keşfedildi.
İngiltere'de bulunan Leicester Üniversitesi astronomları, Jüpiter'in kuzey kutbundaki yüksek irtifa termosfer tabakasında, 24 bin kilometre boylam ve 12 bin kilometre enlem uzunluğunda karanlık bir bölgenin varlığını tespit ettiklerini bildirdi.
Atmosferi hidrojen ve helyum ağırlıklı yoğun gazlarla kaplı dev gezegende, kutup kaynaklı güçlü manyetizma ve ışık dalgalanmalarının ortaya çıkardığı enerjiyle oluştuğu tahmin edilen karanlık bölge, etrafına göre daha soğuk olduğu için "Büyük Soğuk Leke" olarak adlandırıldı.
HARİTASI ÇIKARILDI
Araştırma için Avrupa Güney Gözlemevine ait Şili'nin Atamaca Çölü'ndeki Çok Büyük Teleskop'u (ÇBT) kullanan bilim adamları, Jüpiter'de bol miktarda bulunan hidrojen emisyonlarını ölçerek gezegen atmosferinin ortalama sıcaklık ve yoğunluk haritasını çıkardı.
Ardından bu ölçümleri NASA'nın Hawaii'deki Kızılötesi Teleskobu'nun Jüpiter'in iyonosferinde yaptığı ölçümlerle karşılaştıran araştırmacılar, gezegenin kuzey kutbu dolaylarında atmosferin yüksek kesimlerindeki sıcak hava içinde büyük bir soğuk ve karanlık bölge olduğunu belirledi.
Kırmızı lekeye göre farkı ise bu lekenin gözle görülemiyor olması. Sadece kızılötesi ışıkla farkedilebiliyor.Büyük Soğuk Leke'nin gezegendeki kutup kaynaklı çekim gücününyarattığı ışın dalgalanmalarının, ısı enerjisini atmosfer içine alması sayesinde oluşan bir soğuma katmanı olduğu belirtildi.
Yıllar boyunca büyük kaymalara uğrayan nokta, Jüpiter'de oluşan fırtınaların yüzeyle temas etmesini engelleyen ana nedeni olarak gösteriliyor. Bu nedenle de Jüpiter üzerindeki fırtınalar dinmiyor ve gezegenin keşfi zorlaşıyor.
Bölgenin tıpkı "Büyük Kırmızı Leke" gibi bir anafor akımı sayesinde tutunumunu ve sürekliliğini sağladığının tahmin edildiği kaydedildi.
