Göçebe yaşam tarzı özellikleri nelerdir? Göçebe yaşam tarzının nedenleri, sonuçları ve önemi
Göçebe yaşam tarzı ya da bir diğer ifadeyle konargöçerlik; belirli bir toprağa bağlı olmadan, bir yere yerleşmeden sürdürülen bir yaşayış şekli olarak ifade edilmektedir. Türklerin de tarih sahnesine çıktığı ilk andan itibaren uzunca bir süre benimsemiş olduğu bu göçebe yaşam tarzına, bozkır kültürü adı da verilmektedir. Ayrıntılar içeriğimizin devamında…
Türkler için atın da çok büyük bir öneme sahip olduğu; bu özelliğiyle at üzerinde yaşanan bir kültür olan göçebe yaşam tarzı Türk kültürünü nasıl etkilemiştir? Göçebe yaşam tarzını bırakarak yerleşik hayata geçen ilk Türk Devleti hangisidir? Göçebe yaşam tarzı nedir sorusuna sizler için yanıt aradık. İşte, tüm detaylar…
Göçebe Yaşam Tarzı Nedir?
Bir topluluğun ya da bir grubun, yaşamlarını sürdürebilmek adına yer değiştirmesine göçebe yaşam tarzı adı verilmektedir. İklim şartlarının zorluğu, kaynakların kıtlığı gibi sebeplere bağlı olarak gelişen bu yaşam tarzının temel ekonomik gelir kaynağı ise hayvancılıktır.
Genellikle yaylak ile kışlak arasında bir yer değiştirme sistemi olan bu yaşam tarzında, aşiret ya da oba gibi topluluklar, yazları daha yüksek olan yaylalara; kışın ise iklim şartları daha uygun olan ovalara yerleşirler.
Türkler de tarih sahnesine çıktıkları andan itibaren göçebe bir yaşam tarzı benimsemişlerdir. Yaşanılan Orta Asya coğrafyasının iklim şartlarından hareketle, Bozkır kültürü adı da verilen bu atlı göçebe yaşam tarzı ile Türkler; yukarıda da bahsettiğimiz yaylak ve kışlak arasında sürekli yer değiştirmişlerdir.
Göçebe Yaşam Tarzı Özellikleri
Göçebe Yaşam Tarzı Türk Kültürünü Nasıl Etkilemiştir?
Göçebe yaşam tarzının Türkler üzerindeki etkileri oldukça fazladır. Bu yaşam tarzına bağlı olarak çoğunlukla coğrafi açıdan zor şartlar altında yaşamış olan Türkle,r her daim tetikte olmayı öğrenmişler bu durum da bu topluluğun savaşçı bir toplum olmasında büyük rol oynamıştır. Bunun yanında Türkler arasında bir sınıf ayrımının olmamasının kökleri de göçebe yaşam tarzı ile geliştirilen kültürde yatmaktadır. Herkesin birlikte olduğu, yaşadığı ve göçtüğü bu sistem sayesinde Türk topluluğunda statü farklarının doğmasını engellemiştir. Bu bilgilerden hareketle, Türklerde köleliğin olmamasını bu göçebe yaşam tarzına bağlamak yerinde olacaktır. Türklerin bağımsızlık ile olan ilişkileri de bu yaşam tarzının getirmiş olduğu özelliklerden bir diğeridir. Bu sayede Türkler, tarihin her döneminde esaret altına girmeyi reddetmiş ve bağımsızlıklarından hiçbir zaman ödün vermemişlerdir.
Göçebe Yaşam Tarzını Bırakarak Yerleşik Hayata Geçen İlk Türk Devleti
Yerleşik hayata geçen ilk Türk devleti; 745 ile 840 arasında hüküm sürmüş olan Uygurlardır. Bugünkü Doğu Türkistan coğrafyasında hüküm sürmüş olan Uygurların, yerleşik hayata geçmelerinde inançlarının da etkili olduğu düşünülmektedir. Savaşmayı ve et yemeyi yasaklayan bir inanç olan Mani dinine mensup olan Uygurlar; bu emirler neticesinde yerleşik hayata geçmişler ve tarımla uğraşan üretici bir toplum halini almışlardır.
Anadolu’da Göçebe Yaşam
Anadolu’da göçebe yaşam dendiğinde akla gelen ilk topluluk Sarıkeçililer; bir diğer ifadeyle Sarıkeçili Yörükleri’dir. Malazgirt Savaşı’nın ardından Anadolu’ya gelen ve Toroslara dağılmış olan bu topluluk, bugün de Anadolu’daki göçebe yaşam tarzının son temsilcileri olarak varlıklarını sürdürmektedirler.