"Hedef politikanın Davos'u olmak"

MÜBAREK'İN OĞLU GELECEKTİ

Özgüç, iki yıl öncesinden hazırlıklarına başlanan zirvenin isminin ve zamanlamasının tesadüfi olmadığını belirterek, "Bu gerçekten iyi bir tahlil ve öngörünün sonucu. Ortadoğu'daki hareketlilik katılımcı sayımızda eksiklik oluştursa da diğer bazı katılımcıları da inanılmaz ölçüde heyecanlandırdı ve etkiledi. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in oğlu Cemal Mübarek gelecekti ama şu an büyük ihtimalle ülkesinde değil. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ı da zirveye davet etmek istemiştik. Ancak aynı tarihlerinde Mısır Şarm El Şeyh'te İslam Konferansı Örgütü toplantısı yapılacaktı. Şimdi Mısır'daki olaylar nedeniyle toplantının iptal edilmesi gündemde. Dolayısıyla davet etme fırsatını kaçırmış olduk. Ancak İran'dan parlamento düzeyinde katılımcılarımız var." dedi.

Nişantaşı'ndaki Sofa Otel'de düzenlenen basınla sohbet toplantısında konuşan Ahmet Eyüp Özgüç, zirvede dünyanın ve bölgenin birçok farklı ülkesinden politik liderleri, devlet adamlarını, kanaat önderlerini, dini liderleri, bilim adamlarını, akademisyenleri ve bürokratları İstanbul'da ağırlayacaklarını belirterek, amaçlarının İstanbul'u dünyanın önemli politik merkezlerinden biri olarak konumlandırmak olduğunu söyledi.

İSTANBUL'DAN DÜNYAYA MESAJ

Dünyada pek çok ekonomik forumun yapıldığını belirten Özgüç, "Ancak politik sorunların tartışıldığı, uzlaşma zeminlerinin arandığı ve sivil inisiyatifin yer aldığı politik forumlar alanında önemli bir boşluk var. İstanbul, binlerce yıllık tarihiyle farklı imparatorluklara başkentlik yapmış bir kültür ve tarihe sahip. Üç büyük dinin temsilcileririnin barış içinde yaşayabildiği nadir kentlerden biri. İstanbul hem coğrafi konumu hem de kültürel ve tarihi geçmişi bakımından dünyada eşsiz bir kent. O yüzden dünyada bir politik forum merkezi aranıyorsa bunun için en uygun adres İstanbul olacaktır. İstiyoruz ki; zirve giderek dikkate alınan dünyaya kanaat önderliği yapan insanların dünya insanına vereceği evrensel mesajların çıktığı merkez olsun. Giderek dikkate alınsın ve İstanbul'dan dünyaya evrensel bir mesaj yayılsın" dedi.

ORTADOĞU'DAKİ OLAYLAR BAZI KATILIMCILARIMIZI YOK ETTİ

Ortadoğu'daki hareketliliğin zirveyi de etkilediğini belirten Özgüç, "Ortadoğu'da yaşanan olaylar, oradan gelecek bazı katılımcılarımızı yok etti. Süreç öyle bir gelişti ki; o isimler artık lider değil. Açıkçası bu bizim beklediğimiz birşeydi. Değişim Liderleri Zirvesi'nin ne ismi ne de zamanlaması tesadüf değil. Yaklaşık 2 yıl önce ismi ve zamanlaması konulmuş ve hazırlık çalışmaları başlanmış bir zirveden bahsediyruz. Bu gerçekten iyi bir tahlil ve öngörünün sonucu. Konuk açısından bir taraftan bizi konuk sayısı olarak eksiltirken bir taraftan da bölgede bu gelişmelerin olması diğer bazı katılımcıları inanılmaz ölçüde heyecanlandırdı, etkiledi. Cemal Mübarek'in katılmasını bekliyorduk ama sanırım şu anda kendi ülkesinde değil" dedi.

HEDEF 6 BİN DİNLEYİCİ

Dinleyici olarak dünyanın çok değişik ülkelerinden katılımcılar beklediklerini ancak yoğunlukla bölgeden ve yakın Avrupa'dan olacağını söyleyen Özgüç, toplam 6 bin dinleyici gibi bir hedefleri olduğunu belirtti.

ANNAN VE GORE'A KATILIM ÜCRETİ

Başbakanlık Tanıtma Fonu ve sponsorlar desteğiyle gerçekleşecek zirvenin bütçesinin 3 milyon TL olduğu açıklanırken soru üzerine Kofi Annan ve Al Gore'un da ücret karşılığında foruma katılacakları belirtildi. İmzalanan sözleşme gereği ne kadar alacaklarını açıklayamayacaklarını belirten Özgüç, Annan ve Gore isimlerinin katılımcı ve dinleyicileri etkileyerek saygı uyandırdığını ve zirveye inandırıcılık kazandırdıklarını söyledi.

"Değişim Liderleri Zirvesi ? İstanbul Dünya Ekonomik Forumu'nun 4-5 yıl sonra öyle bir marka olsun ki; hergün herkes dünyada gazetesini açtığında buranın sonuçlarını konuşuyor olsun. Basının önemli isimleri, köşe yazarları büyük gazeteler zirvenin sonuçlarını yazıyor olsun. Dünya insanı bizi her yıl beklesin istiyoruz" diyerek hayallerini açıklayan Özgüç, zirvenin ilk kez düzenleniyor olmasına rağmen büyük bir ilgiyle karşılanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Bütün zirve kayıtlarının yayın haline dönüştürülerek katılımcılara, basın-yayın organlarına, ulusal ve uluslararası bütün kütüphanelere dağıtılacağı belirtildi.