Sivrisinek, güvenlik görevlisinin hayatını kararttı

Denizli’de yaşayan 51 yaşındaki İbrahim Kadir Karaoğlanoğlu, 9 sene önce gittiği Antalya’daki bir otelde güvenlik görevlisi olarak işe başladı. Çalışma esnada sivrisinek ısırması sonucu Karaoğlanoğlu için kabus dolu yıllar başladı. Her geçen gün vücudunda değişim olan ve fil ayağı hastalığına yakalanan Karaoğlanoğlu, Denizli’ye gelerek ailesinin yanında tedaviye başladı. Her geçen gün ölüme sürüklenen ve teşhisin geç konuşması nedeniyle yanlış tedavi uygulanan güvenlik görevlisi, tamamen yatalak hale geldi.

TEDAVİ EDİLEMİYOR

Vücutta oksijen ile kanın azalması, şiddetli ağrılar ve özellikle de lenf kanallarının tıkalı olması nedeniyle doğal yollardan atılamayan ödemin sebep olduğu enfeksiyon sonucu farklı kentlerdeki çeşitli hastanelere giden güvenlik görevlisi; ozon tedavisi, kök hücre tedavisi gibi tedavilerin denenmesine rağmen hastalığını bir türlü vücudundan atamadı. Şu anda enfeksiyonun tedavi edilemediği için etleri çürürken, aile doktorların mikro cerrahi yöntemiyle hastalığın tedavi edilebileceği fakat uygulamanın nasıl olacağı hakkında kimsenin bilgisi olmadığını söyledi. Karaoğlanoğlu tedavi edilmezse ‘çoklu organ yetmezliği’ne bağlı olarak hayatını kaybedebilir.

"HAYATIMI ALTÜST ETTİ"

İbrahim Kadir Karaoğlanoğlu, artık hastalığa dayanacak gücü kalmadığını ifade ederek, şunları söyledi: "Denizli'de iş problemi yaşadığım için yaz sezonunda Antalya'ya çalışmaya gittim. Bu gittiğim yılarda işçi lojmanında kaldığım gece dinlenirken bir sivrisinek beni soktu. Sonra rahatsızlık yaşamam üzerine doktorlara gittim ve kendileri durumu soğuk algınlığı olarak nitelendirdiler. Yaz sezonunun bitimine doğru farklı olarak nitelendirme yapmaya başladılar. Bu hastalığı 2014 yılının Ağustos ayından beri çekiyorum. Başlangıçta bu kadar acı vermiyordu ve hayatımı kısıtlamıyordu. İlerleyen süreçte hayatımı altüst etti. Tedavi için doktorların herhangi bir önerisi yok. Bana 'Biz de hastalığı senin yaşantılarından öğreniyoruz' diyorlar. Türkiye'deki tüm doktorlardan ricam bu hastalığın tedavisini bulun. Ben doktorlara yardımcı olayım ve onlar da bana yardımcı olsun. Enfeksiyonlar 2015 yılından itibaren akmaya başladı” dedi.

“BİRİ BİZİ BU KABUSTAN UYANDIRSIN"

Gözyaşlarına boğulan 88 yaşındaki baba Akif Karaoğlanoğlu ise ailecek yaşadıkları zorlu günleri şu sözlerle anlattı: “Evladımın hastalığı için bir çare bulamadım. Bu duruma çok üzülüyorum ve ağlıyorum. Şu anda hiç rahat değilim. Oğlum üniversite mezunu olduktan sonra atanamayınca güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladı. Çalıştığı esnada bu hastalığa yakalandı. Lütfen bizi bu girdaptan, çaresizlikten kurtaracak birileri elimizden tutsun, bize yol yordam göstersin, bizi bu kabustan uyandırsın.”