Lexus Türkiye Direktörü: 'Vergi sistemi çevreci araçları da kapsamalı'

Toyota bünyesindeki premium otomobil markası Lexus, dünyada 1989'dan beri faaliyette iken, Türkiye'de ise geçmişi 4 yılı bulan bir şirket.

Tüm modellerinde sunduğu hibrit motor seçenekleri ile premium otomobil pazarına yeni bir soluk getiren Japon markanın Türkiye'deki hedeflerini ve pazarın dinamiklerini Lexus Türkiye Direktörü Selim Okutur ile konuştuk.

Selim Okutur, sözlerine Türkiye'deki premium otomobil pazarının toplam pazarın ortalama yüzde 10'u seviyesinde olduğunu söyleyerek başladı.

Okutur, "4 yıl önce premium otomobil pazarı 100 bin adet seviyesindeydi, bugün 38 bin adetlere geldi. Son 5 yılda Türkiye premium otomobil pazarı yüzde 60 daraldı. Lexus olarak hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyoruz. Pandemiye rağmen ivme yakaladık ve satışlarımız geçen yıla göre 4 kat artırdık" dedi.

Lexus'un otomobillerindeki yüksek hacimli motorlar nedeniyle tüm premium otomobil pazarına hitap etmediğini vurgulayan Okutur, "Bizim 2.0 litreden daha düşük hacimli motor seçeneğimiz yok. Dolayısı ile toplam pazarın yüzde 2.5'lik kısmında faaliyet gösteriyoruz. Bu noktada, sunduğumuz hizmetler ile öne çıkmaya çalışıyoruz" ifadesini kullandı.

'VERGİ SİSTEMİ DAHA ADİL OLMALI'

Selim Okutur, Lexus'un ürün gamındaki hibrit modellerin tüketici tarafından kabulüne ilişkin de bilgiler verdi.

Satışların büyük kısmının hibrit motorlardan oluştuğunu kaydeden Okutur, "Lexus'un Avrupa satışlarında hibrit oranı yüzde 94 seviyesinde. Türkiye'de ise bu oran yüzde 61 oranında. Hedefimiz, bu oranı yüzde 90'lara çıkarmak" dedi.

Lexus Türkiye Direktörü Selim Okutur'a düşük motor hacmine sahip otomobillerin gelip gelmeyeceğini sorduğumuzda ise aldığımız yanıt şaşırtıcı oldu.

Okutur, gelecek yıllarda Lexus'un düşük hacimli motora sahip bir modelinin Türkiye'ye gelmeyeceğini net bir şekilde vurgulayarak, vergi sistemine işaret etti.

Mevcut vergi sisteminin çevreci modelleri düşünerek yeniden şekillendirilmesi gerektiğini vurgulayan Okutur, "2002'den beri mevcut ÖTV sistemi çeşitli değişikliklere uğrasa da, sistemin içinde çevreci modeller ile ilgili parametreler yok. Bunu gündeme getiriyoruz. En kısa zamanda daha adil ve toplum sağlığını düşünen vergi sisteminin getirilmesini umuyoruz. Burada söz ettiğimiz şey, sadece oranların düşürülmesi değil" görüşünü paylaştı.

Bu noktada bir parantez açarak, Lexus'un premium otomobil pazarındaki rakiplerinin Türkiye pazarında 1.0, 1.3, 1.5 ve 1.6 litre gibi düşük hacimli motor seçeneklerini sunduğunu hatırlatmakta fayda var.

Selim Okutur'un açıklamalarına geri dönersek, yeni modeller ile ilgili olarak da bilgi paylaşan Lexus Türkiye Direktörü Okutur, "UX modelimiz 2.0 litre hacimli motor ile üretildi. Fakat bu modelin rakiplerinde 1.6 litre ve daha düşük hacimli motorlar yer alıyor. Bu yüzden bu modeli Türkiye'ye getirmiyoruz. Fakat, tam elektrikli bir UX'i Türkiye'de satışa sunmak istiyoruz" dedi.

'LEXUS PANDEMİSİ İLE SATIYORUZ'

Selim Okutur'dan Lexus Türkiye'nin müşteri kitlesi hakkında da çarpıcı bilgiler öğrendik.

Satışların genelde tavsiye üzerine gerçekleştiğini kaydeden, "Satışlarımızın yarısı bir başka Lexus sahibinin tavsiyesi üzerine gerçekleşiyoruz. Biz buna 'Lexus pandemi'si diyoruz. Müşterilerimiz kendi araçlarını yakın çevrelerine tavsiye ederek yeni Lexus sahipleri yaratıyor" dedi.

Lexus'un müşterilerinin daha önce premium marka kullanan kişiler olduğunu da kaydeden Okutur, "Özellikle Alman premium otomobil markalarından müşteri çalıyoruz" diye konuştu.

Lexus Türkiye Direktörü Selim Okutur, İstanbul ve Ankara'daki mevcut bayilerinden başka yeni bayi açmayı şimdilik düşünmediklerini de vurgulayarak, Lexus müşterilerinin araçlarının bakım ve onarımlarını Lexus bayileri haricinde Türkiye çapındaki her Toyota yetkili servisinde de yaptırabileceğini söyledi.

'ARAÇ BULMAKTA SORUN YAŞAMIYORUZ'

Okutur ile, Lexus filo satışlarını ve son dönemde birçok markada görülen araç bulunurluğu problemini de konuştuk.

Satış rakamlarının filo satışı için uygun olmadığını söyleyen Okutur, filo tarafında satışların sıfır olmadığını, talebe göre sattıklarını ve dizel motorların kalkması ile filo tarafındaki satışların artabileceğini kaydetti.

Araç bulunurluğu konusunda ise, pandemi döneminde dünyanın diğer bölgelerinin aksine Japonya'daki üretimlerin aksamadığını bildiren Okutur, bun sayede talebi karşılayabildiklerini ve araç bulunurluğunda sıkıntı yaşamadıklarını vurguladı.