Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Otomobil OSD'den 3 maddelik kısa vade önerisi - Otomobil Haberleri

        Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Türk otomotiv sanayisinin 2019 yılındaki üretim ve ihracat performansını önceki günaçıklamıştı.

        Söz konusu verileri, otomotiv basınıile bir arayageldiği yıl değerlendirme toplantısındaduyuranOSD Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, sektörün içinden geçtiği döneme ve 2020 yılına dair önemli mesajlar verdi.

        2019'un bütün önlemlere ve teşviklere rağmen düşük bir pazarla karşı karşıya kalınan ve sektör açışından zor bir yıl olduğunu vurgulayan Yenigün, "Neticede 500 binin altında kalan bir pazar oluştu. Yaklaşık 492 bin adetlik bir pazarla kapattık 2019'u. Bu, son 16 yılın en düşük rakamı. Pazar açısından bunu dikkate almak lazım" dedi.

        'KAPASİTE KULLANIMI GÖZ ÖNÜNE ALINMALI'

        Türkiye otomotiv sektörünün tarihi zirveyi 2017 yılında gördüğünü hatırlatan OSD Başkanı, "2017'de, 1 milyonluk bir pazar ve 1.7 milyonluk üretime ulaşmıştık. 2019 yılında bu rakam 1 milyon 461 adetlere düştü. Bu da baz etkisi dikkate alındığında üretimde 2017 yılına göre yüzde 14’lük bir azalma yaşandığı anlamına geliyor" diye konuştu.

        OSD olarak karşılaştırmayı 2018 yılına göre değil, “baz etkisi” olarak tanımlanan 2017 yılına göre yapmanın daha doğru olduğuna inandıklarını kaydeden Yenigün, "Çünkü, Türkiye’de sürekli artan kurulu kapasite var. 1.7 milyon aracı üretmek için belirli bir kapasite gerekiyor. Kapasite 2017 yılında 1 milyon 917 bin, sonra 1 milyon 971 bin ve 2 milyon. Otomotiv endüstrisi sürekli kapasite artırır. Durum böyle olunca 2 milyon adet kapasiteye sahipken yani makinanızı, lojistiğinizi, satış ve servis sisteminizi buna göre ayarlamışken, 2019 yılını kapattığımız 1 milyon 461 bin adet üretimle kapasite kullanımında ciddi bir problem var demektir. Sistemin kendini hazırladığı iç pazar noktası ise 1 milyon adet. Pazara gelecek olursak, otomotiv pazarı yine baz etkisi dikkate alındığında 2017 yılına göre yüzde 50 oranında bir daralma yaşadı" ifadelerini kullandı.

        REKLAM

        Aralık ayının sektör açışından çok iyi geçtiğine dair yanlış bir algı olduğuna da belirten Yenigün, "Çok araç sattınız işler düzeldi diye bir durum yok. Zira bir firmanın en son isteyeceği şey pazarda talep varken araçsız kalmasıdır. Çünkü kimse plan yapamadı" dedi.

        '2020 NORMALLEŞME DÖNEMİ OLACAK'

        Yenigün, Türkiye otomotiv ihracatının geçtiğimiz yılı yüzde 5 azalma ile kapatmasının nedenlerine de değindi. OSD Başkanı, "AB pazarlarının yavaşlaması, küresel pazarların duraksaması, Brexit gibi belirsizlikler, emisyon sınırlamaları ve SUV’daki talep ihracatımızı azaltan etmenler arasında gösterilebilir. 1 Eylül’de AB’de devreye giren yeni regülasyonlar (WLTP) özellikle Eylül ayından sonra talebi azalttı. Yani alımlar 1 Eylül’den önce yapıldı. Geçiş öncesi önlemler alındı. 2020 bu noktada normalleşen bir dönem olacak"diye konuştu.

        REKLAM

        2018 yılında 32.2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren otomotiv sanayii, 12.7 milyar dolar ihracat fazlası vermişti. 2019 yılında sağlanan ihracat fazlasının ise 17 milyar dolara yaklaşacağını kaydeden Yenigün, "Bu da tarihin en yüksek seviyeye ulaşan otomotiv sanayii dış ticaret fazlası demek" dedi.

        'HEDEF 2 MİLYON ADETLİK PAZAR'

        Açıklamalarında OSD'nin 2020 yılı pazar tahminini de paylaşan Haydar Yenigün, "2020 yılının sonunda yüzde 18 artışla 580 bin adetlik bir pazar öngörüyoruz. Üretimin ise yüzde 1 artışla 1 milyon 475 bin adet olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Tabi ki bu tahminler şu anki koşullara göre belirlendi. Çeşitli teşvikler veya ön görülemeyen durumlar yaşadığımızda rakamlar değişiklik gösterebilir"notunu düştü.

        Derneğin 2020 yılı pazar tahmini olan 580 bin adetin ise çok hoş bir manzara olmadığını vurgulayan OSD Başkanı, "Daralma uzun vadeye yayıldığı anda üretici umutsuzluğa kapılır ve küçülmeye gider. Şu anda OSD üyelerinde çalışan çıkaran küçülmeye giden yok. Ancak bu uzun vadeye yayılırsa öngörü değiştirmeleri konusu gündeme gelebilir. Bir şey kısa vadeli olduğu zaman kendi içinizde kompanse edebilirsiniz. Ancak bu iş birkaç yıl sürdüğünde o zaman yaşam tarzınızı değiştirirsiniz. OSD üyelerimiz bu dönemin geçici olduğuna inanıyor. Bizim pazarda 1 milyona, 1.5 milyona ve 2 milyon adetlere gitme hedefimiz var"diye konuştu.

        REKLAM

        3 MADDELİK KISA VADE ÖNERİSİ

        Otomotiv sektörü, son bir yıl içinde ÖTV, KDV ve hurda araç gibi birden fazla teşvik ile desteklenmeye çalışılmıştı. Son çeyrekte ise sektörde faiz oranlarındaki indirimin de etkisiyle beklenin üzerinde bir performans yakalanmıştı.

        Sektöre can suyu olması hedeflenen fakat pazar dinamiklerinde anlık değişim yaratan teşviklere de değinen Yenigün, otomotiv sanayisinin 'bugün teşviki al yarın üret' gibi bir durumda olmadığını ve en az 6 aylık öngörüler yapılması gerektiğini belirtti. OSD Başkanı Yenigün, sektörün gelecek hedefleri doğrultusunda stratejik hazırlık içerisinde olduklarını kaydetti.

        Bu kapsamda 2020’de alınması gereken kısa vadeli önerilerini 3 maddede sıralayanYenigün, "1- Otomotive özel sıfır faiz kampanyası yapalım. Sistem kendi kendine üretmeye, çalışmaya başlasın.2- Hurda teşvikini kapsamını genişleterek sürekli hale getirelim.3- Vergi yükünü tüm yılı kapsayacak şekilde düşürelim, devletin vergi gelirini düşürmeden satışları artıralım" dedi.

        Tüm bunları bir bütün çerçevesinde, ekosistem olarak gerçekleştirmenin önemine işaret eden Yenigün, böylece istihdamda, yatırımda ve ihracatta problemlerle karşılaşmayacaklarını ve stratejik bakış açısıyla uzun vadeli planlar yapabileceklerini söyledi.

        Hurda desteği konusunda bir parantez açan OSD Başkanı, bunun sadece otomotiv sektörüne verilmiş bir destek olmadığını belirterek, "Esasında memlekete verilmiş bir destektir. Eski teknolojili, yüksek emisyonlu araçların sistemden çıkması sadece otomotiv sektörünün değil ülkemizin lehine olan bir durumdur. Dünyanın birçok ülkesinde hurda teşviki kalıcı bir uygulamadır. Rakamlara bakacak olursak; 2018 Haziran-2019 Kasım arasında toplamda 450 bin adet aracın trafikten kaydı silindi. 2017 yılında bu rakam toplam 56 bin adetti. 2018 yılı toplamı 203 bin adet, 2019’un 11 ayında ise 270 adet aracın kaydının silindiğini görebiliyoruz. Aralık ayı da bunun üzerine ilave olacak" dedi.

        'PAZARI 5 YILDA 1.5 MİLYON ADETE ÇIKARACAK MODEL YOLDA'

        Türkiye’de otomotiv endüstrisini geliştirilmesinin ve yeni yatırım alınmasının iç pazardan bağımsız düşünülemeyeceğinin altını çizen Yenigün, "Geçen yıl maliye bakanlığını ziyaret ettik. YanımızdaOtomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) veTaşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) da vardı. Türkiye’de potansiyel var. Bütün enerjimizi 1 milyonu yakalayalım diye harcarsak, günün sonunda başlangıç noktasına geri döneriz. Benim 2 milyonluk kapasitem var, boş duruyor. Bu yüzden bütün imkanlarımızı seferber edelim dedik. Dünyadan bir danışman firmayı da aramıza alalım. Devlet olarak siz de gelin. Tedarikçiler, distribütörler, sanayiciler, danışman ve devlet bir araya gelelim ve pazar 1.5 milyona nasılçıkacak ve devlet bugünden nasıl daha fazla vergi alacak bunu konuşalım istedik. Karşı taraftan çok olumlu cevap aldık, OSD olarak kararı beklemeden çalışmalara başladık. En kısa zamanda pazarı 5 yılda 1.5 milyona çıkaracak modeli açıklayacağız. Türkiye de çok büyük bir ekosistem var ve biz bu ekosistemi daha da büyütecek ne yapabiliriz, dışarıdan gelen yatırımcıya cazip ortam yaratabiliriz, buna bakıyoruz" açıklamasında bulundu.

        REKLAM

        Yenigün, "Formülün temelinde iç pazarı yüksek tutmak yatıyor. Çarkların dönmesi üreticiler için, vergi kısmı ise devlet için önemli. Bunun için mevcut yatırımları korumalıyız. Yeni ihracat pazarları geliştirmek lazım. Bu bizim işimiz ancak serbest ticaret anlaşmaları önümüzdeki dönemin en önemli konularından birisi olacak. Bir de tabi rekabetçiliğin korunması lazım. Her bir maddedeki rekabetçiliğin korunması çok önemli. Diyoruz ki, bugün problemimiz var. Kapasite olarak yüzde 50 satabiliyoruz, ihracatla durumu dengelemeye çalışıyoruz. Ancak hayat böyle geçmez" dedi.

        'ÇOCUKLARA FARKLI DAVRANMAYALIM'

        OSD Başkanı Haydar Yenigün, otomotiv gündemini işgal eden Volkswagen'in Manisa yatırımı ve Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'nun (TOGG) geliştirdiği yerli otomobile yönelik degörüşlerini ortaya koydu.

        Her iki gelişmeyi de çok önemli bulduğunu bildiren Yenigün, "Bu bir ekosistem. Onların gelmesiyle otomotiv sanayii ve otomotiv tedarik sanayii daha da yukarı çıkacak. Teknoloji ilerleyecek. Yeni yatırım çekmek için yapılan şeylerin mevcut yatırımlarını yapmış, riskini almış, üretim ve ihracat yapan firmaları ayrı tutmadan düşünülmesi lazım. Aksi takdirde anne-baba olarak çocuklarımıza farklı davranmış oluruz" dedi.

        'YAN SANAYİ DE DESTEKLENMELİ'

        Haydar Yenigün, otomotiv sanayisinde artık sac, plastik, lastik, klasik süngerden koltuk üretmenin standart iş haline geldiği uyarısında bulunarak, "Yeni teknoloji yatırımlarının Türkiye’de desteklenmesi lazım. Ana sanayi bunu zaten yapılıyor. Otomotiv ana sanayisine tedarik sanayisinin yetişmesi lazım. Onun desteklenmesi lazım. Örneğin batarya üretimi yapılacak diyelim. Batarya üretiminin ihtiyacı olan bütün teknolojiyi Türkiye’de bizler yapıyoruz. 20 yıl önce satın alırdık bunları. Şimdi belki robotunu satın alıyoruz. Ama sistemini değil. Onların bütün dizaynı, hayata geçirilmesi, validasyonları, testleri, olması gerekenler, bütün beyin burada yapılmalı. Birçok OEM bunu farklı seviyelerde yapıyor" dedi.

        REKLAM

        'YENİ TEKNOLOJİLERE UYGUN MEVZUAT GEREKLİ'

        Önümüzdeki dönemdeki gelişimin çok kontrol edilebilir bir gelişim olmadığından bahseden OSD Başkanı, "Tüketici Elektroniği Fuarı'nda (CES) otomotivden olmayan 4 tane firmanın bir araya gelip üretmeyi planladıkları bir aracı tanıttılar. Otomotivci değiller ama bu işin içine giriyorlar. Her bir maddeleri, tam tabiriyle, yıkıcı teknoloji. Hiçbir açıklamaları standart, normal, bilinen tipte konvensiyonel yöntemler değil. TOGG’da da aynı olay var mesela. Gürcan Bey’in yaptığı açıklamayı dinledim o gün, bütün vurguyu otomotiv endüstrisinden ziyade içindeki teknolojilere, yeniliklere yaptı ve çok akıllıca bir sunumdu" diye konuştu.

        Yazılım ve yüksek teknoloji altyapısının otomotivin üzerine çıkmaya başladığını kaydeden Yenigün, "Bunun mevzuatının oluşturulması lazım. Otonom araç çalışması yapıyoruz ama eğer otonom araç çalışması Türkiye’deki mevzuatı aşamazsa Türkiye otonom araç yapamaz. Şu anda Türkiye, büyük bir fırsat yakalamış durumda, çünkü teknoloji de işin içinde. İçten yanmalı motor ve konvansiyonel arabalar, yeni bir yere doğru gidiyor. Elektrikle ilgili dönemde bir şey yakalarsak yakalarız, ama bizim mevzuat, altyapı oluşturmamız lazım. Hala geçmiş yılların öncelikleri ile konuşursak o tren kaçar" dedi.

        TOGG'un OSD üyesi olacağını da açıklayan Yenigün, "Tabi ki üye olacak, ancak üye olması için seri üretim olması gerekiyor. Şöyle bir prosedürümüz var. Bize başvuruluyor. Biz bilirkişi heyeti kuruyoruz. O ekip gidip, inceleme yapıyor. Yüksek kalitede üretim yapılacağına kanaat getirildikten sonra test edip onaylanıyor. Ondan sonra başvuru kabul ediliyor" ifadesini kullandı.

        REKLAM

        'İŞÇİ İÇİN EN İYİSİNİ İSTİYORUZ'

        Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Grup Toplu İş Sözleşmesi ile de açıklamalarda bulunan OSD Başkanı, "Biz huzurlu bir çalışma ortamı istiyoruz. İşçiler için en iyisinin olmasını istiyoruz. İşimizin sekteye uğramamasını istiyoruz. Otomotiv çok üst seviyede insanlarla yapılabilir. Biz OSD olarak herkes için en iyisi olsun diyoruz. Aile bozulmasın. Huzur bozulmasın. İşlerimiz süreklilik arz etsin" dedi.

        VW AÇIKLAMASI YAKINDA

        OSD Başkanlığı ile birlikte Ford Otosan Genel Müdürlüğü görevini de yürüten Haydar Yenigün ile, Volkswagen (VW) ile Ford'un geçen yıl imza attığı ticari araç anlaşmasını da konuştuk.

        Hatırlanacağı üzere, iki otomobil üreticisinin 2019 başında vardığı anlaşmaya göre, VW'nin ticari araçları Ford fabrikalarında üretilecek, Ford'un elektrikli araçlar ise VW teknolojisi ve altyapısından yararlanacaktı.

        Bu kapsamda, VW'nin Transporter ve Caddy gibi hafif ticari araçlarının Ford'un küresel arenada en önemli ticari araç üretim tesislerinden biri olan Otosan fabrikalarında üretilmesi gündeme gelmişti.

        Gelişmeler bu yöndeyken, Otosan tarafından ise henüz resmi bir açıklama yapılmamıştı. Bu noktada, VW'nin ticari araç üretimi konusunda nasıl bir strateji izleyeceklerini sorduğumuz Haydar Yenigün, konunun üzerinde çalıştıklarını aktardı.

        VW için Otosan bünyesinde kapasite artırımı ya da yeni bir tesis yatırımı gibi stratejilerin henüz netlik kazanmadığını belirten Yenigün, yakın bir zaman içinde sürecin tamamlanacağını ve açıklama yapacaklarını bildirdi.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ