Performanslarıyla göz dolduran oyuncular

İlk göründüğü sahneden itibaren kendine özgü, doğaçlama yapıyormuş gibi duran doğal tarzıyla filme ayrı bir hava katmayı başardı. Seyircinin üzerinden sadece savaşın gerilimini almadı, ortaya çıkardığı sahici karakterle filmin inandırıcılığına katkıda bulunmasını da bildi. Ali içgüdüleriyle hareket eden cesur bir asker ve savaşmasını bilen keskin bir nişancı... “Ayla” bir yanıyla Süleyman Astsubay’la Ayla’nın, bir yanıyla da Ali’nin kahramanlığının filmi...

Ata Demirer - OLANLAR OLDU

Demirer filmde Egeli tekne kaptanı Zafer’i ve annesi Döndü’yü canlandırdı. Döndü, erkek oyuncuların kadınları canlandırdığı abartılı ve absürd bir mizah anlayışını temsil ediyordu. Zafer ise sert görünümünün altında duygusal, kırılgan kişilik taşıyan bir Ata Demirer karakteriydi. Demirer, baskın kişilikli annesinin hezeyanlarıyla uğraşırken gönlünü bir dizi oyuncusuna kaptıran Zafer’de oyunculuğunun farklı yönlerini aynı filmde gösterme fırsatı buldu.

Büşra Develi - AYLA

Filmin ana karakterlerinden biri değildi. Hatta filmde görev aldığı süre de kısaydı ama rolüne getirdiği yorumla iz bırakmayı başardı, iyi oyunculuğun tarifini yaptı. Kore Savaşı’ndan aklında Ayla’yla dönen ve âşık olduğu kızın başkasıyla evlendiğini öğrenerek manen yıkılan Süleyman Dilbirliği’nin genç eşi Nimet, filmde anahtar bir kişilikti. Sevgisi, anlayışı ve sabrıyla Süleyman Astsubay’a hayat veren kadındı o... Develi de elinden gelenin en iyisini yaparak filme katkıda bulunmasını bildi.

Algı Eke - KAYGI

Ceylan Özgün Özçelik’in senaryosunu yazıp yönettiği ilk uzun metrajlı filmi “Kaygı”da ana karakter olmanın ötesinde bir rolü vardı. Filmin nerdeyse bütün sahnelerinde olması bir yana, hikâye de onun gerçekliği algılayışı ve hafızası üzerinden ilerliyordu... Bıçak sırtı zor bir roldü. Ama Algı Eke, bir TV kanalında belgesel kurgucusu olarak çalışan Hasret’in hem dış dünyayla hem de kendi iç dünyasıyla olan ilişkisini incelikle yorumladı.

Demet Evgar - AİLE ARASINDA

Hepsi de birbirinden komik karakterlerin arasında, kızının mutluluğunu isteyen anne rolüyle öykünün sahiciliğini ve duygusallığını ayakta tutan mütevazı ama profesyonel bir performans koydu ortaya... Eşten yana pek şansı olmayan pavyon vokalisti Solmaz, onun yorumuyla akılda kalıcı bir karaktere dönüştü. Sinir krizleriyle girdiği filmin ilerleyen bölümlerinde Solmaz’ın hassas, alıngan yanlarını abartısız bir tarzda yorumladı. Hiç kimseden rol çalmadan, tam aksine herkese pas atarak filmin merkezi olabildi.

Engin Günaydın - AİLE ARASINDA

Avizeci Fikret, yalan söylemeyi bilmeyen pimpirikli, nevrotik, kendi halinde dürüst bir esnaf. Kadınlarla arası çok iyi ve erkek dünyasına yabancı. Dolayısıyla, Adanalı bir ailenin karşısında “kız babası dünür” rolünü oynaması pek mümkün değil. Oynayamıyor da zaten ve herkes ondan kuşkulanıyor. Ama kritik anlarda, içinden herkese posta koyan, sert bir erkek çıkıyor ve ortalığı dağıtarak durumu toparlıyor. Günaydın’ın filmdeki mahareti sadece güldürmek değil, Fikret’in içinden çıkan farklı kişilikleri inandırıcı kılması...

Berke Karaer - KOCA DÜNYA

Reha Erdem, oyunculuk deneyimi ve eğitimi olmayan Berke Karaer’i “Koca Dünya”nın başrolüne getirirken herhalde ne istediğini iyi biliyordu. Çünkü sonuç gerçekten parlak oldu... Karaer’in deneyimsiz bir oyuncu olduğuna inanmak zordu. Erdem’in de katkısıyla Ali karakterini gayet inandırıcı bir performansla getirdi karşımıza. Karakterin gençliğini, heyecanını ve duygusal çıkmazlarını abartısız bir oyunculuk ve doğallıkla yansıttı.

Çiğdem Selışık Onat - YOL AYRIMI

Yıllarca yurtdışında eğitmenlik ve oyunculuk yapan, tiyatro yönetmeni olarak da tanınan Çiğdem Selışık Onat, henüz vizyona girmeyen “Çırak”taki harika performansının ardından “Yol Ayrımı”ndaki muhteris anne Firdevs rolüyle ne kadar usta bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. Oğlunun değişimine direnerek “sistem”i temsil eden inatçı ve kararlı Firdevs karakterine, kendine özgü bir derinlik ve inandırıcılık katmayı başardı.

Şener Şen - YOL AYRIMI

Bugüne kadar bize birçok unutulmaz karakter hediye eden Şener Şen, işadamı Mazhar’la yeni bir sayfa daha açtı. Gülmeyi dahi unutmuş, kalbi ve vicdanı taşlaşmış Mazhar’ı oynarken Şener Şen’e bile benzemiyordu sanki... Ama kazanın ardından başka bir Mazhar çıktı karşımıza. Vicdanının geri dönüşüyle birlikte değişen ve doğrusunu yapmaya çalışırken her şeyi göze alan bir adam... Şener Şen, yılların deneyimi ve ustalığıyla yansıttı bu değişimi.

Ecem Uzun - KOCA DÜNYA

2016’da Yeşim Ustaoğlu’nun “Tereddüt” filminde yaptığı çıkış ve aldığı ödüllerle dikkat çeken 1992 doğumlu Ecem Uzun, 2017’de usta yönetmen Reha Erdem’in yazıp yönettiği “Koca Dünya”da geldi karşımıza. “Tereddüt”te baskı altında yaşamış, sinir krizleri yaşayan bir karakteri oynamıştı. “Koca Dünya”da abisiyle kaçtığı doğanın kucağında önce özgürlüğün keyfini çıkaran, sonra geleceksizliğin endişeleriyle yüzleşen Zuhal’de sade, gösterişsiz ama etkili bir performans sergiledi.