Polis Akademisi'nden 'FETÖ' raporu
Polis Akademisi'nce düzenlenen 'Yeni Nesil Terör Örgütü: FETÖ'nün Analizi' başlıklı çalıştayın sonuç raporu yayımlandı. Raporda, "Örgütle mücadeleyi koordine edecek bir merkez kurulsun. İhtisaslaşmış kolluk kuvveti oluşturulsun" denildi
Polis Akademisi Başkanlığı tarafından eylül ayında Antalya’da gerçekleştirilen, ‘Yeni Nesil Terör Örgütü: FETÖ’nün Analizi’ başlıklı çalıştayın sonuç raporu tamamlandı.
Gazete Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre; 47 sayfalık raporda, FETÖ’nün tamamen etkisiz hale getirilebilmesi için şu önerilere yer verildi:
BİR MERKEZ KURULSUN:
Örgütle yapılan mücadelede bilgilerin bir havuzda toplanması önem taşımakta. Mücadeleyi koordine edecek bir merkezin kurulması gerekmekte.
MÜCADELE MİMARİSİ:
Bir mücadele mimarisi oluşturulmalı. Örgütle mücadelenin daha planlı ve programlı sürdürülmesi sağlanmalı. FETÖ ile mücadelede belirlenen stratejiyi uygulayacak inançlı insanlara ve güçlü mekanizmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
DERNEKLERE DENETİM:
FETÖ, örtülü kazanç sermayesi aktarımında vakıfları ve dernekleri kullanmıştır. Vakıf ve derneklerin daha sıkı denetlenmesi gerekmektedir. Öngörülen 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası yetersizdir.
ÖZEL KOLLUK KUVVETİ:
İhtisaslaşmış kolluk kuvvetine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kolluk kuvvetinin terör konusunda bilgili olması, Organize Suçlar personeli gibi analiz yapabilmesi, mali suçlardan anlaması ve kendi istihbarat birimine sahip olması gerekmektedir.
MASAK:
Örgütle mücadelede MASAK’ın hazırladığı raporlar çok önemlidir. MASAK mevzuatı geliştirilmeli ve değiştirilmelidir.
ŞİRKETLER TASFİYE EDİLMELİ:
El konulan şirketlerde satışlar yoluyla hızlı bir tasfiye sürecine girilmeli.
YÖNETİCİLERDEN BAŞLANMALI:
500 bin kişinin cezaevine konulması imkânı bulunmadığı gibi, bunları yargılama olanağı da yoktur. Örgütün üst düzey yetkilileri belirlenerek, bu kişilerden başlayıp aşağı doğru inilmesi gerekmektedir.
GÖZALTI SÜRESİ:
Şu an gözaltı sürelerinin uzun olması yargının işini kolaylaştırmaktadır. Bu tarz suçlarda gözaltı sürelerinin kısıtlanması olumsuz etkiler doğuracaktır.
GİZLİ TANIKLIK:
Gizli tanıklığın FETÖ’nün getirdiği bir müessese olduğu söylenebilir. Gizli tanıklık müessesesi ancak sıcak olayı ve fiili gören kişiye istinaden uygulanabilir, onun dışında tercih edilmemelidir. FETÖ mensupları soruşturmaları manipüle etmek isteyebilmektedirler.
ETKİN PİŞMANLIĞA TEŞVİK:
Şüphelilerin sorguya toplu şekilde alınmaları yerine tek tek alınmaları, savunmanın sağlıklı olması ve etkin pişmanlığın teşviki açısından önemlidir.
DİYANET MÜSAADE ETMEMELİ:
Diyanet İşleri Başkanlığı, teolojik açıdan FETÖ ve DEAŞ gibi yapıların dini sahaya nüfuzlarına müsaade etmemeli, dini kural ve değerlerin çarpıtılmasına karşı sistematik mücadele verilmeli.
DİNİ YAPILARA BÜROKRASİ FRENİ:
Dini örgütlenmeler dini sahada tutularak bunların bürokraside yapılanmalarının önüne geçilmelidir.
