Spor yazarları Fenerbahçe'nin derbi galibiyetini değerlendirdi

Serdar Ali Çelikler (Habertürk): Hakemin müsaade ettiği ölçüde oynananabilen 45'de Fener çok gol kaçırdı ve yine kendi stoperlerini durduramadı! 2. yarı, yine Fener pozisyonuyla başladı. Fred golü atamadı. Tadic ve Szymanski'nin boş kaleye tipleyemediği 2 net fırsat maçın fişinin çekilmesine engel oldu. 98. dakikada rakip ceza sahasında topla buluşma sayısı 9'a 41 idi. Kalitesiz, berbat bir müsabaka sonucunda Fenerbahçe liderliği geri aldı.

Gürcan Bilgiç (Sabah): Fenerbahçe tarihi fark ile ayrılabilirdi sahadan. Rakibini kalesine getirmediği gibi, neredeyse gol kaçırmayan oyuncusu olmadan bitirdi maçı. Penaltı kaçırdı, direkten topu döndü, Mert Günok'un kurtarışları vardı. 20 şuttan, üç golden, rakip ceza alanında 40 topla buluşmadan bahsediyoruz. Dzeko'nun en verimli maçıydı, İrfan Can Kahveci karşısında rakip yokmuş gibi oynadı. Crespo tek başına hükmetti orta sahaya. İsmail Kartal müthiş iyi hazırlamış takımını maça.

Ercan Güven (Milliyet): Fenerbahçe tek ayak üstünde yakaladığı Beşiktaş’ı evinde yenerek nihai zafere koskoca bir adım attı. Liderliğine geri döndü. Beşiktaş çöktü. Zaman olsa fark artardı. Bitikti Beşiktaş. Bu derbi zaferi liderlik getirisi yanı sıra Fenerbahçe’nin çoktan başlamış olan ikinci galibiyet serisini tetikleyecek ve nihai zaferi çok derinden etkileyecektir.

Faik Çetiner (Fanatik): Beşiktaş ilk ciddi atağında bir penaltı kazanıp Chamberlain ile golü bulunca, maçın gidişatı değişir diye düşündük, yanıldık. Eşitlikten sonra da sahanın tek hakimi Fenerbahçe oluyordu. Oyunun ikinci bölümünde de maçı kazanmak isteyen, sürekli golü düşünen bir Fenerbahçe seyrettik. Beşiktaş karşısında attığından fazlasını cömertçe harcayan (biri de penaltı) Fenerbahçe tarihi farkı kaçırdı.

Ömer Üründül (Sabah): İstanbul'un üç büyükleri arasındaki derbileri senelerdir izliyorum. Deplasmanda kazanan çok takım gördüm. Rakip sahada farklı kazananlarda gördüm. Ama dün gece ilk defa bir takımın deplasman derbisinde 90 dakika boyunca baştan sona oyunu domine ettiğini ve rekor sayıda pozisyon bulduğuna şahit olduk.

İbrahim Yıldız (Habertürk): Kadıköy’de geçen sezon 10 kişi kalan Beşiktaş’a yenilen Sarı-Lacivertliler, büyük üstünlük sağladıkları maçta rövanşı da almış oldu. Fenerbahçe; oyun süresince ne yaptığını bilen, plana sadık kalan, oyunu bırakmayan, mücadeleden yılmayan, sürekli golü düşünen, kazanma arzusu olan bir anlayışı sahaya yansıttı. Sarı-Lacivertliler takım olarak harika işler yaptı. Bekler tüm atakların içerisindeydi. Beklenenin aksine çok koştular. Tek aksayan yanları stoperleriydi. Fenerbahçe’nin güzel, coşkulu harika performansı kaliteli ayakları ile birleşince arzulanan sonuç ortaya çıktı.

İlker Yağcıoğlu (Takvim): Dzeko sahanın en iyisiydi. Sürekli gezerek oynadı. Beşiktaş savunmasının işini zorlaştırdı. Arkadaşlarına pozisyonlar hazırlayıp takımını hücumda sırtlayan isim oldu. Fenerbahçe'nin sol tarafı Ferdi ve Tadic'le çok iyi işledi. Rakibin sağ tarafını neredeyse felç etti. Beşiktaş'ta eksikler var ama kendi sahasında bu kadar teslim olarak oynadığı bir derbi izlememiştim.

Engin Verel (Akşam): Özellikle orta sahada dağınık bir görüntüde olan Beşiktaş'ta Gedson'un da sakatlanmasıyla ibre tamamen Fenerbahçe'ye döndü. Salih oyuna ısınana kadar Fenerbahçe oyunu hakimiyetine alan taraf görüntüsündeydi. Fenerbahçe derbinin mutlak hakimiydi ve haklı bir galibiyet aldı. Hakemin yanlış kararları ve Beşiktaş kalecisi Mert'in güzel kurtarışları gecenin diğer unutulmazlarıydı.

Serkan Akcan (Fanatik): Fenerbahçe, Dolmabahçe’de Beşiktaş’a karşı son zamanların en rahat maçlarından birini oynadı. Büyük bir mukavemetle karşılaşmadan oyunu istediği gibi yönlendirdi, hemen her istatistik kaleminde bariz üstünlük kurarak derbiyi kazandı. Tadic’in, Dzeko’ya hazırladığı gol tam bir ustalık eseriydi. Sırp yıldız Fenerbahçe’nin sahadaki en alfa karakteri olmasının yanında derbiyi iliklerine kadar yaşadığını başlangıç düdüğüyle birlikte çok net hissettirdi.