Şule Öncü: Selvi Boylum Al Yazmalım, bir seçimin hikâyesi

Film izleme hazzıyla kendi duygularınızı, davranışlarınızı doğru analiz edebilir ve farkındalık kazanabilirsiniz. Nasıl mı? İlişkilerimizin kaderini belirleyen temaların ele alındığı Sinematerapi Atölyesi, “Yakınlık - Mesafe - Sınırlar”, “Bağlanma”, “Cinsellik” gibi farklı programlarla bunu hedefliyor. Atölye, kendini ve ötekileri daha iyi anlamak, ilişkilerindeki aksaklıkları gidermek, sorunlarına farklı bakış açılarıyla bakabilmek ve çözüm üretebilmek isteyenleri ağırlıyor. Etkinlikler Atölye, Zorlu PSM ve Human Art işbirliğiyle, psikoterapist Şule Öncü eğitmenliğinde gerçekleşecek. HT Cumartesi'denSerdar Yazıcı'nın haberi...

Film izleme hazzıyla, içgörü ve farkındalık kazandıran psikolojik bilgiyi bir araya getirerek iyileştirici bir deneyim zemini oluşturmak istediğini söyleyen Öncü, 7 yıldır bu programı sürdürüyor. Peki Atölye’de neler yapılıyor? Her atölye oturumunda ele alınan temayla bire bir örtüşen filmden sahneler izleniyor. Öncü, filmdeki sahneleri analiz ederek bireyler ne istiyor, ihtiyaçları ne, dirençleri ne yönde, ilişkilerindeki sorun nerede, nasıl daha iyi olabilirler onu gösteriyor: “Filmi bu hatlar üzerinden okuyarak bir durumu, sorunu ya da ilişkiyi anlamaya ve baş etmeye çalışırken neye, nasıl, neden ve hangi perspektiflerden bakılabileceğini anlatıyorum.” Atölye çalışmasını katılımcılardan gelen sorular da yönlendiriyor. Yani film sahnelerine gösterilen dikkat, gerçek hayatta da karşılığını buluyor ve dikkat ve farkındalık pratiğe dönüşüyor. Burada en önemli şey insanların kendilerinin psikoloğu olmasını deneyimlemesi. Öncü’ye göre filmler, duygusal zekâyı destekliyor.

‘ACI AMA YERİNDE BİR SEÇİM’

Konu ilişkiler ve aşk olunca kült bir film olan ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ı analiz etmesini istedik. Uzmanın gözünden analiz sonucu şöyle: “Selvi Boylum Al Yazmalım, bir seçimin hikâyesi. Bir yanda dürtü kontrolü zayıf, immatür yapıda (olgunlaşmamış), yetişkin olamamış, sorumluluk almayan, güven vermeyen İlyas; öte yanda kaybın ve acının olgunlaştırdığı, şefkatli, dost ve yoldaş olabilen Cemşit. Asya, toy ve tek başınayken yıldırım aşkıyla tutulduğu İlyas’a kapılır, ailesini geride bırakıp ona kaçar. Ama anne olduktan, İlyas tarafından yok yere hırpalandıktan, terk edildikten, Cemşit’le iki yetişkin olarak hayatı paylaşmanın ne demek olduğunu öğrendikten sonra oğlunu ve Cemşit’i geride bırakıp İlyas’a teslim olmaz. Yani acı ama yerinde bir seçim.” Asya ile İlyas’ın aşkını yaşanmamış, tüketilmemiş, sevgiye tam da evrilmemiş bir aşk olarak nitelendiriyor. Filmin günümüzdeki yansımasıyla da ilgili bu tür insanların oranının özellikle metropollerde giderek arttığını söylüyor.

İLİŞKİLERİMİZİN KADERİNİ NE BELİRLER?

Psikoterapist Şule Öncü “Ötekiyle ilişkimiz, kendimizle ve hayatla kurduğumuz ilişkiyle yakından ilgilidir. Kadın-erkek ilişkileri kapsamında baktığımızda, insanlarla nasıl bağ kurduğumuz, yakınlık ve mesafe ayarlarımız, sınır tayini, aşka, sevgiye, cinselliğe bakışımız ve atıflarımız, cinsel rol ve kimliğimizle barışıklığımız, ailemizden getirdiğimiz psikolojik miras ve ilişkiye nasıl yerleştiğimiz, önemli belirleyici unsurlar.

Etkinlik takvimi

11 Nisan – Bağlanma ve Bireysellik 18 Nisan - Yakınlık, Mesafe, Sınırlar 25 Nisan – Cinsellik 2 Mayıs - Aşk ve Ötesi