Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Galatasaray Taffarel, Galatasaray'a geri dönüyor, Fernando Muslera'yla buluşuyor! - Galatasaray haberleri - Galatasaray Haberleri
        1

        Galatasaray'ın Uruguaylı file bekçisi Fernando Muslera ve Brezilyalı efsanesi Claudio Taffarel buluşuyor! Taffarel, Instagram hesabından yaptığı açıklamayla birlikte yuvaya döndüğünü duyurdu. Muslera, bu sezon gösterdiği performansla sarı-kırmızılı taraftarların bir kısmından tepki görüyordu. Taraftarlar, Taffarel'in ayrılmasından sonra Uruguaylı'nın formunun düştüğünden şikayet ediyordu.

        2

        Opta'ya göre Muslera, Taffarel'in Galatasaray'daki görevinden ayrıldığı 17 Temmuz 2016'dan bu yana Süper Lig'de tam 62 gol yedi. Uruguaylı file bekçisinin yediği bu gollerin 24 tanesi kafaylaydı.

        3

        Uruguaylı file bekçisi, 2011-12 sezonunda transfer olduğu Galatasaray'da birçok rekoru geride bıraktı. Geçen sezon oynanan o dönemki adıyla Akhisar Belediyespor mücadelesinde 185. lig maçında forma giyen Muslera, Cevad Prekazi ve Faryd Mondragon'u yakalamıştı. Daha sonra Zoran Simoviç'in elinde tuttuğu en çok lig maçına çıkan yabancı futbolcu rekorunu da kıran Muslera, sahada da 16 maçta kalesini gole kapatarak tarihe geçmişti.

        4

        Galatasaray'a geldiği ilk sezonda Süper Lig'de kalesinde tam 16 maç gol yemeyen tecrübeli file bekçisi, Claudio Taffarel ve Mondragon'un 15'er maçlık rekorunu kırmıştı. Muslera aynı zamanda sarı-kırmızılı kulüple 10 resmi kupa kaldırarak Gheorghe Hagi'nin rekorunu da egale etmişti.

        5

        Geçen sezon başından bu yana ligde en fazla gol yiyen kaleci olan Muslera'nın eski performansına dönüp dönemeyeceği şimdilik soru işareti. Peki Muslera ile Taffarel, nasıl bir ikiliydi? Brezilyalı ve Uruguaylı, birbirlerini şu sözlerle FourFourTwo'ya anlatmıştı!

        Muslera’nın da sizin gibi her şartta pozitif olduğunu söylemiştiniz? Bu konuda hanginiz daha dayanıklısınız?

        TAFFAREL: Ben daha dayanıklıyım çünkü ondan daha fazla tecrübem var. Nando düdük çaldığı anda tek başına kalıyor ve bütün stres onda toplanıyor. Zaten kaleci olmak kendi başına bir stres kaynağı. Hiçbir hatanızın affı yok. Onun dışında ikimiz de hareketli, eğlenceli insanlarız. Ben şaka yapmayı çok severim, herkesle sürekli konuşurum, hatta konuşmadan duramam. Güney Amerikalıların neredeyse tamamı böyledir.

        6

        Muslera’nın sizden üstün olduğunu düşündüğünüz bir yeteneği, özelliği var mı?

        TAFFAREL: Benim zamanımda oynanan futbolla şimdi oynanan çok farklı, bu yüzden kıyaslama yapmak zor. Futbol artık daha hızlı oynanıyor. Ayak tekniklerinin çok gelişmiş olması Güney Amerikalı kalecilerin bir özelliğidir. Muslera da öyle ama bu konuda ondan üstün olduğumu düşünüyorum.

        7

        Şu an hala kalecilik yapıyor olsaydınız birinci kaleci siz mi olurdunuz, yoksa Muslera mı?

        TAFFAREL: İstatistiklere bakıldığında Taffarel önce gelir, ondan sonra diğer isimler söylenebilir! Muslera, Mondragon… Şaka bir yana, Muslera’yla aynı dönemin kalecileri olsak aramızda sıkı bir rekabet olurdu çünkü çok kaliteli bir kaleci. Teknik anlamda da çok iyi.

        8

        “Yıllardan beri uğraşıyoruz ama şu konuda hâlâ çok çalışmamız gerekiyor” dediğiniz bir şey var mı?

        TAFFAREL: Kaleciler için her zaman en önemli konu zamanlamadır. Bunun için antrenmanlarda ne kadar çalışırsanız çalışın yeterli olmaz. Bu yüzden Muslera da dahil tüm kaleciler için en zor iş budur.

        9

        Büyük takımlarda yedek kaleci olmak için hangi özelliklere sahip olmak gerekiyor?

        TAFFAREL: Muslera gibi kalecilerden sıra almayı beklemek kolay değil. Bu durumda özellikle antrenmanlarda takım arkadaşlarınıza güven vermeniz gerekiyor. Hazırlık maçlarında ve Türkiye Kupası maçlarında fırsatları iyi değerlendirmelisiniz ki birinci kaleci olmadığında kimse paniklemesin.

        10

        Siz olsanız Galatasaray gibi bir takımda, güçlü bir kalecinin arkasında beklemeyi mi yoksa oynayabileceğiniz bir takıma gitmeyi mi tercih ederdiniz?

        TAFFAREL: Ben oynamaya 18 yaşımda başlamıştım. O yaşlarda tecrübe eksikliğim kadar özgüvenim de vardı.

        11

        "Kaleciler biraz daha geç olgunlaşsa da futbolcular için böyle bir durum söz konusu değil. Türkiye’de bu konuda şöyle yanlış bir algı var: 24 yaşında bir futbolcu genç sayılıyor. Örneğin; Brezilya’da 18 yaşındaki bir futbolcuya bütün sorumlulukları vermekten kaçınmazlar."

        12

        Her fırsatta kalecilerin futbolculardan daha fazla çalışması gerektiğini söylüyorsunuz. Muslera’nın buna isyan ettiği oluyor mu?

        TAFFAREL: Genellikle maçlardan sonraki gün izinli oluyoruz, onu ilk çalışmamızda çok zorlamam ama sonraki günlerde çok ağır çalışıyoruz. Yine de Nando’nun bir şeyden şikayet ettiğini görmedim. Her çalışmamızda elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır. Ben de kaleciyken onun gibiydim.

        13

        Onunla kulüp dışında da birbirinizden ayrılmıyorsunuz. Antrenmanlarda çalışırken birbirinizden sıkılmıyor musunuz?

        TAFFAREL: Aslında tam tersi, birlikte vakit geçirdikçe bir aile gibi oluyoruz. Nando’yla saha dışında da birlikte olmayı seviyorum çünkü çok eğleniyoruz. Onu tanıdığım için mutluyum.

        14

        Galatasaraylılık sizin için tam olarak ne ifade ediyor?

        TAFFAREL: Galatasaray benim ikinci evim. Çok uzun zamandır buradayım. Brezilya’da International kulübünde altı sene geçirdim, Galatasaray’da bulunduğum süre oradan daha fazla. Bu yüzden Galatasaray hayatımın çok önemli bir kısmını kaplıyor, burada çok özel zamanlar geçirdim.

        15

        Galatasaray’a gelmeden önce her kalecinin yaşamak isteyeceği şeyleri yaşamıştınız. Bunların devamının Türkiye’de geleceğine inanır mıydınız?

        TAFFAREL: Öyle bir düşüncem yoktu çünkü çok fazla geleceği düşünen ve plan yapan biri değilim, günlük yaşamayı tercih ederim.

        16

        Taffarel’i ilk ne zaman izledin? Dünya Kupası’nı kazanırken ona mı odaklanmıştın?

        MUSLERA: İlk olarak 1995 Copa America’da izlemiştim. Final maçı Uruguay ile Brezilya arasındaydı. Penaltılarda kazanan biz olmuştuk.

        17

        O zaman kalecilik hayallerin var mıydı? Maçtan çok ona mı odaklanmıştın?

        MUSLERA: Dokuz yaşımdaydım, o zaman kaleci olmak gibi bir düşüncem yoktu. Maç da çok heyecanlı olduğu için Tafo’yla ilgili pek bir şey hatırlamıyorum.

        18

        Onunla çalışmaya başladığında ilk sorduğun soru ne oldu?

        MUSLERA: Taffarel bütün dünya için büyük bir kaleci olabilir ama Güney Amerikalılar için bundan çok daha fazlası. Kazandığı Dünya Kupası ve diğer sayısız kupanın hepsi aklımızda. O benim Galatasaray’a geliş sebebim.

        19

        "Onunla çalışabilme düşüncesi beni çok heyecanlandırmıştı. 1995’teki o maçta Uruguay’dan bir frikik golü yemişti. Ona ilk sorum 'Neden hiç hareket edemedin?' oldu. Orada frikik kullanıldığında sadece birkaç adım atıp topun ağlara gidişine bakmıştı. "

        20

        "Zaten onu tanıdığımda istediğim gibi davranabileceğimi anlamıştım. Teknik anlamda sorduğum ilk soru da ayaklarıyla ilgiliydi. Topu nereye isterse oraya atabiliyor. Ben de onun gibi olmak istediğimi söyledim. Bunun için beni çok sıkı çalıştırıyor."

        21

        Taffarel seni çalıştırmak için saatte 140 km hıza kadar ulaşabilen, falsolu atışlar yapan bir şut makinesi getirmiş…

        MUSLERA: O makine umrumda bile değildi çünkü Tafo ondan daha iyi şut çekiyor, açıklarımı makineden daha iyi yakalıyor. Gerçekten şiddetli şutları var. Haftada bir gün kuvvete yönelik antrenman yapıyoruz ve o antrenmanlardan sonra eve zor gidiyorum. Yine de şikayetçi değilim, beni çalıştıran Tafo sonuçta!

        22

        Tatillerde de çalışman, kendine dikkat etmen konusunda seni taciz ediyor mu?

        MUSLERA: Karışmadığı gibi bana kendisi yemekler hazırlıyor. Evinde mangal yapıp, eşine yemekler hazırlatıp bizi çağırır. Benim de kendime dikkat ettiğimi bildiği için hiçbir şeye karışmaz. Galatasaray’ın oyuncusu olmak böyle bir sorumluluk getiriyor; her hafta sonu bir final maçı için hazır olmak zorundayım.

        23

        Röportajdan önce Taffarel kapının arkasına saklanıp seni korkutmaya çalıştığında ben senden çok korktum. Bu şakalara alıştın mı?

        MUSLERA: Onu gördüğüm anda kendimi hazırlıyorum çünkü her gün buna benzer şeyler yapar. Galatasaray TV’nin en büyük eğlence malzemesi biziz. Orada eski görüntülerini de izliyorum, hiç değişmemiş!

        24

        Bir maçta top Selçuk İnan’a çarpıp gol olduğunda sana nasıl tepki verdiler?

        MUSLERA: Selçuk’la konuştuğumuzda bir sıkıntı yoktu çünkü bir tane bana attı, bir tane de rakibe ve denge kurmuş oldu; sonra da üstünde durmadı ama Taffarel’den bu konuyla ilgili çok çektim!

        25

        "Takımdakilere 'Bundan sonra top Muslera’dayken yarınız sola, yarınız da sağa geçeceksiniz ki Nando rahat rahat topa vursun!' demeye başladı. Bunu yapmadıkları her an risk alıyorlarmış"

        26

        FourFourTwo, birlikte çalıştıkları dönemde Taffarel ve Muslera'ya aynı soruları sormuş, birbirlerine ne kadar benzediklerini test etmişti. İşte o röportaj!

        27

        Çok kalabalık bir lokantada, sipariş vermek için bekliyorsunuz fakat garson sizi 15 dakikadır görmüyor. Ne yaparsınız?

        TAFFAREL: Daha çok hareket ederim! Ayrıca servis yapan garsonun getirdiği yemeği beğenmesem de bana karşı güler yüzlü olması, işini iyi yapmaya çalışması fikrimi değiştirebilir. Yemek ne kadar kötü olursa olsun, itiraz etmem.

        28

        MUSLERA: Beni görmesi için bir şeyler yaparım.

        29

        Çok keyifsiz bir günündesiniz. Etrafınızdakiler bunu yüzünüze baktığında anlar mı? Konuşmayı mı tercih edersiniz, susmayı mı?

        TAFFAREL:Mutsuz olduğum zaman az konuşmayı tercih ederim. Normalde çok konuşan, şakalar yapan bir insanım ama öyle zamanlarda içimden bir şey yapmak gelmez.

        30

        "Yüzüme bakan herkes de keyifsiz olduğumu anlar ama zaten öyle zamanlar çok yaşanmaz. Sadece mağlup olduğumuz zamanlarda kendimi toparlamam kolay olmuyor ama yine de mutsuz olduğum günler sayılıdır."

        31

        MUSLERA: Bir takımın parçası olduğum için yüzümün kötü olmasına imkan yok. Çünkü benim durumumdan takımdaki arkadaşlarım da etkilenir. Bu yüzden moralim bozuk da olsa yansıtmam, sahte de olsa gülümserim.

        32

        Samimi bir arkadaşınız çok beğenerek bir kıyafet almış ama berbat görünüyor? Ne dersiniz?

        TAFFAREL: Hemen söylerim ama kırılmaması için gülümsemeye çalışırım. Aynı şekilde bana söylenmesine de hiç alınmam.

        33

        MUSLERA: Hiç düşünmeden yüzüne söylerim, hiç çekinmem. Çok iyi arkadaşım olması da şart değil, kendimi yakın hissedeyim yeter.

        34

        Konuşmayı çok seven bir tanıdığınız size önemsediği bir şey anlatmaya başladı ama aceleniz var. Ne yaparsınız?

        TAFFAREL:Karşımdaki beni anlayacağına inandığım bir kişiyse hemen giderim, beklemem ama giderken de nazik bir şekilde açıklamamı yapmaya çalışırım tabii ki.

        35

        Muslera: “Bir an önce sadede gel dostum!” derim.

        36

        Girdiğiniz bir mağazada tatlı dilli bir tezgahtar size çok yüksek fiyatlı bir pantolonu satmaya uğraşıyor. Ne yaparsınız?

        TAFFAREL:Bu tip şeyler çok oluyor, alışveriş yaptığım mağazalarda bana servis veren çalışanı kırmamak için satın aldığım şeyler evde duruyor.

        40

        İşinizle ilgili bir konunun, mesela bir maçın uykunuzu kaçırdığı olur mu?

        TAFFAREL: Tabii ki. Böyle zamanlarda yatakta yatmak yerine kalkıp notlar almayı tercih ederim. Nerelerde hata yaptık, futbolcularla nasıl konuşmalıyız, yanlışlarımızı nasıl düzeltebiliriz… Bu tür şeylere kafa yorarım.

        41

        MUSLERA: Uykudan uyanmam ama gözlerim kıpkırmızı olana kadar uyuyamadığım zamanlar çok olmuştur. Tabii uyuduğum zaman da kimse uyandıramaz!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ