Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Temiz Hava Hakkı Platformu raporuna göre Türkiye’de DSÖ standartlarında havası temiz şehir yok

        Sağlıklı olabilmenin ve sağlıklı kalabilmenin birçok koşulu var. Güvenli barınma alanları, eğitim, gıda, gelir, istikrarlı bir eko-sistem, sürdürülebilir kaynaklar, sosyal adalet ve eşitlik bu koşulların önde gelenleri arasında yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) açıklamasına göre dünya genelindeki ölümlerin yaklaşık dörtte biri çevreyle ilişkili. Hava kirliliği, su ve sanitasyon konusundaki sorunlar, iklim değişikliğinin etkisiyle sağlık açısından olumsuzluklara neden olan sıcak dalgaları ve aşırı hava olayları, zararlı kimyasallara maruz kalmak, işyerlerinde mesleki olarak karşılaşılan toksik kimyasallar gibi nedenler bu sorunların başlıcaları olarak sıralanıyor.

        REKLAM

        DÜNYA GENELİNDE HER 4 ÖLÜMDEN 1’İNİN NEDENİ

        Dünya genelindeki ölümlerin dörtte birinin nedeni olan çevre kirliliği, çevreye (havaya, denizlere, okyanuslara, içme suyu kaynaklarına, toprağa) insanlara, diğer canlılara, ekosistemlere zarar verebilecek, çevresel kaynakları azaltacak maddelerin girmesi olarak tanımlanıyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, “Çevresel kirliliğin başlıca nedeni özellikle insan kaynaklı etkinlikler ve atıklardır. Hava kirliliği, su kirliliği ve toprak kirliliği çevre kirliliği türleri arasında yer almaktadır. Hava kirliliğine neden olan çok sayıda kimyasal, toz ve gazlar, su kaynaklarının kirliliği, deniz okyanusların cıva, nitrojen, fosfor, plastik ve petrol atıklarıyla kirlenmesi ve toprağın kurşun, cıva, böcek ilaçları, endüstriyel kimyasallar, elektronik atıklar ve radyoaktif atıklarla zarar görmesi önemli kirlilik nedenlerindendir. Bunlara ek olarak gürültü, iş çevresinde karşılaşılan riskler ve iklim değişikliğinin neden olduğu çevresel sorunlar da çevre açısından risk oluşturmaktadır” diyor.

        REKLAM

        EN BÜYÜK TEHLİKE

        Hava kirliliğinin dünya genelinde 7 milyon civarında erken ölüme neden olduğunu söyleyen Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, önemli tıp dergilerinden olan Lancet’te hava kirliliğiyle ilgili bir komisyon olduğunu ve bu komisyonun 2022 yılında yayımladığı analizin kirliliğin neden olduğu ölümler konusunda önemli veriler barındırdığını söylüyor. Bu analize göre çevre kirliliği yılda 9 milyon ölüme neden oluyor. Kirlilik nedenli ölümler arasında hava kirliliği, su kirliliği ve sanitasyon sorunları, işyerlerinde karşılaşılan kirleticiler ve kurşun kirliliği ilk sıralarda yer alıyor. Bu noktada kentsel alanlarda yaşanan gürültü kirliliğini de unutmamak gerekiyor.

        Çevre kirliliği sonucunda meydana gelen ölümlerde özellikle bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümler ön plana çıkıyor. Bunlar arasında kalp hastalıkları, kronik solunum yolu hastalıkları, kanserler, kaza ve yaralanmalar ile inme (felç) ve diyabet bulunuyor.

        REKLAM

        HAVA KİRLİLİĞİNDEN HER YIL 40 BİN ÖLÜM

        Yapılan değerlendirmelere göre Türkiye’de hava kirliliği her yıl tahminen 40 binden fazla ölüme neden oluyor. Bu açıdan hava kirliğinin önemli bir yük oluşturduğu görülüyor. Sanayi yoğun bölgelerde ve kentsel alanlarda su kaynaklarının kirlenmesi, gürültü, atıklar, çalışan sağlığı açısından işyerlerinde karşılaşılan riskler gibi faktörler de kirlilik nedenleri arasında sayılıyor. Sanayi kuruluşlarının madencilik faaliyetlerinin ve büyük endüstriyel kuruluşların bulunduğu alanlar ile büyük kentler bu açıdan hem kirlilik riskleri hem de nüfus yoğunlukları açısından ilk sıralarda yer alıyor.

        DİLOVASI BÖLGESİ VE ERGENE NEHRİ

        Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, “İki binli yılların başında benim de yer aldığım bir araştırma ekibinin yaptığı çalışmada Dilovası Bölgesi’nde kanser nedenli ölümleri Türkiye ortalamasının 3 katı olarak bulmuştuk. Ergene Nehri de sanayi kaynaklı kirlilik nedeniyle ciddi düzeyde kirlenmiş durumda. Hava kirliliğine neden olan büyük endüstriyel kuruluşların yer aldığı bölgelerde de ciddi sorunlar var” diyerek devam ediyor; “Bu nedenle, sanayi yoğun bölgeler, madencilik faaliyetlerinin yoğunlaştığı alanlar, kömürlü termik santrallerin bulunduğu yerler, yoğun kentsel alanlar, trafik kaynaklı hava ve gürültü kirliliği sorunu olan yerler ile çevre ve doğa tahribinin yoğunlaştığı bölgeler gibi riskli alanlara dikkat edilmesi gerek.”

        REKLAM

        HAVASI EN KİRLİ 5 ŞEHİR

        Hava kirliliği açısından Temiz Hava Hakkı Platformu’nun raporuna göre Türkiye’de, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) standartlarına göre havası temiz şehir bulunmuyor. Havası en kirli 5 kent; Batman, Iğdır, Ağrı, Şırnak ve Malatya olarak sıralanıyor.

        TOPLUMSAL VE HUKUKSAL MÜCADELE

        Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, “Bugün ülkemizde, yaşadıkları yerde çevre kirliliğine yol açabilecek girişimlere karşı koyan çok sayıda bölge var. Bu bölgelerde irili ufaklı tesis ve proje girişimlerinin olumsuz çevresel etkilerine karşı hem hukuksal hem de toplumsal mücadele veriliyor. Buna karşın ekonomik tercihlerin insan ve çevre sağlığından üstün tutulması çevre mücadelelerinin önündeki en önemli engel olarak yer alıyor” diyor.

        Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz
        Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz

        HEDEF ÇEVRESEL VE EKOLOJİK İYİLİK HALİ

        Temiz ve sağlıklı bir çevre ile stabil bir ekosistem olmadan sağlıklı olma halinden söz edilmesi mümkün görülmediği için insan etkinliklerinin çevreyi olumsuz etkilemediği ya da minimal düzeyde etkilediği bir yaşama ihtiyaç duyuluyor. Bu noktada temel yaşamsal ihtiyaçlar dışındaki gereksinimler için doğal kaynakların tüketilmediği, temiz hava ve temiz suyun lüks olmayıp herkesin hakkı olduğu, temel yaşam kaynağı olan doğanın olabildiğince korunduğu bir bakış açısı gerektiği belirtiliyor. Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, “Sağlık bir iyilik hali ise çevresel ve ekolojik iyilik hali bunun en önemli parçası olmalı” diyor.

        ÖNERİLEN VİDEO

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ