Ünlü DJ'in katilini itirafa götüren şaşırtan plan!

16 OCAK PERŞEMBE

2003, asayiş şube müdürlüğünün cinayet masası diye tabir edilen cinayet büro amirliği için zor geçecek bir yıl olacaktı. İstanbul 462 cinayet vakasına tanıklık edecekti. 16 Ocak günü de o cinayet vakalarından birinin yaşandığı gündü. Ama henüz kimsenin bir cinayetin işlendiğinden haberi yoktu. Cinayet masasının 45 55 kodlu ekibi, Kadıköy Adliyesi’nden dönüşe geçmişti. Ekip şefi radyo kanalını açtı. O gün perşembe ve ‘Emre’nin akşamüzeri partisi’ adlı programı yayında yoktu. Ekip şefi yardımcısına ‘Bugün o çocuğun yayını yok muydu” dedi. Yardımcı “Evet abi. Perşembe günü görüşürüz demişti güzel muhabbeti vardı” diye karşılık verdi. O gün programın yayın akışında istenmeyen bir değişiklik yapıldığı belliydi.

18 OCAK CUMARTESİ

İki gün sonra yani 18 Ocak günü cumartesiye denk gelmişti. Hafta sonu nöbetçi ekipler yerlerini almıştı. İstanbul Emniyeti'nin telsizinde asayişle ilgili rutin anonslar birbirini izliyordu. Akşam saat 21.00 sıralarında haber merkezi cinayet masası ekibini anons etti. Cinayet ekiplerinin Kadıköy’de verilen bir adrese gidilmesi istendi. Önce nöbetçi ekiplerden biri olay yerine gitti. Ve destek için de 45 55 kodlu ekip yani İsmail Özkan ile ekibi de olay yerine gönderildi. Bir cinayet vakası vardı.

DJ Emre Kuytu

ÖLDÜRÜLEN KİŞİ DJ EMRE ÇIKTI

Olay yerine giden o dönemin cinayet uzmanı polis memuru İsmail Özkan, öldürülen kişinin kimliğini öğrendiğinde şaşırdı. Öldürülen kişi bir radyo kanalının çok sevilen DJ’lerinden Emre Kuytu’ydu. Yani geçen pazartesi radyoda dinledikleri ‘Emre’nin akşamüzeri partisi’ni sunan DJ’di. Hayat ilginç tesadüflerle doluydu. Bu da onlardan biri olmuştu. Emekli polis memuru Özkan o anları şöyle anlattı: “Olaya başka ekip arkadaşlarımız baktı. Biz tabi destek için yardımcı olduk.”

HER YER DAĞINIKTI

28 yaşındaki DJ Emre Kuytu, perşembe günü programına gitmemişti. Arandığı halde ulaşılamayınca arkadaşları merak etmişti. Bunun üzerine polise haber verilerek kapısı çilingirle açılıp içeri girildiğinde Emre’nin cesediyle karşılaşılmıştı. İçeri girilmeden önce polis kapıya yapıştırılmış sarı renkli kağıtta el yazısı ile, 'Eve gelince hemen yukarı gel ya da beni ara Berna' yazılı bir kağıt bulmuştu. Belli ki Emre’ye hiçbir arkadaşı ulaşamamıştı. Emre bıçakla öldürülmüştü. Emre’nin katili ile boğuştuğunu anlatan Özkan “Ceset üzerindeki izlere bakıldığında maktulün katiliyle boğuştuğuna dair izler vardı. Ev çok dağınıktı. Bir şeyler arandığını ifade eden bir dağınıklık vardı. Bu da şu iki ihtimali gösteriyordu. Katil ya hırsızdı para pul şeyler aradı? Ya da bir şeyler aramış hırsızlık süsü vermeye çalışmıştı. Ancak kapı da bir zorlama yoktu" dedi.

PARALARI OYUNCAK İÇİNDEN ÇIKTI

Türkiye bu olayı konuşacaktı. O yüzden olay yeri çok iyi incelenmeliydi. İncelemede, duvarda ve bilgisayar ekranının alt kısmında bulunan kan lekelerinden örnekler alındı. Ayakkabılığın yanındaki karton üzerinde kanlı peçete, botun içerisinde kanlı izmarit ve iki adet kül tablasında izmarit saptandı. Ayrıca yırtık dergi parçaları, küçük porselen saksı, siyah kupa bardak, tuzluk ve ilaç kutusu poşetlenip delil incelemesi için laboratuvara götürüldü.

Yapılan araştırmalarda evde herhangi bir parmak izine rastlanamadı. Ahşap ve bez oyuncakların içinde 298 bin 500 lira bulundu. Polis, ilk önce, Kuytu'nun evindeki bilgisayarı ve chat kayıtlarını incelemeye aldı. Ayrıca genç DJ'in cep telefonu ve aracının yerinde olmadığını tespit etti. Özkan, maktulün kayıp cep telefonunun teknik takibe alındığını söyleyerek “Kapıda zorlama olmadığı için katilin eve rahatça girdiğini düşünüyorduk. O dönemlerde chat odalarında sohbet yaygınlaşmıştı. Ve bu tür gasp grupları da oluşmuştu. Bilgisayarı bu yüzden önemliydi. Ancak önemli bir ayrıntı da Emre’nin en son kimlerle görüşmüş olmasıydı” şeklinde konuştu.

LİSTE YAPILDI

Öldürülen Emre Kuytu’nun profili çıkarıldı. Emre Kuytu, 15 gün sonra İngiltere’ye gitmeye hazırlanıyordu. Kuytu, veda programını da yaptıktan sonra, Londra’da Türkçe yayımlanan bir gazetede çalışacaktı. Ve bu yüzden birçok eşyasını satmış parasını ona göre hazırlamıştı. Emekli polis memuru Özkan, detayları şöyle anlattı: “Maktulün tüm arkadaşlarının isimlerini tek tek çıkarttık. Notu yazan Berna’yla da konuştuk. Emre’nin en son konuştuğu ve görüştüğünü düşündüğümüz bir isim tespit ettik. Çıkardığımız listenin arasında o kişi de vardı.”

Emekli polis memuru İsmail Özkan

SIM KART TAKILIP ÇIKARILDI

Yapılan teknik çalışmalarda, Emre Kuytu’nun kayıp olan cep telefonuna bir SIM kartı takılıp telefonun kullanıldığı daha sonra da SIM kartın çıkarıldığı tespit edildi. SIM kartını Kuytu’nun cep telefonuna takıp kullanan kişi Göksel A. adlı kişiydi. Bu kişi Özkan ve diğer ekibinin şüphelendiği Emre’nin arkadaş listesinde yer alan isimdi.

İFADESİ ALINDI

Özkan, incelemeye göre Emre’nin en son görüştüğü kişinin bu kişi olduğunu belirterek “Telefon takibi önemliydi ama bazen daha fazla delil de gerekli olabiliyor. Bu kişi mercek altına alındı. Maktulün kayıp aracı ya da telefonunu bulmak lazımdı. Arkadaşlarının tek tek ifadesi alındı. Sıra bu kişiye geldi. Bu kişi de şüpheli olarak alındı. Sorgulanmaya başlandı.” dedi.

Cinayet masasında iki gün geçiren şüpheli detaylı sorgulandı. Sorgusunda

cinayetle ilgisi olmadığını ileri sürdü. Göksel A., en yakın arkadaşı olan Emre Kuytu ile cinayetin gerçekleştiği gün görüştüğünü söyledi. Ardından ifadesinde, Emre Kuytu'nun bir kız arkadaşını kendisiyle tanıştırmak için evine çağırdığını belirtti. Sonra da tanıştığı Kuytu'nun kız arkadaşının bir süre Kuytu'nun evinde oturduktan sonra çıktığını söyledi. Kendisinin de bir süre daha Kuytu ile oturduktan sonra evden çıktığını ve cinayetle ilgisinin olmadığını öne sürdü.

TAKTİK UYGULANDI

Şüphelinin sorguda yalan söylediği belliydi. Üzerinde de cep telefonu çıkmamıştı. O yüzden başka delillerin de mutlaka bulunması gerektiği biliniyordu. Bu yüzden Cinayet masası bir taktik uygulamaya karar verdi. Emekli polis memuru o detayları şöyle anlattı: “Şöyle bir oyun oynanmaya karar verildi. Biz bu kişiyi serbest bırakacağız ve takip edeceğiz. Nereye gidiyor? Bilmediğimiz bir yere giderse, orada cinayetle ilgili mutlaka bir delil vardır ve o delileri yok etmeye çalışacaktır. Olaya bakan ekip arkadaşlarımız bu oyun için hazırdı artık."

SERBEST BIRAKILDI TAKİP EDİLDİ

Plan hazırlanmıştı. Dışarıda şüpheliyi takip edecek ekip beklemeye başladı. Bu sırada gözaltındaki şüpheliye giden bir polis memuru “Tamam senin olayla ilgin yok. İyice araştırdık. İstediğin yere gidebilirsin. Başka şüphelimiz var” dedi. Bu oyun eskilerde çok oynanan bir takip oyundu. Şüpheli Göksel A. serbest kalmanın rahatlığıyla Gayrettepe’nin o meşhur merdivenlerinden hızla indi. Ataşehir’e doğru yol aldığında kendisinin takip edildiğini bilmiyordu.

ARACINA BİNDİĞİNDE ÖNÜ KESİLDİ

Şüphelinin tüm hareketlerini adım adım izleyen cinayet dedektifleri, şüphelinin Ataşehir’de bir binanın kapalı otoparkına girdiğini gördü. Bir araca bindiğini gören şüphelinin önü kesildi. Şüpheli karşısında cinayet dedektiflerini görünce soğuk terler dökmeye başladı. Polis, katilden emindi ancak daha fazla delil bulmak istiyordu. İşte o anlar yaşanıyordu.

DELİLLER ARABADA ÇIKTI

Dedektifler, şüphelinin otomobilini de mercek altına alarak incelenmesi için olay yeri inceme ekibini çağırdı. Otomobilde yapılan incelemede, kan lekesi bulunan bir havluyla bir örgü bere bulundu. Arka koltuğun oturak bölümünün altında yapılan araştırmada cinayette kullanılan suç aleti bıçak ele geçirildi. Ayrıca, Kuytu'nun otomobilinin anahtarı, ruhsatı ve sigorta poliçesi de arabada bulundu. Şüphelinin otosunda ayrıca Emre Kuytu’ya ait banka kartına rastlandı. Emekli polis memuru bu yapılan oyunun tuttuğunu anlatarak şöyle devam etti: “Artık elimizde güçlü deliller vardı. Katilin konuşmaması için hiçbir neden kalmamıştı. Kendini artık gizleyemezdi. Ve cinayeti itiraf etti."

“YARALAMAK İSTEDİM”

Göksel A., cinayet masasınca yapılan sorgusunda, Emre Kuytu’nun kendisine cinsel ilişki teklif ettiği için tartıştığını ve bıçakla onu yaralamak için savurduğunu iddia etti. Ancak polis, şüpheli Göksel A.’nın cinayeti borç batağına girdiği ve arkadaşının parasını almak için işlediğini düşünüyordu. Polisin düşüncesine göre, yaptığı tekstil işinde batan katil zanlısı, İngiltere’ye gitmeye hazırlanan maktulde toplu para olduğunu biliyordu. Ve o parayı almak için cinayeti işledi. Çünkü maktule saplanan bıçak izleri bir kaza sonucuna benzemiyordu. Cinayetten sonra maktulün oyuncağına sakladığı parayı arayan katil zanlısı tüm aramalara rağmen bulamamıştı. O yüzden kredi kartını, cep telefonunu ve aracını almıştı.

OLAY YERİ TATBİKATI YAPTIRILDI

Olay artık çözülmüştü. Katil zanlısı cinayeti itiraf etmişti. Geriye artık olay yeri tatbikatı yaptırılacaktı. Bir cinayet dosyasının da böyle çözüldüğünü anlatan Özkan şöyle devam etti: “Şüpheliyi olay yerine götürdük. Olayı nasıl gerçekleştirdiğini anlattı bize. Tabi bu rutin yapılan bir işlemdi. Bize bir kez daha cinayeti nasıl işlediğini detaylarıyla anlattı."

İşlemlerin ardından şüpheli adliyeye götürülüyordu. Aracı süren polis memuru radyoyu açtı. Radyo da “DJ Emre Kuytu’nun katili yakın arkadaşı çıktı” diye haberin detaylarını veriyordu. İstanbul Emniyeti cinayet masası, Türkiye’nin konuştuğu bir cinayet dosyasını film gibi bir takiple çözmüştü.