Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Merkez Bankası'nı faizleri yüzde 4.5’ten yüzde 10’a yükseltmeye zorlayan kur sıçramasının üzerinden bir yıl geçti. Yüksek faizle TL’nin değerini koruduk, hatta değer kaybını geri aldık. Bugünlerde dünyada doların yükselmesinden ve Euro’nun düşüşünden dolayı kurlarda istikrarsızlık algısı yüksek. İş dünyası ve dövizle işi olanlar yeni fiyatlara ve dengelere uyum göstermenin peşinde. Çünkü hızlı hareket edemeyen ve pozisyon değiştiremeyenleri ciddi zararlar bekleyebilir. Doların yükseliş veya Euro’nun sert düşüş yaşadığı bir dönemde TL daha istikrarlı seyrediyor. Ama daha somut ve önemli gelişme ise TL’nin daha değerli hale geldiğidir.

        ■ 27 Ocak 2014’te Euro dolar paritesi 1.3662 idi. Buna göre TL karşısında dolar 2.3900’a ve Euro 3.2723’e çıktı. Yarım Euro ve yarım dolardan oluşan döviz sepeti 2.8312 ile tüm zamanların en yüksek değerine ulaştı. Mayıs 2013’e göre TL’nin değer kaybı yüzde 27’ye ulaştı. Faiz artırımı da bu aşamada geldi.

        ■ Aradan geçen bir yılda bütün dalgalanmalara, doların genelde yukarı sıçramasına karşılık TL değerlendi. 26 Ocak 2015 itibarıyla kurdaki sepet değer 2.5056 düzeyinde ve 2014 sonunda 2.5794’lük seviyeye göre yüzde 2.87 aşağıda. TL’nin değeri açısından bakarsak yüzde 2.94 değerlenme söz konusu. Üç haftada yüzde 3 değer artışı oldukça yüksek. Bu tablo, dolar ve Euro’nun çıkardığı büyük kargaşanın gölgesinde kaldı ve dikkatlerden kaçtı gibi.

        ■ Son bir yılda Euro dolar karşısında yüzde 17.63 değer kaybetmiş. Dolar, kendinden sonra gelen 6 büyük para karşısında yüzde 17.44 güçlenmiş. TL ise hem dolara hem de Euro’ya karşı yüzde 13 oranında değerlenmiş. Ancak böyle bir değerlenmenin ondan önceki yüzde 27’lik değer kaybından sonra geldiğini eklemek gerekiyor.

        ■ Ancak bu gerekçe, büyük kur hareketlerinin yaşandığı bir dönemde 3 haftada yüzde 3 değer artışının önemini azaltmaz. TL ne kadar değerlenirse Türkiye’nin rekabet gücü o oranda azalıyor demektir.

        ■ Üstelik bizim ihracatımızın yüzde 45’i Euro’yla yüzde 30’u dolarla. Euro zaten dolara karşı son bir yılda yüzde 17 değer kaybetmiş. Bunun da üzerine TL’nin değerlenmesi binmiş. Son bir yılda TL, Euro karşısında yüzde 23.23 değerlenmiş. Böylesine bir kaybı karşılayacak herhangi bir verimlilik artışı bugüne kadar görülmedi.

        ■ Bu tablo faiz indirimine iyi bir zemin hazırlıyor ve Merkez Bankası’nın müdahalesini gerektiriyor. Müdahale döviz kurlarının yükselişini durdurma yönünde değil, biraz daha hızlandırma, yani TL’nin değerlenmesini önleme yönünde olmalı. Bu nedenle bugün enflasyon raporunu açıklayacak Merkez Bankası’nın yeni faiz indirimlerine kapıyı iyice aralaması beklenir.

        Diğer Yazılar