Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Döviz kurunun yatışması için dün “Ankara mesajı aldı ama pozitif şok da gerekli” diye yazmıştık. Cumhurbaşkanı tarafından 1.5 ayı bulan sert eleştirilere karşı Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın Merkez Bankası’nı destekleyici açıklamalarına, Bakanlar Kurulu’nun “araç bağımsızlığına” vurgu yapılan yazılı açıklaması eklendi.

        Faiz indirimi baskısına karşılık piyasaların dövize yüklenmesinin sonuçlarının Ankara tarafından görüldüğüne yönelik son adım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ı dinlemeye karar vermesiyle atıldı.

        -Bu zirveye piyasalar tarafların birbirini dinleyeceği ve gerginliği azaltacağı umuduyla baktı. Önceki akşam yapılan faiz zirvesinden pozitif bir şok çıkmadı. Bizzat zirvenin kendisi, Başçı’nın sunumu, zirve sonrası yapılan resmi açıklama tarafların faiz konusundaki tutumlarında net bir değişme olmadığını gösteriyor. Üçlü bir resim verilirse, açıklama metnine hükümet açıklamasında olduğu gibi, bir kelime ile dahi olsa “araç bağımsızlığı” eklenebilseydi etkisi de güçlü olabilirdi.

        -Bu haliyle sanki “Görülen lüzum üzerine çağırdık, dinledik, faiz ve üretim şerhimizi de koyduk, bundan sonra ne yapacaklarına bakacağız” gibi bir sonuç çıktı. Doğal olarak da sınırlı bir iyileşmeye yol açtı ve kur geriledi. Ama yüzde 14’ü bulan kur artışından sonra, başlayan geri dönüşün daha sert olması, kalıcı bir iyileşmeye işaret edebilirdi. Önceki günkü zirveyle kaçırılan fırsat bu oldu.

        RESMİN KÜÇÜĞÜ: Bundan sonra piyasaların ilk bakacağı da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne konuşacağı olacak. Eğer bu konuda açıklamaları gerginliği azaltıcı yönde gelişirse kurda gevşemenin devamı gelebilir. Zaten kısa sürede hızlı bir yükseliş var. Bunun hazmedilmesi için de belli bir dinlenme ve geri çekilmenin olması beklenir.

        -Tartışma ve gerginlik sürdürülecekse buna paralel dövizde de yeni alımların gelmesi beklenebilir. Bu açıdan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun toplanacağı 17 Mart Salı gününe kadar geçecek süre önemli.

        -Ve elbette Merkez Bankası’nın salı günü vereceği kadar da kurun seyrinde belirleyici olacak. Pas geçmesi kuru daha bir sakinleştirebilir. Faiz indirimi ise yeniden dövize yönelişin önünü açabilir. Bankadan faiz artırımı bekleyen ise yok.

        Bu konudaki gelişmeleri ve önümüzdeki dönem beklentileri daha uzatmak mümkün. Ama çok da gereği yok. Çünkü döviz kurlarının seyrinde belirleyiciliği düşük.

        BÜYÜK RESİM NE?: Bizim içeride ne yaptığımız resmin küçük kısmını oluşturuyor. Resmin asıl büyük kısmını dış gelişmeler tamamlıyor. Bunun böyle olduğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan etkisi tamamen devre dışı kalırsa net biçimde göreceğiz.

        -Büyük resme baktığımızda ise 18 Mart çarşamba günü FED’in faiz kararı vereceğini görüyoruz. Toplantı metninden “sabırlı” kelimesini çıkarılmazsa, bu ilk faiz artırımının hazirandan sonraya kalabileceğine işaret edecek. Bu durumda doların hızı kesilir, hatta kısa dönem için düzeltme bile olabilir. O zaman Türkiye’de de kurun rahatladığını görebiliriz.

        -Eğer “sabırlı” kelimesi metinden çıkarılırsa faiz artışı haziranda geliyor demektir. Çünkü geçmişte bu kelimenin metinlerden çıkarılmasını, iki toplantı sonrası faiz artışı izlemiş. Kelimenin metinden çıkmasıyla her şey haziran ayında faiz artırımının başlayacağına göre fiyatlanmaya devam eder. Dolar da güçlenmesini sürdürebilir.

        -Bu durumda doların dış değerinde gevşeme ancak ilk faiz artırımının gerçekleşmesiyle mümkün. Doların seyrine karşı durabilen para birimi de henüz dünyada yok.

        SONUÇ: “Dünya yuvarlaktır, yüzmesini bilmeyen denizin dibini boylar.” Fransız atasözü

        Diğer Yazılar