Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türk Lirası dış ve iç nedenlerin birleşmesiyle 2015 yılında dünyanın en çok değer kaybeden para birimleri arasında 4. sırada geliyor. Ama eşdeğer ülke olarak Brezilya ile kayıpta liderlik yarışında. Hafta sonu için yaptığımız hesaplama doların TL karşısında yüzde 14.7, realin yüzde 14.4 değer kazandığıydı. Ocak sonundan başlayan doların TL karşısındaki artışı 8 Nisan sonrası hızlandı ve 15 Nisan’da dolar, TL karşısında 2.7306 ile rekor kırdı.

        ■ Türk Lirası tam bir spekülatif atakla karşı karşıya gelmek üzereyken aynı gün Merkez Bankası bir açıklamayla duruma müdahale etti. Dün yapılan Para Politikası Kurulu’nun gündemi alışık olunmadığı biçimde bir hafta önceden açıklandı. Döviz depo piyasası faizlerinde ölçülü bir indirimin ve TL zorunlu karşılıklara ödenen faizlerde ölçülü bir artışın gündeme alınacağı bildirildi. Bunlar dün gerçekleştirildi zaten.

        ■ Bir de “Toplantıda gerekli görülmesi halinde finansal piyasalardaki istikrarı destekleyici yönde ilave tedbirler de alınabilecektir” denilmişti. İşte bu yönde bir karar, ya da açıklamada buna bir vurgu yapılmadı. Demek ki finansal istikrarın desteklenmesine gerek duyulmamıştı.

        ■ Ne de olsa dolar 2.73 düzeyinden Merkez Bankası’nın gündem açıklaması ve aynı zamanda ABD’den gelen verilerin etkisinde geriliyordu. 16 Nisan’da 2.6692’ye kadar inmiş ve ardından kademeli bir artış sergiliyordu. Nitekim dün Merkez Bankası kararı açıklanmadan önce de dolar 2.68 düzeyinden işlem görüyordu. Açıklamanın fazla yumuşak bulunmasıyla kur bir anda 2.7210 seviyesine kadar yükseldi. Böylece dolar 16 Nisan’daki 2.6692 düzeyine göre yüzde 1.9 değerlendi.

        ■ Evet piyasa Merkez Bankası’ndan faiz artırımı beklemiyordu ama bu kadar yumuşak bir tutum takınması ve dolardaki bir haftalık kısmi gevşemeye güvenilmesini de anlayamadı. Onun için de dün gün içinde dolar kuru yüzde 1.5 kadar artış kaydetti.

        ■ Artan sadece dolar değildi. Faizler de 6.5 ayın en yüksek düzeyine çıktı ve yeniden çift haneli rakamları gördü. Önceki günü yüzde 9.87’den tamamlayan Hazine gösterge faizi dün 10.06’ya kadar yükseldi. Halbuki açıklamanın tonunun koyulaştırılması ya da atılan adımların büyütülmesi tansiyonu azaltabilirdi. Daha bir hafta önce parası spekülatif atağın eşiğinden dönmüş bir ülkenin Merkez Bankası’nın bu kadar rahat davranmaması gerekirdi. Ya hata yaptılar ve gelişmeleri iyi okuyamadılar ya da sandığımızdan dalğa ağır bir baskı altında hissediyorlar kendilerini.

        ■ Sonuçta Merkez Bankası dünkü kararı ile faize seçime kadar dokunmayacağını teyit etti. Piyasalardaki bozulmanın nedeni bu.

        Aynı zamanda spekülatif atak yemesinin ve ardından faizleri sert ve büyük oranlı artırmasının nedeni bu. Geç kalmak ve silahı zamanında çekememek. “Nasıl olsa seçime kadar faiz artıramayacak” diyenler TCMB’nin üzerine oynuyorlar. Oynadıkça da kazanıyorlar ve bu gidişle seçime kadar da kazanmaya devam edebilirler.

        ■ Eğer Merkez Bankası faiz aracını gerektiğinde kullanabileceğini bir daha ispatlayamazsa piyasaların veya piyasa aktörlerinin oyunu da en azından seçime kadar devam edebilir. Bu da döviz ve faizde yeniden kalın ayar yapmaya götürür. Gereken ince ayarları zamanında yapamamanın bedeli bu.

        SONUÇ: “Oyun bütün ve uyumlu bir faaliyettir.” Kant

        Diğer Yazılar