Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Çevremizde uzun zamandır pozitif bir gelişmeye hasret kalmıştık. Libya, Mısır ile başlayıp Irak, Suriye, Yunanistan, Ukrayna, Rusya gibi ülkelerde son yıllardaki gelişmeler, Türkiye ekonomisini hep negatif etkiledi.

        - Öncelikle bu ülkelere ihracatımız düştü. Bunun da etkisi ile 2015 yılında ihracat 150 milyar doların altına doğru iniyor. Küresel kriz sonrasında ilk kez ihracat gerilemesi gerçekleşiyor.

        - Resmi ihracat, savaş veya iç savaş halindeki ülkelere yapılamıyor, çünkü bu ülkelerin ödeme sistemleri çalışmıyor. Ama zorunlu bazı ihtiyaçlarını da satın almayı sürdürüyor. Bu da nakit hareketlerini çoğaltıyor. Son yıllarda ödemeler dengesindeki net hata ve noksan kaleminin giderek büyüyor olmasında böyle bir gerçekliğin de payı var.

        - Komşu ülkelerdeki karışıklıklar ve ekonomik krizler turizmi de negatif etkiliyor. Rusya Türkiye’ye en çok turist gönderen ikinci ülke. Ama ekonomisi daralma içinde ve bu yıl Rusya’dan gelen turist sayısı yüzde 30 geriledi.

        - Yine Libya’dan başlayarak karışıklık yaşayan ülkelerde Türk müteahhitler önemli projeler üstlenmişti. İnşaat yan sanayiinde ihracatı ve yurtdışı istihdamı artırıcı bu müteahhitlik projelerini de önemli ölçüde kaybettik.

        - Olumsuzluklara son olarak Yunanistan’ın yaşadığı kriz eklendi. Ödeme sistemi çöktü. Yolla yollayabilirsen malı. Bırakın para tahsilatını, bu ülkeye turist olarak gitmek de zorlaştı. Çünkü elçilikte çalışanların işi yavaşlatması vizeleri geciktiriyor. İki ay sonrasına vize randevusu veriliyor.

        - Bütün bu olumsuz gelişmelerin sonunda nihayet bir pozitif gelişmeyle karşılaştık. Bu da İran. İran ve altı büyük devlet, 10 yıldan uzun süredir aralıklarla devam eden müzakereleri sonuçlandırarak, Tahran’ın nükleer faaliyetlerini kısıtlaması karşılığında ülkeye uygulanan yaptırımların azaltılması konusunda tarihi bir anlaşmaya vardı.

        - Ortadoğu’nun temellerini değiştirme potansiyeline sahip anlaşma kapsamında ABD, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’in İran'a uyguladığı yaptırımlar, Tahran’ın uzun vadeli olarak nükleer programını sınırlaması karşılığı kaldırılacak.

        - İran ile varılan anlaşma hem ABD Başkanı Barack Obama, hem de iki yıl önce ülkesinin diplomatik tecridine son vermeyi öncelikli hedefi olarak belirlemiş pragmatist İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani için zafer niteliğinde.

        - ABD’nin İran ile ilişkilerini düzeltmek için haklı sebepleri bulunuyor. İki ülke de Irak ve Suriye’de geniş toprakları kontrol altında bulunduran İslam Devleti’ni düşman olarak görüyor.

        - İran için ise anlaşma, başlıca ihraç ürünü olan petrol üzerindeki ticaret yaptırımlarının kalkması ve ekonominin hızla büyümesi anlamına geliyor. Tarafların anlaşmaya varacağına ve İran petrolünün de dolaşıma gireceği beklentileri petrol fiyatlarını yaklaşık 10 dolar aşağı çekti.

        - Anlaşmayla İran’ın Batı ülkelerinde dondurulmuş 100 milyar dolar civarındaki nakti de serbest bırakılacak. İran gibi bir büyük pazar küresel ticarete eklemlenecek. Türkiye son yıllarda ilk defa pazar kaybı değil, yeni bir pazar kazanması olayı ile karşı karşıya.

        - Hemen hemen her yönüyle Türkiye’yi pozitif etkilemeye aday İran’la kötüye gidişe bir son verebilir ve şeytanın bacağını kırabiliriz.

        SONUÇ: “Talih kördür ama insanlar kadar değil.” S. Smiles

        Diğer Yazılar