Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Finansal piyasalardaki gelişmelere bakınca geçen hafta tam da toparlanmıştık. Dolar 7 Haziran seçimi sonrasında koalisyonu görünce 2.8085 düzeyine kadar yükseldi. Aradan geçen 1.5 aylık zamanda yüksek dalgalı bir seyir izlese de bu 1.5 ayda dolar, yüzde 6.5 gerileyerek geçen hafta 2.6240 düzeyine indi.

        Dün ise dolar yeniden 2.7240’ı buldu. Dolar 3 günde yüzde 3.8 arttı. Seçim sonrasında Türk Lirası geri kazandığı değerlenmenin yaklaşık yarısını 3 günde verdi.

        - Bu 3 gün içinde olanlardan biri, hafta sonu Başbakan Davutoğlu’nun parti teşkilatına “Seçime hazır olun” talimatıydı. Koalisyonu kurmayıp yeni bir seçime gitmek, yeni siyasi belirsizlik ve ekstra baskı, bu yılın ekonomik açıdan tümüyle kaybedilmesi demek.

        - Ancak erken seçim tezi, karşı partiyi koalisyona kolay razı etmek için taktiksel bir davranış da olabilir. Siyaset bu. Zaten piyasaların verdiği tepkinin yumuşak olmasının nedeni de bu olsa gerek.

        - Beklentileri bozan, piyasalara satış getiren ve kuru yükselten ise daha çok Suruç’ta 32 gencin katledilmesi. Eşine az rastlanır terör eylemlerinden biri, yurtiçi ve yurtdışında geniş yankı buldu, tepki çekti. Gençlerin Kobani’ye gitme amaçları, terör zanlısının da Türkiyeli olması, başka ülkelerdeki savaşın ülkemize taşınmakta olduğu algısı yaratıyor.

        - Nitekim dün de 2 güvenlik görevlisinin öldürülmesi, olayların devam edebileceğine yorulmuş olmalı ki, morallerle birlikte piyasalar da bozuldu.

        Moralleri bozacak, beklentileri bozacak başka gelişmeler de gündeme geldiğinde Türkiye piyasalarındaki bozulmalar daha da sertleşebilir.

        - Çünkü Türkiye zaten dünyada en kırılgan 5 ülkeden biri olarak değerlendiriliyordu. FED’in faiz artırımı karşısında en çok etkilenecek ülkelerden biri Türkiye. Bunun da yüksek cari açık, yüksek döviz bazlı şirket borçları ve görece yüksek enflasyondan kaynaklandığını biliyoruz.

        - Türkiye’nin dış kaynak ihtiyacı nedeniyle yüksek kırılganlığının üstüne, seçimle koalisyon hükümetinin gelmesi de eklendi. Bu da bir siyasi istikrarsızlık diye algılanabilir.

        - Seçim sürecinde gördüğümüz ve sıkça duyduğumuz ama seçim öncesi bir taktik olabilir diye pek ihtimal vermediğimiz “çözüm süreci”nin bittiği görüşü, artık son yaşananların ardından iyice güçlendi. Eğer önümüzdeki dönemde yaşanacak gelişmelerle bu iddia doğru çıkarsa asıl kalıcı ve yıkıcı etkiyi o zaman yaşarız.

        -Komşu ülkedeki iç savaşın Türkiye’ye sıçratılmak istenmesini de buna eklediğimizde ortaya iç karartıcı bir görünüm çıkıyor.

        - Şartlar böyle ise finansal piyasaların durumu yine de iyi demektir.

        SONUÇ: “Hiçbir kötülük tek başına gelmez.” Murphy

        Diğer Yazılar